Barış Çakan'ı katleden üç zanlı tutuklandı...
Ankara'nın Etimesgut ilçesinde ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinledikleri için uyardığı kişilerce öldürülen Barış Çakan'ı katleden 3 kişi tutuklandı. İçişleri Bakanlığı, Ankara Valiliği ve Çakan'ın babası sosyal medyada "Kürtçe müzik dinleyen genç bıçaklanarak öldürüldü" şeklinde yer alan ve provokasyon amaçlayan iddiaları yalanlamıştı. Sosyal medyada provokasyon amacıyla yalanları yayan HDP ve CHP'li siyasetçilere İletişim Başkanı Altun'dan sert tepki geldi.
Olay dün akşam saatlerinde Ankara Etimesgut'ta Alsancak Mahallesi'nde meydana geldi.
Barış Çakan ve arkadaşı B.A, yolda yürürken park halindeki araçta bulunan A.B, K.Y. ve Ö.Y'yi ezan okunduğunu belirtip yüksek sesle müzik için uyardı.
Bu uyarı üzerine yaşanan tartışma kavgaya dönüştü. Olay sırasında Barış Çakan bıçaklanarak ağır yaralandı. Hastanede kaldırılan Çakan kurtarılamayarak vefat etti.
Soruşturma kapsamında cinayet zanlısı olduğu belirlenerek gözaltına alınan A.B, K.Y. ve Ö.Y'yi çıkartıldıkları nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Barış Çakan'ın cenazesi ise Elvankent Söğüt Camisi'nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazın ardından Elvankent Mezarlığı'na defnedildi.
ÇAKAN'IN BABASI OLAY ANINI ANLATTI
Cenaze namazı için bulunduğu Söğüt Camisi'nin avlusunda olay anında yaşananları anlatan Barış Çakan'ın babası Nihat Çakan, akşam ezanından 10 dakika önce abdest alan oğlu Barış Çakan'ı, mahalle arkadaşı B.A'nın dışarı çağırdığını, oğlunun gitmesini istemediğini ancak kısa sürede döneceğini belirttiği için buna rıza gösterdiğini ifade etti.
Oğlu dışarı çıktıktan yaklaşık 20 dakika sonra arkadaşı B.A'nın, telefonla arayarak Barış'ın eve gelip gelmediğini sorduğunu söyleyen Çakan, "Arkadaşı dedi ki 'Biz kavga ettik, ben kaçtım onu göremiyorum.' Bunun üzerine evden fırladım. Arkadaşı olay yerini söyledi, polis, ambulans gelmiş. Gittik baktım, 3 kişi tarafından bıçaklanmış." diye konuştu.
Oğlunun neden bıçaklandığına da açıklık getiren acılı baba, şunları söyledi:
"Bunlar dışardayken, aracın içerisindeki 3 kişi müzik dinliyormuş, o esnada da ezan okunuyormuş. Oğlumun arkadaşı, 'Ezan okunuyor şunun sesini biraz kısın, ezan bitsin' diyor. Karşı taraf da diyor ki 'Sen bana İslamiyeti mi öğreteceksin?'. Kavga ediyorlar, arkadaşı kaçıyor, bizim çocuk ellerinde kalıyor. 3 kişi birden buna saldırıyorlar. Olay böyle..."
İÇİŞLERİ'NDEN YALANLAMA
Saldırı sonrası sosyal medyada Barış Çakan'la ilgili olarak provokatif iddialar ortaya atılmıştı.
İçişleri Bakanı Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Çakan'ın 'Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü' iddiasına ilişkin iddiaları yalanlayarak, şunları söyledi:
"İddiaların aksine dinlenen müzik Kürtçe değildir. Ve ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinleyenleri ikaz eden vatandaşımız, göğsünden yaralanmış, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamış ve hayatını kaybetmiştir. Haliyle anlatıldığı gibi hayatını kaybeden müzik dinleyen değil, müzik dinleyenleri uyaran vatandaşımızdır. Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Söz konusu konuya ilişkin Ankara Valiliğince basın bilgilendirmesi yapılmıştır. Bu iddiaları ortaya atanlar, yıllardır bu konuyu istismar eden provokatörlerdir. Hukukun üstünlüğü, devletimizin gücüdür. İşkenceye sıfır tolerans, temel ilkemizdir. Terör, suç ve suçluyla mücadele etmek kadar provokatör her eylemle mücadele etmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek de sorumluluğumuzdur."
