"Sorun suçlanan el değil, uzanan el"

SuperHaber programcısı Nedim Şener, Hürriyet gazetesinde yazdığı köşe yazısında İBB Sözcüsü Murat Ongun'un belediyenin imkanıyla bir troll ordusu oluşturarak algı yaratmaya çalıştığının altını çizdi. Şener, İBB'ye giden yazıda 4 ayrı şikayetin birleştirildiğini belirterek, "Ama Ongun açıklamasında şikâyetin bu yönünden söz etmiyor. Çünkü oradan “kullanışlı mağduriyet” yaratamayacağını biliyor" dedi.

SuperHaber programcısı Nedim Şener, İBB Sözcüsü Murat Ongun'un İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili nasıl algı yaratmaya çalıştığına dikkat çekti. İmamoğlu ile ilgili yapılan şikayet sonrası ön incleme yapıldığının altını çizen Şener, Ongun'un "Soruşturma açıldı" algısını yerleştirmeye çalıştığını söyledi.

Nedim Şener'in Hürriyet gazetesinde yazdığı yazının ilgili bölümü şöyle:

"Bu konu, gazeteci Barış Pehlivan’ın “İmamoğlu’nun suçlu elleri” başlıklı yazısındaki şu satırlarla gündeme geldi: “..Elleriniz arkanızda bağlı bir şekilde gezindiniz diye hakkınızda soruşturma açılır mı? Açılmışı var.

İmamoğlu’nun o türbenin dışında yürürken ellerini arkasından bağlaması İçişleri Bakanlığı’nı harekete geçirdi. İnsan inanmakta zorlanıyor ama bakanlığın onayıyla Mülkiye Başmüfettişi görevlendirildi. Ve geçen hafta şu suçlamayla Ekrem İmamoğlu’nun ifadesi istendi:

‘2020 yılında gerçekleştirilen bir program kapsamında ziyaret ettiğiniz Fatih Sultan Mehmet’e ait türbede elleriniz arkanızda bağlı bir şekilde gezinmek suretiyle saygısızlık yaptığınız iddiası...’

"Sorun suçlanan el değil, uzanan el"

Sahi, yürürken bağlanan eller mi suçluydu, onlara suç yazan bağlı eller mi?”

ONGUN DOĞRULUYORSA, YALANDIR!

Bu satırlar, yazarı tarafından paylaşıldığında değil de, Murat Ongun tarafından 4 Mayıs 2021 günü 09.15’te yazılan, “Cumhuriyet Gazetesi’nde Barış Pehlivan imzalı köşe yazısında belirtilen bilgiler ne yazık ki DOĞRUDUR. Niyet okumak odaklı, izandan yoksun yeni bir soruşturma hazırlığı için Başkanımızın ifadesi istenmiştir” şeklindeki paylaşımdan sonra sosyal medyanın gündemi oldu.

Yazı, 313 bin takipçisi olan yazarının hesabında 220 adet beğeni 70 retweet alırken, 507 bin takipçisi olan Murat Ongun’un hesabında 11 bin 500 beğeni aldı ve 2 bin 600’den fazla kez retweet edildi.

Girişte de söylediğim gibi bu iddiaların tek yeri çöp kutusudur. Ama hukuk ve bürokrasinin de bi işleyişi var. CİMER’e benimle ilgili de saçma bir şikâyet ulaştı, karakola gidip ifademi verdim.

CİMER’e, idari ve yargıya bir şikâyet ulaştığında konusuna göre öninceleme ya da soruşturma yapılıyor; ondan sonra gereği yapılıyor ya da çöpe atılıyor. Tıpkı İmamoğlu hakkındaki Şeb-i Arus töreniyle ilgili iddialarda olduğu gibi.

“Murat Ongun doğruluyorsa, yalandır” diye düşünmemin sebebi, önceki olayların yanında, bu konuda Savcılık ve İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalar."

‘KULLANIŞLI MAĞDURİYET’ VE TROL AĞLARI

"Açılan ve yürütülen bir soruşturma yok. CİMER’e gelen şikâyetler İstanbul Savcılığı’na yollanmış, savcılık da soruşturma açmadan İçişleri’ne öninceleme için yollamış. Murat Ongun, “Ortada soruşturma değil, bir öninceleme var” diyeceğine “soruşturma hazırlığı için Başkanımızın ifadesi istenmiştir” dedi. Yani, yandaşları üzerinde “soruşturma açıldı” algısını yaratmaya girişti, tıpkı Fazilet Durağı ve suikast ihbarı haberlerinde olduğu gibi.

Ongun sadece yanıltmıyor, gerçeğin bir kısmını da gizliyor. Konuyla ilgili yazıda olduğu gibi, yazılı savunma istenen şikâyeti, “elleri arkada türbe ziyareti” ile sınırlıymış gibi gösteriyor. Oysa dört ayrı şikâyet birleştirilmiş, İBB’ye gönderilen yazıda, görevden alınan HDP’li belediyeleri ziyareti hakkındaki şikâyetten de söz ediliyor. Ama Ongun açıklamasında şikâyetin bu yönünden söz etmiyor. Çünkü oradan “kullanışlı mağduriyet” yaratamayacağını biliyor. Dolayısıyla ortada “İmamoğlu’nun suçlanan elleri” değil, minibüsün içinden konuşma yapan İmamoğlu’nun omzuna vurup uyaran, bugün de gazetecilere uzanan Murat Ongun’un eli var. Öyle ki, belediye imkânlarıyla bir network ve trol ağları oluşturmuş durumda. Malum dijital dünyada izsiz yaşanmıyor. Ayrıntılar daha sonra..."

 

YAZININ TAMINI OKUMAK İÇİN TIKAYIN

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.