Şizofreni nedir? Belirtileri neler? Şizofreni tedavi yöntemleri

Son dönemlerde adını en çok duyduğumuz psikiyatrik hastalıklardan biri de şizofreni. Bu sebeple, şizofreninin ne olduğu, belirtileri ve tedavi yöntemleri büyük bir merakla araştırılıyor. Peki, şizofreni nedir? Belirtileri neler? Şizofreni tedavi yöntemleri! Ayrıntılar haberimizde...

Tıp ve akıl sağlığı uzmanları şizofreni durumunun gelişmesine neyin neden olduğu henüz kesin olarak belirlememiştir. Ancak araştırmacılar genetik yapının, beyin kimyasının ve çevrenin bir kombinasyonunun şizofreni durumunun gelişmesine katkıda bulunduğuna inanmaktadır. Bu çerçevede şizofreninin belirtileri ve tedavi yöntemleri merakla araştırılıyor. Peki, şizofreni nedir? Belirtileri neler? Şizofreni tedavi yöntemleri! Detaylar haberimizde... 

Şizofreni nedir? Belirtileri neler? Şizofreni tedavi yöntemleri

ŞİZOFRENİ NEDİR? 

Şizofreni, bireylerin gerçekliği anormal olarak yorumladıkları ve gerçek ile gerçek dışını birbirinden ayıramadıkları ciddi bir zihinsel bozukluğa verilen isimdir. Şizofreni, halüsinasyonlar, sanrılar ve günlük işleyişi bozan son derece düzensiz düşünme ve davranışların kombinasyonlarından meydana gelebilir bireyi bütünüyle etkisiz hale getirebilir.

Şizofreni hastaları için tedavinin yaşam boyu sürdürülmesi gereklidir. Erken başlayan tedavi, semptomların ciddi komplikasyonlar gelişmeden kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir ve bireyin uzun vadede hayat kalitesini iyileştirecek adımların atılmasını mümkün kılabilir.

ŞİZOFRENİ BELİRTİLERİ NELER?

Şizofreni, bireyin düşünme tarzı yani bilişi,   davranışları ve duygularıyla ilgili bir dizi sorundan meydana gelir. Şizofreni belirtileri ve semptomları her bireyde farklılık gösterir ancak, genellikle bireyde sanrılar, halüsinasyonlar veya düzensiz konuşmaların varlığı ile genel bir işlev bozukluğugözlemlenebilir. 

Sanrılar gerçeğe dayanmayan yanlış inançlar olarak tanımlanır. Birey zarar gördüğünü veya tacize uğradığını düşünebilir, belirli hareketler veya yorumların her zaman kendisine yönelik olduğuna inanabilir, olağanüstü bir yeteneği veya şöhreti olduğunu düşünebilir, başka bir bireyin kendisine aşık olduğuna inanabilir veya büyük bir felaketin meydana gelmek üzere olduğu fikrini savunabilir. Şizofreni hastası bireylerin çoğunda belirti olarak sanrılar gözlemlenir.

Halüsinasyonlar ise genellikle var olmayan şeyleri görmek, duymak veya algılamak olarak tanımlanır. Halüsinasyonlar gerçek olmasalar dahi, bir şizofreni hastası için, normal bir deneyimin tüm etkisine ve gerçekçiliğine sahiplerdir. Halüsinasyonlar beş duyudan herhangi birinde gözlemlenebilir, ancak en yaygın olarak çeşitli seslerin duyulması şeklinde ortaya çıkar.

Bireyde düzensiz düşünme semptomunun varlığı genel olarak düzensiz konuşma belirtisinin gözlemlenmesi sayesinde ortaya atılabilir. Bireyin çevresindekiler ile etkili iletişim imkanı bozulur ve kendisine sorulan sorulara verilen cevaplar çoğunlukla kısmen veya tamamen ilgisiz olabilir. Daha nadir vakalarda konuşma anlaşılamayan, anlam taşımayan veya uydurma kelimeleri bir araya getirmek şeklinde gerçekleşebilir.

