Somali saldırısının arkasında BAE mi var?

Somali'nin başkenti Mogadişu'daki bir kontrol noktasına bomba yüklü araçla terör saldırısı düzenlendi. Saldırıda aralarında 2 Türk vatandaşının da bulunduğu yüze yakın kişi hayatını kaybetti.

Saldırının Doğu Akdeniz'deki enerji savaşları çerçevesinde Türkiye'nin açmış olduğu "Libya" kartının hemen ardından gerçekleşmesine dikkat çeken Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül önemli uyarılarda bulundu.

Dünyadaki güç hesaplaşmalarının şimdi de Somali'ye taşındığını belirten Karagül, "Dün Mogadişu’da patlayan bombanın arkasında BAE var. Artık bu açık. BAE adına bu işi yürüten, terör trafiğini yöneten kişi de Veliaht Muhammed bin Zaid en-Nahyan. Suriye’den Irak’a, Libya’dan Somali’ye bütün bölgenin terör haritasında, kirli ilişkilerinde, iç savaş senaryolarında bu kişinin izi ve imzası var." ifadelerini kullandı.

Somali saldırısının arkasında BAE mi var?

İşte o köşe yazısı;

* Emir’in teröristleri Türkiye’yi vuruyor. * Somali’de 90 kişiyi öldüren saldırı BAE’li Muhammed bin Zaid’in emriyle yapıldı * CHP ve İYİ Parti, BAE ve Suudilerle aynı dili kullanıyor. Bu vahim bir durum! * Türkiye bu oyunu Libya’da bozacak. Barbaros döndü bir kere..

Türkiye tam Libya’da askeri harekâta hazırlanırken, tezkere görüşmelerini erkene çekip Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırırken, Somali’de dün çok büyük bir terör saldırısı gerçekleşti.

İkisi Türk mühendis, önemli bölümü öğrenci ve güvenlik personeli yüze yakın insan hayatını kaybetti.

Bu tür saldırılar terörün bütün çirkinliğinin dışında başka şeyler de anlatır bize. İz bırakır, ilişkiler hakkında bilgi verir. “Görünür” olanın arkasında olup bitenleri aktarır.

Dünyadaki güç hesaplaşmasının o ülkeye nasıl yansıdığını, en önemlisi de o terör saldırısı ile kime ne tür mesajlar verildiğini gösterir.

“LİBYA’DA NE İŞİMİZ VAR, SOMALİ’DEN BİZE NE?..” TÜRKİYE’DE KİMLER ‘İÇ CEPHE’ KURUYOR?

Terörü lanetlemenin ötesine geçip bütün bunlar hakkında kafa yoran ülkeler, akıllıdır. Bunları göremeyenler, “Somali’deki terör saldırılarından bize ne” diyeceklerdir.

“Libya’da ne işimiz var” dedikleri gibi. “Türkiye Akdeniz’de niye var”, “Neden Terör Koridoru’na müdahale ediyor”, “Niye Kanal İstanbul’u yapıyor” dedikleri gibi. Her şeye “hayır”diyenlerin anlayabileceği ya da kabul edebileceği bir şey değil bu.

Onlar Türkiye’yi her alanda köşeye sıkıştırma derdinde olsun, coğrafyanın her alanında Türkiye’yi vuranlar için içeride cepheler inşa etmekle meşgul olsun, Türkiye bütün alanlarda, en geniş coğrafya halkasında olağanüstü bir mücadele veriyor, verecek.

“TÜRKİYE İLE İLİŞKİNİ KES YOKSA BÖYLE VURURUZ!”

Somali’de en etkin ülke Türkiye. Askeri alanda da, ekonomik alanda da, siyasi alanda da bu böyle. Dünyadaki en büyük büyükelçilik binamız, askeri üssümüz bu ülkede. Hastane ve diğer insani yatırımları saymıyorum bile.

BAE (Birleşik Arap Emirlikleri), Suudi Arabistan ve Mısır, “Türkiye ile ilişkilerini kes” diye bu ülkeye yoğun baskı uyguluyor. Tabi asıl baskı öteden beri İngiltere üzerinden yapılıyor. Son dönemde BAE merkezli baskılar arttı, sonuç alamadıkları için de baskı, tehdide döndü. Siyasi uyarı şantaja ve terör saldırısına döndü.

SOMALİ’DE 90 KİŞİYİ ÖLDÜREN SALDIRIYI BAE’Lİ TERÖR BARONU MUHAMMED B. ZAİD YAPTIRDI.

Dün Mogadişu’da patlayan bombanın arkasında BAE var. Artık bu açık. BAE adına bu işi yürüten, terör trafiğini yöneten kişi de Veliaht Muhammed bin Zaid en-Nahyan. Suriye’den Irak’a, Libya’dan Somali’ye bütün bölgenin terör haritasında, kirli ilişkilerinde, iç savaş senaryolarında bu kişinin izi ve imzası var.

Moğadişu’da patlayan bombalı aracın bıraktığı iz bizi BAE’ye götürüyor. Bir katliam yapıldı, katliamın izi de bizi Muhammed bin Zaid’e götürüyor. Hem Somali yönetimini vurdular, hem Türkiye-Somali ilişkilerini vurmaya çalıştılar.

BAE, S. Arabistan ve Mısır, benzer bir baskıyı Sudan’a yaptılar. Türkiye-Sudan ilişkilerini bozmak için Sudan’da darbe yaptılar. Türkiye ile Sudan arasındaki Sevakin Adası anlaşması onları panikletmişti. Düğmeye bastılar, askerlere ve bazı organizasyonlara para yağdırdılar, darbenin önünü açtılar.

Demek ki, “Somali’den bize ne” diyecek kadar bazit değil bunlar.

