"Sosyal medya bilginin yayılmasında etkili ama kitleleri harekete geçirmekten çok uzak!"
Şenol Göka: Sosyal medya, doğru ya da yanlış bir bilginin yayılmasında etkili olabilir ama kitleleri harekete geçirici olmaktan henüz çok uzak
Algı, medya ve kitle
Sözlüklerde yer alan yalın anlamının dışında, son zamanlardaki yaygın bilinen haliyle algı, tabiri caizse bir şeyi 'mış gibi göstermek'tir. Bir gerçeklik üzerine oluşturulduğu gibi, gerçek süsü verilen bir şey üzerine de oluşturulabilir. Gerçeklikten kasıt, kapalı kapılar ardında ya da ortalık yerde olan bir şeydir. Herhangi bir zorlama yoruma ihtiyaç duyurmaz. Yani öyle veya böyle olan bir şey vardır. Gerçeklik süsü verilense, olması muhtemel veya hissedilen/hissettirilen bir şeyin somutlaştırılma çabasıdır. Her iki durumda da başarıya ulaşabilmek için mutlaka kalabalıklara ya da kalabalıkları temsil eden karar mekanizmalarına hitap edilir. Kalabalıklar ve kalabalıkları temsil eden mekanizmalar söz konusu değilse, algının veya bunun silsileli bir şekli olan algı operasyonunun bir anlamı kalmaz. Gizli ya da açık mesele halledilir, biter. Hemen anlaşılacağı üzere sadece siyaset ve ticaret değil, olumlu veya olumsuz etki için amaç dahilindeki her şey algının, dolayısıyla algı operasyonunun konusu olabilir. Hem ticaretin hem siyasetin vazgeçilmez nihai unsuru olan kalabalıklar, doğal olarak oluşturulmak istenen algının da nihai unsurudur. Yapısı gereği kalabalıklar, nam-ı diğer kitle, duyguyla harekete geçer.
Endişe, korku, güven gibi her insanda bulunan temel duygular, kalabalıklar halinde bir araya gelen insanlara hakim olduğunda sorgulamanın olmadığı bir sele dönüşür. Artık neye mal olursa olsun sonuç alma esastır. Kalabalıklar harekete geçtiğinde ya da bir şey kalabalıklarca kabul gördüğünde en küçük ihtimaller bile, farklı düşünmenin imkansız olduğu kesin bir gerçeklik olur. Kalabalıklar arttıkça coşku ve kabul de artar.
Yapısı gereği bu süreç medyaya ihtiyaç duyar. Bu yüzden algı operasyonları medya sahipleri ve çalışanları farkında olsun ya da olmasın medya üzerinden yürütülür. Medya genel bir tanımlama. Algı için gerekli olan 'mass medya' ya da 'mass communication' dır. Yani aynı anda büyük kitlelere ulaşabilen kitle iletişimi... Bir şey aynı anda büyük kitlelere ulaşmayı amaçlıyorsa, kitlelerin algılayış ve davranış tarzlarına uygun olarak basit ve harekete geçirici olmalıdır. Onun içindir ki, kitlelere ulaşan medya sade, basit ve sık tekrarlardan oluşan bir dili tercih eder. Subliminal denilen ve daha çok bilinç altına hitap eden dil, ayrı bir yazının konusudur. Sözü edilen ve bugün büyük ölçüde geçerli olan doğrudan algıdır. Kitleler için bir şey ne kadar mümkünse tersi de o kadar mümkün olduğundan, medya aracılığıyla yürütülen algı operasyonuna yine medya aracılığıyla karşılık verilir. Dolayısıyla zaman zaman medya üzerinden hatta medyanın kendi arasında yüz yüze gelindiğinde asla yaşanmayacak olan çok sert kapışmalar yaşanır.
Her ne kadar günlük hayatın gerçek gündemi bambaşka olabilse de artık günlük hayatı da etkileyen medya ve iletişim teknolojisi var. Elbette medya algı için oluşturduğu gündemle günlük hayatın gerçek gündemini dilediği gibi şekillendiremez. Hayat yine kendi zemininde akar, aslolan yine yüz yüze yaşanan gerçek iletişim ve gerçek ihtiyaçlardır. İnsanlara yüz yüze ulaşmaktan ve gerçek ihtiyaç ortamının içinde bulunmaktan asla vazgeçilmemelidir. Medya aracılığıyla yürütülen algı operasyonlarını köklü şekilde değiştirebilecek olan budur. Medya, var olanın etkisini katlayarak çoğaltabilir ama tamamen yapay bir şeyi kitleleri derinden etkileyecek şekilde uzun süre gündemde tutamaz.
Ağırlıklı olarak ihtiyaçların belirlediği ilişkilere sahip kırsal kesimin ya da şehrin merkezinin dışında kalan kesimlerin tutumlarına bakıldığında, medya aracılığıyla yürütülen algı operasyonlarının sanıldığı kadar günlük hayat üzerinde etkili olamayacağı daha rahat görülebilir.
Kısacası daha çok şehir merkezleri için söz konusu olan algı geçicidir, ilişki kalıcı... Savrulmalar ve heyecanlar geçicidir, ihtiyaçlar kalıcı... Bu durumun göz önünde bulundurulmasında ve algı konusuna özenle yaklaşılmasında yarar var.
Sosyal medya, doğru ya da yanlış bir bilginin yayılmasında etkili olabilir ama kitleleri harekete geçirici olmaktan henüz çok uzaktır.
"Melullenme deli gönül
Gez bir zaman gör nic'olur.
İndir tahtını yüceden
Yık bir zaman gör nic'olur.
...............................................
Herkes kemalini söyler
Konma gönül dur nic'olur."
Şah Hatayi'nin bu deyişiyle çok iyi özetlenen geleneksel tutumumuz göz önüne alınırsa, sosyal medyanın güvenirliliğini ve etkisini, ancak kurumsal olduğunda artırdığı söylenebilir.
Sonuç olarak;
Medya aracılığıyla oluşturulmak istenen siyasi veya ticari belli bir amaca yönelik algı geçicidir ve yine medya aracılığıyla etkisizleştirilebilir. Kalıcı etki için mutlaka kitlelerle sık sık bir araya gelmek gereklidir. Medya, 15 Temmuz'daki hainliğe karşı sergilediği gibi ortak bir tavır sergileyebilirse kitleler üzerinde kısa sürede büyük bir etki oluşturabilir. Böylesine milli duruş ve sahiplenişin dışında medya aracılığıyla yürütülen algı operasyonları, adı üzerinde yalnızca hayatın akışına yapılan birer müdahaledir ve etkisi kalıcı olmaz.
Memleket, millet ve devlete karşı FETÖ'nün yaptığı gibi ancak marjinal sapkınlıkları etkileyebilecek algı operasyonları yapılabilir. Kahir ekseriyetin vicdanına ve genetik kodlarına uygun düşmeyen dışarıdan destekli bu operasyonlar bir gücü ele geçirmeyi hedeflese de mutlak anlamda aklı selim üzerinde kalıcılık sağlayamaz, sadece kullanım süresi doluncaya kadar huzursuzluk çıkarabilir.
Şenol Göka