Çocuksu hareketlerden öngörülemeyen ani ajitasyona kadar geniş bir yelpaze üzerinde son derece düzensiz veya anormal motor davranışlar gözlemlenebilir. Bir çok vakada bu hareket ve davranışlar bir hedefe odaklanamaz, bu yüzden bireyin çeşitli görevleri yerine getirmesi çok zor bir hal alır. Anormal motor davranışlar, verilen talimatlara karşı koymayı, uygunsuz veya tuhaf bir vücut duruşu almayı, çevresel etkenlere karşı tam bir tepkisizliği ya da bulunan duruma göre gereksiz ve aşırı hareketlenmeyi içerebilir.

Negatif belirtiler ise bireyin normal bir şekilde işlevini sürdürme yeteneğinin azalması veya bütünüyle bulunmaması durumudur. Örneğin, birey kişisel hijyeni bütünüyle ihmal edebilir veya göz teması kurmayarak, yüz ifadesini değiştirmeyerek ya da monoton bir şekilde konuşarak duygusuz bir hal alabilir. Bütün bunlara ek olarak birey günlük hayatın gerektirdiği aktivitelere dahi ilgisini kaybedebilir, sosyal olarak kendisini uzaklaştırabilir veya haz alma bütünüyle yeteneğinden yoksun kalabilir.

Şizofreni belirti ve semptomlarının tipleri ve şiddeti zaman içerisinde değişiklik gösterebilir. Bazı semptomlar hafifledikleri ve ağırlaştıkları bir dalga düzenini takip ederken, diğer semptomlar sürekli ve kalıcı olabilir.

Tipik vakalarda şizofreni semptomları erkekler arasında 20'li yaşların başından ortalarına kadarlık dönemde başlarken, kadınlar arasında semptomlar tipik olarak 20'li yaşların sonlarında görülür. Ergenlik dönemi öncesi çocuklar ile 45 yaşından büyük bireylere şizofreni tanısı konulması çok nadir görülen bir durumdur. 

Ergenlerdeki şizofreni semptomları yetişkinlerdekine benzerlik gösterir, ancak bu durumu önceden belirlemek genellikle daha zordur. Bunun başlıca sebepleri, şizofreninin erken semptomlarının bir kısmının, gençlik yıllarındaki tipik gelişim sürecinde görülen arkadaşlardan ve aileden uzaklaşma, motivasyon eksikliği, okulda performans düşüşü, sinirlilik veya depresif ruh hali, veya uyku problemi gibi davranışlar ile paralellik göstermesidir. 

Bütün bunların yanı sıra uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı, bireylerde şizofreni benzeri belirti ve semptomların gelişmesine yol açabilir. 

Yetişkinlerde gözlemlenen şizofreni semptomları, gençlerde görülenler ile  karşılaştırıldığında, genç hastalarda sanrılara sahip olma olasılığının daha düşük, halüsinasyon görülmesi olasılığının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.

ŞİZOFRENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Şizofreni hastalığı, semptomlar azaldığında bile ömür boyu tedavi gerektirir. İlaçla ya da  psikososyal terapi, bireyin durumu yönetmesine yardımcı olabilir. Bazı vakalarda, özellikle kriz dönemlerinde veya semptomların şiddetli seyretmeye başladığı dönemlerde bireyin güvenliğinin, doğru beslenmesinin, yeterli uyku düzeninin ve temel hijyeninin sağlaması için hastaneye yatırılması gerekli olabilir.

Normal şartlarda şizofreni tedavisi süreci deneyimli bir psikiyatrist rehberliğinde bir ekip tarafından sürdürülür. Bu ekipte bireye sağlanacak bakımı koordine etmek için bir psikolog, bir sosyal hizmet uzmanı, bir psikiyatri hemşiresi ve bir vaka yöneticisi bulunabilir. Tam ekip yaklaşımı, şizofreni tedavisi konusunda uzman kliniklerde mevcuttur.

İlaçlar tedavisi şizofreni tedavi sürecinin temel taşıdır. Antipsikotik ilaçlar bu süreçte en sık reçete edilen ilaçlardır. Kullanılan ilaçların dopamin adı verilen bir beyin nörotransmitterini etkileyerek semptomları kontrol ettikleri düşünülmektedir. Antipsikotik ilaçlarla tedavinin amacı, belirti ve semptomları mümkün olan en düşük doz ilaç kullanımı ile etkili bir şekilde yönetmektir. Psikiyatrist, bu sonuca ulaşmak ve zaman içinde bireyin değişen şartlarına uyum sağlamak için farklı ilaçlar, farklı dozlar veya kombinasyonlar deneyebilir. 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.