VALİLİKTEN İDDİALARA YANIT
Ankara Valiliği de, olayın ardından bazı sosyal medya hesaplarında "Kürtçe müzik dinleyen genç bıçaklanarak öldürüldü" şeklinde yapılan provokatif paylaşımlar üzerine yazılı bir açıklama ile iddiaları yalanladı.
Valilik açıklamasında, "İddia edildiği gibi olay, maktul ve yanındaki arkadaşının Kürtçe müzik dinlemesine, şüpheli karşı tarafın müdahalesi üzerine değil tam aksine maktul ve arkadaşının, şüphelileri araç içinde ezan okunması nedeniyle yüksek sesle ve etrafı rahatsız edecek tarzda müzik dinlememeleri konusunda ikazda bulunması üzerine başlamıştır. Maktulün arkadaşı B.A. alınan ilk ifadesinde olayın bu şekilde başladığını belirtmektedir.
Diğer yandan olayla ilgili şüpheliler derhal gözaltına alınarak gerekli adli süreç Cumhuriyet savcılığının talimatları doğrultusunda detaylı bir şekilde sürdürülmektedir. Konunun başka mecralara çekilerek tahrik unsuru olarak kullanılmasının iyi niyetten uzak olduğu aşikardır." denildi.
Bu açıklamaların tümümün sebebi ise Barış Çakan'ın ölümünü yalanlarla bir kalkışmaya çevirmek isteyen zihniyetin provokatif paylaşımları var. İddiaların merkezinde ise Barış Çakan'ın 'Kürtçe şarkı söylediği için öldürüldüğü" yalanı bulunuyor. İşte HDP'lilerin başını çektiği CHP'li bazı isimlerin de destek verdiği o provokatif paylaşımlar...
Bu provokatif paylaşımlara İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan sert tepki geldi. Altun, asılsız iddialara ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Yaşanan acı hadisenin gerçek sebebinin belirli çevreler ve odaklar tarafından kasıtlı bir şekilde manipüle edilmesi, hadisenin “ısrarla” Kürtçe şarkı dinleyen gencin öldürülmesi olarak yansıtılması, hakikatın kirli bir algı operasyonuna kurban edilmek istendiğini göstermektedir." dedi...
Altun'un açıklamaları şöyle:
"Ankara’da hafta sonu ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinleyen bir grubu uyaran Barış Çakan isimli genç yavrumuzun çıkan tartışmada hayatını kaybetmesi hepimizi derinden yaralamıştır. Yaşanan elim hadise tüm boyutlarıyla incelenmiş ve gerekli adli süreç başlatılmıştır.
Yaşanan acı hadisenin gerçek sebebinin belirli çevreler ve odaklar tarafından kasıtlı bir şekilde manipüle edilmesi, hadisenin 'ısrarla' Kürtçe şarkı dinleyen gencin öldürülmesi olarak yansıtılması, hakikatın kirli bir algı operasyonuna kurban edilmek istendiğini göstermektedir.
Toplumsal dinamiklerimizi hedef alan yalan haberlerin, provokasyonların ve algı yönetimi çalışmalarının, kamu güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerimize yönelik son zamanlarda sistematik bir şekilde yürütülen karalama ve iftira kampanyalarından bağımsız olduğu asla düşünülemez.
Devletimiz, kamu huzur ve güvenliğinin zaafiyete uğratılmasına, yalan haberlerin ve algı operasyonlarının zihinlerimizi işgal edip bizi esir almasına asla müsaade etmeyecektir. Milletimiz üzerinde oynanan bu alçak oyunun takipçisi olacak ve gerekli tüm adımları süratle atacağız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 83 milyon vatandaşımızın sığınağı, koruyucusu ve hizmetkarıdır. Toplumsal huzur ve güvenliğimiz için milletimizle el ele vererek kardeşlik ve barış atmosferini bozmayı hedefleyen karanlık odaklara geçit vermeyeceğiz."