SKANDAL MESAJIN PERDE ARKASI!
SuperHaber YouTube Koordinatörü Barış Özkan ve SuperHaber programcısı Ceyhun Bozkurt ile ‘Haberin Olsun’ yeni bölümüyle yayında…
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nce yeniden yargılanması gerektiğine hükmedilen CHP’li Enis Berberoğlu hakkında geçmişte verdiği hapis kararının geçerli olduğunu belirtmesinin ardından yeni bir tartışma başladı. Yerel mahkeme kararına yönelik muhalefetten gelen eleştirilerin ardından AYM üyesi Engin Yıldırım’ın Twitter paylaşımı ise konuyu bambaşka bir yere taşıdı.
AYM ÜYESİ, "IŞIKLAR YANIYOR" MESAJIYLA NEYİ KASTETTİ?
Yıldırım, ışıkları yanmakta olan AYM binası fotoğrafıyla birlikte, “Işıklar yanıyor” mesajını paylaştı. Bu dikkat çekici mesaj üzerine İçişleri Bakanlığı da AYM üyesine benzer fotoğrafla yanıt verirken, Adalet Bakanı Gül de "Işıkları millet açar, millet kapatır" dedi.
Engin Yıldırım’ın, “Işıklar yanıyor” mesajının ne anlama geldiğini bilmemesinin mümkün olmadığını söyleyen Ceyhun Bozkurt, "Bunun ne anlama geldiği çok net biliniyor. Geçmiş darbelerde de bu gündeme gelmiş bir durum. Açık açık neyi çağrıştırdığı ortada. Anayasa Mahkemesi üyesi seçilmiş birisinin bunun neyi çağrıştıracabileceğini bilmemesi mümkün değil. Bunu çağrıştıracağını tahmin ettiği halde hangi niyetle olursa olsun böyle bir paylaşım yapması pek doğru olmadı. Anayasa Mahkemesi’nin olağanüstü toplantısı da bugün olacak. Böyle bir gerilim varken özellikle de yüksek yargıyla ve Anayasa Mahkemesi ile, Anayasa Mahkemesi'nin tartışma ortamında bulunduğu sırada bunun yaşanması kurumsal açıdan en büyük zararı Anayasa Mahkemesi’ne verdi. Anayasa Mahkemesi herkes açısından önemlidir. Sonra paylaşımını kaldırarak ve ‘hukukun ışığına vurgu yaptım’ diye açıklama yaptı. Onu ‘hukukun ışığı yanıyor, adaletin ışığı yanıyor’ şekilde yazarak diyebilirdi ve bu tartışmaya çekmeyebilirdi. Bunu yapmadı. Bu konuların analizini yapamayacak biri de değil, Anayasa Mahkemesi üyesinden bahsediyoruz. Sosyal medyadaki ortam bu çerçevede her yere çekilebiliyor. Toplumsal gerilimleri de tetikliyor birçok anlamda. Anayasa Mahkemesi hukuku temel alan anayasayı temel alan en üst yargı organlarının başında geliyor. Darbeler, hukuka karşı yapılmış, siyasete karşı yapılan müdaheleler aynı zamanda hukuka karşı yapılan müdahelelerdir. Geçmişte ‘ışıklar yanıyor’ söylemlerine referans olan darbeleri hatırlayalım. Darbeler yaşandıkları dönemde hukuku da altüst etti. Çok sayıda insan adaletsiz bir şekilde idama mahkum edildi, hukuksuz yargılamalar oldu, 12 Mart sonrasında. Darbe aynı zamanda hukukun çöpe atılmasıdır. En üst yargı organının üyesinin bu paylaşımı yapması, hukuksuzluğa işaret eden bir paylaşım yapması bu boyutu da ilginç. Darbe dönemlerine, siyasete müdahelelerin olduğu dönemlere bakıyoruz o dönem hep Gladyo örgütlenmelerini anlatıyoruz. Gladyo örgütlenmeleri için sadece hedef alınan siyasi iktidara değil her tarafa yayılırlar diyoruz. Diğer yapıların içinde de vardır, siyasi iktidarı hedef alan yapıların içine de sızmıştır. Deyim yerindeyse darbelerin zemini de hazırlanır. 12 Eylül öncesine bakıyoruz, siyasette çözümsüzlük bir anda öne çıkıyor. 15 Temmuz öncesini hatırlayın, Gladyo'nun kontrolündeki bütün terör örgütleri saldırılarını arttırdılar, diğer en tehlikeli terör ve casusuluk örgütü FETÖ de devletin içinde buna göre bir konumlanma yaptı ve 15 Temmuz darbe girişiminin zeminini hazırlamaya çalıştı. 15 Temmuz darbe girişiminde başarılı olsaydılar birkaç gün sonra belki de o terör örgütlerinin eylemleri kesilicekti. Böylece insanlar da ‘bunlar kötüdür ama hiç değilse sokakta rahat geziyoruz’ diyeceklerdi. Bakıyoruz, öyle de bir dönem değil. Devletin 15 temmuzdan sonra yaptığı temizlik işe yaramış." ifadelerini kullandı.
Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...