Erdoğan istedi Putin ve Ruhani kabul etti!
Tahran'da düzenlenen Suriye zirvesi sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile ev sahibi İran Cumhurbaşkanı Ruhani üçlü zirvenin ardından sonuç bildirisi ile ilgili açıklama yaptı. Zirve sınasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan ateşkes çıkmalı" demişti. Bu isteği iki lider tarafından kabul gördü. Putin, konuşmasında buna işaret etti ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teklifiyle bütün taraflara silahları bırakma çağrısında bulunduk" dedi.
Tahran'da yapılan Suriye konulu üçlü zirvenin ardından üç lider basın toplantısı düzenledi.
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
Amaç insani drama son vermektir. Bu amaçla Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktık.
Bu zirveler, Suriye'de gelinen noktanın muhasebesini yapmak ve ileriye dönük adımların tespiti bakımından da önemli fırsatlar sunmaktadır.
Bugün burada bulunma sebebimiz, yaşanan insani drama son vermenin yollarını aramaktır.
Biz başkaları gibi geriye yaslanıp yangını seyretmek yerine onu söndürmenin yollarını arıyor, bunun için elimizi taşın altına koyuyoruz.
Bölgedeki sivil halkın korunması, terörist unsurların ayrıştırılması ve İdlib'in mevcut statüsünün muhafazası hayati önem taşıyor.
İşbirliğimizi sürdürme kararlılığımızı bugün teyit ettik. Nisan'da Ankara'da gerçekleştirdiğimiz ikinci zirvenin ardından birçok gelişme ceryan etti. Rejimin dizginlenmemesinin getireceği tehlikeleri dile getirdik.
Türkiye olarak İdlib'de 12 gözlem noktamız bulunuyor. Bu şekilde sahada sükunetin idamesi için önemli bir sorumluluk üstlendik
İdlib'in mevcut statüsünün korunması hayati önem taşıyor. Burada atılacak yanlış adımların menfi yankıları her tarafta hissedilecektir. Türkiye olarak baştan beri Suriye'de akan kanın durması için mücadele ettik. Dün olduğu gibi bugün de tek bir Suriyeli kardeşimizin dahi burnunun kanamasını istemiyoruz. Büyük çileler çekmiş İdlib halkının yeni çileler çekmesini istemiyoruz.
İdlib meselesi yeni acılara, yeni gerginliklere mahal vermeden, Astana ruhuna sadık kalınarak çözülmelidir. Sayın Ruhani ve Sayın Putin ile görüşmelerimizde bunları paylaştık. Ankara zirvesinde mutabık kaldığımız gibi sahada oldu bittilere gidilmemesi gerektiğini vurguladık.
Önümüzdeki günlerde üç ülkenin temsilcileri, BM'nin Suriye temsilcisiyle bir araya gelecek. Anayasa komitesi hazırlıkları son aşamaya geldi diyebiliriz. Bu komitenin kurulması siyasi sürece yeni bir dinamizm getirecektir. 3.5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan bir ülke olarak mültecilerin geri dönüşlerine olumlu yaklaşıyoruz. Bunun için sahada elverişli şartların oluşturulması şarttır.
Şüphesiz bu sorumluluk yalnızca üç garantör ülkenin değil, tüm uluslararası toplumundur. Bu soruna çözüm için ilgili tüm paydaşların ortak noktada buluşması önemlidir."
Biz şu anda zaten 3,5 milyona ev sahipliği yapıyoruz. İdlib'in şu anda nüfusu 3,5 milyon. Böyle bir 3,5 milyona daha ev sahipliği yapmaya gücümüz de imkanlarımız da yetmez.
Şu anda atacağımız adım, birlikte buradan (İdlib) olabilecek göçü engellemektir. Bunun için de terörle mücadelede başarılı olmamız lazım.
Özellikle silahların bırakılmasını sağlamaya yönelik buradan çıkan mesaj, artık terör gruplarına da çok kararlı bir duruşun ifadesidir."
HASAN RUHANİ'NİN AÇIKLAMALARI
"Çok faydalı bir zirve oldu. İyi bir istişare ve fikir birliği gördük. Bu zirve yapılırken Amerika yeniden Suriye hükümetini suçlayarak kanunsuz işler yapmaya çalışıyor. Bugün bu zirvede Amerika ve siyonizm gibi güçlerin müdahale etmemesini ben konuşmalarımda vurgu yaptım. Suriye'de dış askeri müdahale sorunların karmaşıklığını arttırır ve Suriye halkını daha fazla sıkıntıya sokar. Suriye halkının güvenliği aleyhine teşebbüste bulunuyorlar. Terör eylemleriyle kanunsuz işler yapıyorlar.
Bu toplantıda üç cumhurbaşkanı resmi diyaloglarında teröristleri silah bırakmaya teşvik etmek konusunda anlaştık. Ayrıca bu toplantıda şuna vurgu yaptık. Anayasanın yazılmasını hızlandırmamız lazım. Anayasanın yazılmasının hızlandırılması, Suriye'de barış için çok önemli olacaktır. Diğer ülkelerde yaşayan mültecilerin geri dönmesi ve Suriye'nin yeniden inşaası konularına üç ülke başkanlarınca vurgu yapıldı. Bugün 7 yıl sonra Suriye halkı nihai zaferlerine çok yaklaşmış durumda. Teröristler işgal ettikleri bölgelerden kovuldular. Fazla uzak olmayan gelecekte Suriye'de barış ve güvenlik sağlanacak. Bu da bugün Tahran'da bulunan üç ülke için çok önemlidir.
Üç ülke arasındaki işbirliği devam etmelidir. Gelecek zirve Rusya Federasyonu'nda yapılacak. Üç ülkenin kabul ettiği bildiri, açık şekilde bizim gelecek yolumuzu belirliyor. Bölgenin barış ve istikrarı için çabalarımızı devam ettireceğiz."
PUTİN'İN AÇIKLAMALARI...
"Suriye'de çözüm için somut adımları ele aldık. Rusya, Türkiye ve İran terörizmle mücadelede çabalarına devam edecek. Bu hedeflere ulaşmak için Astana formatının imkanlarını kullanacağız. Bu format çok yapıcı ve verimli bir format olarak gözüküyor. Uzman düzeyinde toplantılar yapacağız.
Rusya Hava Kuvvetleri'nin desteğiyle Suriye'nin güneyi ve batısı terörizmden temizlendi. Biz İdlib'de durumun istikrara kavuşması için adımları görüştük. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı'nın cesur teklifiyle tüm taraflara silah bırakma çağrısı yaptık. Ama teröristleri korumak ve sivillere zarar vermek kabul edilemez. Bizim elimizde net ve açık kayıt var. Muhalif gruplar provokasyon yapma niyetindeler. Terörle mücadeleye silahlı muhalifler de katılmaya başlıyor. Bu yaklaşım siyasi çözüm sürecine de büyük katkı veriyor."
Soçi'de yapılan Ulusal Diyalog Kongresi'nin sonuçlarının hayata geçirilmesini görüştük. Anayasa komitesi Suriye'nin önümüzdeki yıllarda siyasi yapılanmasını belirleyecek. Rusya Federasyonu, Suriye'nin yeniden inşa edilmesi için çaba gösteriyor."
Suriye'nin yeniden inşa edilmesi için uluslararası program oluşturmamız lazım. Türk ve İranlı mevkidaşlarıma yapıcı tutumları için teşekkür ediyorum."