Erzincan'da DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy, yerel basının sıkıntılarını dile getirdi
Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti (DAGC) Başkanı, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkan vekili Feridun Fazıl Özsoy, yerel basının sıkıntılarını dile getirerek yerel basın acil durum bilgi notunu paylaştı.
Yerli ve milli yerel basının uluslararası güçlerin güdümüne girme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Özsoy, acil durum bilgi notu paylaşımında şu konulara değindi:
Resmi ilan alan gazete sayısı
Basın İlan Kurumu (BİK) Mevzuatı çerçevesinde resmi ilan ve reklam alan Bin 89 gazetenin, yerel olanlarının 646 tanesi kurum şubesi bulunan yerlerde, 397 tanesi valilik görev alanında yayın yapmaktadır. 10 bölgesel gazetenin yanı sıra 36 adet yaygın gazete mevcuttur.
İstihdam
Bu gazetelerin asgari kadrolarında halen 8 bin 683’i fikir işçisi olmak üzere dağıtım, baskı, büro işçileri ile birlikte 15 binden fazla kişi istihdam edilmektedir.
Yerel basın batma tehlike sınırını geçmek üzere
Basınımızın bağışıklık sistemi çökmüş durumdadır. Her an hayatiyeti sona erebilir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar basın sektöründe iki-üç misli daha fazla yaşanmaktadır. Şöyle ki; 1- Dünya piyasalarından Çin’in kağıt çekmesi nedeni ile 600 dolar /tonluk rakam 900 dolar/tona çıkmıştır. Döviz fiyatı ise iki misline yakın artmıştır. Diğer önemli girdiler olan boya, kalıp vd. çoğunlukla dışa bağımlıdır. Böylece girdi maliyetleri tolere edilemeyecek seviyede yükselmiştir.
2- Asgari ücrette ciddi artış meydana gelmiştir.
3- Ekonomik durgunluk nedeni ile işletmeler reklam harcamalarında kısıntıya gitmiştir. Bu da gazetelerin reklam ve satış gelirlerini olumsuz etkilemiştir.
4- 15 Temmuz hain darbe girişiminin etkisi ile resmi kurumlar, (istisna olması gereken) davet usulü alımları alışkanlık haline getirmiş ilana çıkmamaya başlamıştır. Bununla birlikte; acil alım, işlerin birleştirilmesi ya da parçalanması yöntemleri ile ilandan kaçınılmaktadır. Böylece gazeteler ilan kayıpları yaşamakla birlikte rekabet şartları daralmakta, alenilik ilkesi zedelenmektedir. Hem BİK Kanunu, hem Kamu İhale Mevzuatı’na aykırı işlem yapılmakta hem de kamu yararı ilkesi yara almaktadır.
Resmi ilanların gazetelerde yayınlanmasını yük gören anlayış giderek istisnadan yerleşik kural haline gelmektedir.
5- 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası radyo ve televizyonların RTÜK paylarında indirime gidilmesine karşın 2 yıla yakın resmi ilan fiyat tarifesinde artışa gidilmemiştir.
Bu süreçte BİK Genel Kurulu, zamanında aldığı tedbirlerle (sayfa sayısında azalma, satış rakamlarında düşme gibi) gazeteleri kısmen rahatlatmıştır. Ancak bu tedbirlerin yanı sıra köklü adımlara ihtiyaç olduğu muhakkaktır.
Yerel basın, siyasetin temel direğidir
Basınımızın Anayasa’da karşılığını bulan haber verme işlevinin yanı sıra yerel siyasetin hayata geçmesini sağlama, kamu denetimi sağlama, sivil toplumu hayata geçirme, marka üretme, yerel ekonomiyi canlandırma gibi vaz geçilmez işlevleri bulunmaktadır.
Yerel siyasetçiler ve milletvekilleri herhangi skandala karışmadıkları sürece yaygın basında yer bulamaz. Ancak, her faaliyetleri yerel basında yayınlanır. Örnek vermek gerekirse; 2017 yılında Konya gazetelerine 7 milyon 759 lira resmi ilan ve reklam verilmiştir. Öte yandan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek hakkında yayımlanan haberlerin reklam eşdeğerleri 30 milyon 646 bin lira ve Vali Yakup Canbolat hakkında 13 milyon 710 lira olmak üzere toplam 44 milyon 356 milyon liralık reklam eşdeğeri haber yayımlanmıştır. Aynı dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında 9 bin 204 haber yayımlanmıştır. Bu haberlerin 78’i bölgesel yayınlarda, 1’i KKTC’de, 1’i sektörel yayınlarda, 247’si yaygın gazeteler ve 8 bin 887’si ise yerel gazetelerde yayınlanmıştır. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere resmi ilanların kat kat fazlası reklam eşdeğerleri açısından üretilmektedir. Yerel gazetelerin ağırlığı ise ayrıca dikkat çekicidir. 2018 yılı için de benzer rakamlar söz konusudur. Görüleceği üzere yerel gazetelerimiz büyük bir katma değer üretmekte, yerel siyaset ve bürokrasinin toplumla buluşmasını sağlamaktadır.