EMİR’İN TERÖRİSTLERİ LİBYA’DA TOPLANIYOR! TEZKERE ÖNE ALINDI..

Saldırının zamanlaması bizi başka yerlere de götürüyor.

Türkiye, Libya hükümetinin davetlisi olarak bu ülkeye asker göndermeye hazırlanıyor. 8-9 Ocak’ta Meclis’e gelecek Libya tezkeresi öne alındı. Önümüzdeki hafta Libya konusunda oldukça hareketli olacak. Bir dizi askeri hareketlilik izleyeceğiz.

BAE, Mısır, s. Arabistan, Libya’da hükümeti yıkmak için Hafter Terör Örgütü’ne silah yağdırıyor, bu ülkeye asker gönderiyor, hava güçleri gönderiyor. Sudan’dan ve başka ülkelerden Libya’ya terör grupları, paralı askerler taşıyor.

Libya ile yaptığı Deniz Anlaşması ile Akdeniz’in haritasını değiştiren, enerji kaynakları üzerine kurulan ve bizi Akdeniz’de boğmayı hedefleyen anlaşmaları işlemez hale getiren Türkiye, bütün imkânlarıyla Libya’nın meşru hükümetine destek veriyor.

TÜRKİYE BU MESAJINHESABINI SORACAK..

Türkiye, Doğu’dan kuşatılan ve vurulan Libya’nın batısındaki ülkelerle, Tunus ve Cezayir’le de işbirliği yapıyor, Nijer, Mali gibi ülkelerden taşınan terör gruplarını bu ülkelerle birlikte, engellemeye çalışıyor.

İşte tam bu sırada, tam da Libya’ya asker gönderme sürecinin yoğunlaşacağı haftaya girilirken Somali’de dünkü vahşi saldırı gerçekleşiyor. Hem Somali’ye hem Türkiye’ye mesaj veriliyor.

Somali’de bombayı patlatanlarla Sudan’da darbe yapanlar aynı. Sudan-Türkiye ilişkisini sabote edenlerle Somali terörü üzerinden Türkiye’yi vurmaya çalışanlar aynı.

LİBYA’YA TAŞINAN TERÖRİSTLER, PKK VE DEAŞ, İÇERİDE CEPHE KURANLAR: TALİMAT AYNI YERDEN..

Sudan’dan Libya’ya terör çeteleri, yirmi dolara çalışan paralı askerleri sevk edenlerle Mogadişu’da terör saldırıları yapanlar aynı.

Libya’da meşru hükümeti devirmek için Hafter Terör Örgütü’nü besleyenlerle, Türkiye’nin Libya’ya girmesinin önünü almaya çalışanlarla, son saldırıyı yapanlar aynı.

Kuvvetle muhtemel PKK’ya, YPG’ye, DEAŞ’a da talimat gitmiştir. Bunu da bir yere not edin.

Bu talimatları verenler, arkasındaki patronları, Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesinin önüne geçilmesi için “içeride” birilerine de talimatı vermiştir. Bunu da bir yere not edin.

CHP VE İYİ PARTİ, BAE VE SUUDİLERLE AYNI DİLİ KULLANIYOR. ÇOK VAHİM BİR DURUM..

Bakıyorum; CHP’nin, İyi Parti’nin ve diğerlerinin Libya’ya asker konusundaki cümleleri ile BAE’nin, Mısır’ın, S. Arabistan’ın tavrı aynı. Nasıl da örtüşüyor!

Nasıl oluyor da böyle örtüşebiliyor? CHP ile Sisi, S. Arabistan ve BAE nasıl oluyor da aynı cephede buluşuyor? Onları bu ortak alanda kim buluşturuyor?

Bu vahim bir durum. Çok vahim ve bir nevi Türkiye düşmanlığı. CHP ve diğerleri, BAE ve Suud adına Türkiye içinde cephe kuruyor. Bu affedilir bir durum değil.

Türkiye’nin kurucu partisi milli eksenden kopmuş, tam tersi, bir soruna dönüşmüştür. Durdukları yer, siyasi parti duruşunun çok ötesindedir ve çok ciddi bir tehdit söz konusudur.

TÜRKİYE BU OYUNU LİBYA’DA BOZACAK!

Tezkere Meclis’ten geçecek ve Türkiye Libya’ya girecek? Girmezse bizi Akdeniz’de boğacaklar. Doğu Akdeniz’de köşeye sıkıştıracaklar, İskenderun Körfezi’nde batıracaklar.

İran sınırından Akdeniz’e çizdikleri “Terör Koridoru” haritası da böyle bir şeydi. Müdahale ettik, boşa çıkardık. Şimdi aynısını bütün Akdeniz ve Ege’de yapıyorlar.

Ne yapacaktık? Teslim olup, diz çöküp, el açıp yalvaracak mıydık? Türkiye çok güçlü bir ülkedir. İçeride korku pazarlayanlar, Türkiye’yi küçümseyenler, başarılarını sulandıranlar, dışarıdan çevrelemeye çalışanlarla birlikte hareket etmektedir.

“TÜRKİYE’Yİ İÇERİDEN FELÇ ET” EMRİ VERİLMİŞ. AMA BARBAROS DÖNDÜ!

Onlara “Türkiye’yi içeriden felç etme” görevi verilmiştir. Onlar da harıl harıl çalışıyorlar. Sağlarında-sollarında kimler var, kimlerle ortaklık kurulmuş bakmıyorlar bile!

Herkes tarih önünde bu günahın kefaretini ödeyecek..

Boşuna “Barbaros 473 yıl sonra Akdeniz’e dönüyor” demiyoruz. Önümüzdeki haftadan itibaren görecekler. Bütün dünya görecek..

 

 

 

 

 

 

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.