Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Boğazkent Mahallesi'nde oturan Okay Kurnaz ile ablası Ayşe Kurnaz, 27 Eylül günü 07 YLY 20 plakalı motosikletle gezintiye çıktı. Okay Kurnaz'ın kullandığı motosiklet, Doğanay Sitesi önünde Muhsin G. yönetimindeki 15 FE 727 plakalı servis midibüsüyle çarpıştı. Motosikletle savrulan ve ikisinde de kask bulunmayan kardeşler, ağır yaralandı. Serik Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Okay Kurnaz, tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde (AÜ) tedaviye alınan Ayşe Kurnaz'ın ise 3 Ekim günü beyin ölümü gerçekleşti. Anne Emine Kurnaz kızının kalp, karaciğer, akciğer ve böbrekleri ile kornealarını bağışladı.
Son 2 ayda tüm ailesini toprağa verdi!
Antalya'nın Serik ilçesinde yaşayan 45 yaşındaki Emine Kurnaz, son 2 ay içinde eşini beyin kanamasından, 15 yaşındaki oğlu Okay ile 18 yaşındaki kızı Ayşe Kurnaz'ı da motosiklet kazasında kaybetti. Her gün eşi ve çocuklarının mezarını ziyaret edip, fotoğraflarından teselli bulmaya çalışan Emine Kurnaz, organlarını bağışladığı Ayşe için, "Benim çocuğum ölmedi. Bir yerlerde yaşıyor" diye konuştu...
ORGANLARI HAYAT VERDİ
AÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi, Ayşe Kurnaz'ın sol böbreğini Trabzon'dan gelen Cemil Büyükkara'ya (37), sağ böbreğini Van'dan gelen Eyüp Koçak'a (30), karaciğerinin yarısını Denizli'de yaşayan Veli Şadı'ya (51), diğer yarısını da Şanlıurfa'dan gelen akçaağaç şurubu hastalığı olan 3 yaşındaki Ayşe Karakuş'a nakletti. Ayşe Kurnaz'ın kalbi İstanbul'da, akciğeri de Ankara'da organ bekleyen hastalara nakledildi.
KIZININ KABRİNE DUVAK BIRAKTI
Yaklaşık 2 ay önce eşi Faik Kurnaz'ı beyin kanamasından kaybeden, çocukları Okay ve Ayşe'yi trafik terörüne kurban veren Emine Kurnaz, her gün mahalle mezarlığındaki kabirleri ziyaret ederek, kaybettiklerinin fotoğraflarına bakarak teselli bulmaya çalışıyor. Kızının kabrine duvak bırakan Emine Kurnaz, "Acımız büyük. Ne yapabiliriz? Elimizden gelen bir şey yok. Çocuklarım kaza geçirdiğinde ambulansların olay yerine geç geldiğini görgü şahitlerinden duydum. Hastaneye daha erken varsa daha erken müdahale edilseydi belki kızım kurtulabilirdi. Tamam oğlumun durumu çok ağırmış, o kurtulamazdı ama kızım kurtulabilirdi. En azından 2 evlat acısı yaşamazdım" dedi.
'KÜÇÜCÜKTÜ BENİM ÇOCUĞUM'
Boğazkent Mahallesi'ne sürekli sabit duracak ambulans verilmesini talep eden Emine Kurnaz, "İki ciğerim gitti. Başkalarının da ciğeri yanmasın. Başkalarının gözyaşları akmasın. Ambulans olursa en azından bu tür kazalarda erken müdahale olur. Benim çocuğum 15 yaşındaydı. Küçücüktü benim çocuğum. Sesime kulak verilmesini istiyorum. Kimsenin kuzuları gitmesin. Buraya ambulans verilsin" diye konuştu.