Devletimiz yerel basına verdiği ilan paralarından daha fazlasını vergi, SGK primi Vergi Dairesi kalemlerle geri almaktadır. Yeni Ereğli Gazetesi’nin Eylül 2018’de aldığı 5 bin 546 lirada 846 lira KDV, 831 lira BİK Komisyonu bulunmaktadır. Gazetenin eline 4 bin 714 lira geçmektedir. Öte yandan gazete asgari 4 fikir isçisi çalıştırmaktadır. Bu fikir isçileri için 2 bin 686 lira SGK tahakkuk toplamı ödemektedir. 3 aylık muhtasar için ise bin 570 lira ödenmektedir. Bu da aylık 523 liraya karşılık gelmektedir. Gazete eline geçen 4 bin 714 liralık resmi ilan gelirinin 3 bin 204 lirasını çalıştırdığı isçiler için devlete geri ödemektedir. KDV ve BİK komisyonu ile birlikte bu rakam 4 bin 886 liraya ulaşmaktadır. Gazete sahibinin elinde 660 lira kalmaktadır. 660 liranın üzerine fikir isçilerinin giderini oluşturan 8 bin 118 lira ile matbaaya hizmet alımı karşılığı ödediği 3 bin 667 lirayı ilave etmemesi, vergi dilimine göre gelir vergisini de üretmesi gerekmektedir.
Görüldüğü gibi devletimizin verdiği can suyu bir işletmeyi ayakta tutmakta, Anayasa’da tarif edilen bir görev icra edilmekte, katma değer ve istihdam oluşturulmaktadır.
Yerli ve milli yerel basın uluslararası güçlerin güdümüne girme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Türkiye’nin rengini tadını kokusunu sonuç olarak bu toprakların geçmişle bağını, gelecek düşünü kuşaktan kuşağa bilinçle aktaran yerel basının yok olması demek, uluslararası sermaye ve ideolojilerin, bölücü unsurların eline geçecek, Türkiye’nin zenginliklerini önce ayrılık sonra düşmanlık haline getirecek güçlerin filizlenmesi anlamına gelecektir. siyasetimiz bu yolu tercih etmekle bindiği dalı kesmenin adımını atacaktır.
Halen basın alanına vaziyet etmekte olduğunu düşünen, birikimden yoksun, meseleyi etraflıca ele almaktan uzak bürokratik yaklaşım, hırs ve dar görüşlülükle onarılamaz yaralar açmak üzeredir. Aynı yaklaşım sahipleri basın kartları konusunda fikir işçilerinin 1 yıllık erken emeklilik hakkını göz göre göre yemiş, görevlerini ihmal etmiştir.
ACİL BEKLENTİLERİMİZ
1-Resmi ilanları yük gören bürokratik anlayışın yerine, sağduyulu yaklaşımla ülke menfaatlerinin hakim olacağı bir bakış açısı hayata geçmelidir
2-Sektörümüzde yaygınlaşmakta olan tekelci yaklaşım her şeyden önce siyaset kurumuna zarar vermektedir. Bu husus acilen gözden geçirilerek tedbir alınmalıdır.
3-Dünyanın her yerinde egemen devletler basınla aralarında irtibat kurarlar. Millilik ve yerlilik açısından bu vaz geçilmez bir stratejidir. Bu faaliyet alanı milli güvenlik, milli eğitim ve ulaştırma gibi bir kamu hizmet alanıdır. Sistemi sağlıklı olarak işler hale getirecek yöntemler sektörle de istişare ile üretilmelidir.
4- Yazılı basın, radyo televizyonlar ile internet mecrasını bir bütün olarak ele alan, düzenleme-denetleme-destekleme ayaklarını içeren bir sistem kurulmalıdır. Bunun için vakit geçirmeden internet yasası çıkarılmalıdır. Aksi halde şantajcı, yalancı, baskıcı kişiler mesleğimizin onuru zedelemekte, meslek mensubu olmamalarına rağmen ortalıkta dolaşmaktadır.
5- Basın için acil destek paketi çıkarılmalıdır. Pakette doğrudan desteklerin dışında Hazine, İŞKUR, KOSGEB ve kalkınma ajansları destekleri konfeksiyon değil terzi usulü hazırlanmalıdır.
6- BİK Genel Kurulu’nun sağlıklı olarak çalışmalarına devam edebilmesi için Hükümet Kanadı üyeleri atanmalıdır.
7- Taslak halinde olan Yargı Reformu Paketi’nden icra ilanlarının gazetelerde yayının kaldırmayı öngören değişiklik yerine Kamu İhale Mevzuatı’ndaki gibi eşik değerler sistemi getiren ve icralardaki gri alanları şeffaflaştıran gazetelerde yayın mekanizmasına geçilmelidir.
8-Doğrudan alım, acil alım, ilandan kaçınmak için işleri birleştirme ya da ayırma gibi yöntemlerden vaz geçilmesi konusunda gerekli tedbirler alınmalıdır.
9- Basın Kartları Yönetmeliği’nin aksayan yönleri sektörün de görüşleri alınmak sureti ile giderilmelidir.
10- Bir yılı aşkın süredir basın kartı alma hakkına sahip oldukları halde alamayan meslektaşlarımızın haklarının iadesi sağlanmalıdır.