Sporda büyük başarı…
İslami Dayanışma Oyunları ve Türkiye
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 4. İslami Dayanışma Oyunları gerçekleştirildi. Türkiye’den katılan sporcuların neredeyse tamamı madalya kazandı.
Dolayısıyla, Türkiye madalya sayısı itibariyle birinci sırada yer aldı. Altın madalya bakımından da ev sahibi Azerbaycan ile arasında çok az sayıda farkla ikinci olarak yarışmaları tamamladı.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın da iştiraki ile gerçekleştirilen görkemli açılış töreni, Bakü’nün yağmurlu ve soğuk bir akşamına denk geldi. Bahar ortasında mevsim normallerinin çok altına inen hava sıcaklığını saymaz isek, organizasyon kardeş Azerbaycan’a yakışacak şekilde oldu, yarışmalar da yine fevkalade güzel bir ev sahipliği içinde gerçekleşti.
Sayın Bakan, sporcularımızla, takımlarımızla tek tek ilgilendi. Moral ve motivasyonlarının yükselmesi için pek çok müsabakayı izledi.
Bakan ile birlikte ve sonrasında çok değerli Müsteşar Faruk Özçelik de sürekli müsabakalarda oldu. Takımlarımızla, sporcularımızla ve kafilenin her bir ferdi ile ilgilendi.
Bu yüksek moralledir ki, sporcularımız her çıktıkları müsabakada madalya şansı yakaladı. Pek çok branşta beklentilerimizin de üzerinde netice aldık. Bazı sporcularımız ise, çok küçük şanssızlıklarla madalyayı kaçırdılar veya bir alt madalyaya razı olmak zorunda kaldılar.
Önemli olan temsil ve yarışmak idi. Bunu da yaptılar. Üstelik en iyi olduklarını da ortaya koydular. İki yüz civarı madalya ile Türkiye’ye döndüler. Bu sayı İslam oyunları tarihinde inanılmaz büyük bir başarıdır.
O bakımdan başta sayın Bakan olmak üzere, Müsteşarımızı, yardımcılarını, Spor Genel Müdürümüzü, Federasyon Başkanlarımızı, tüm spor adamlarımızı ve elbette kıymetli sporcularımızı içtenlikle tebrik ediyorum.
Spor aynı zamanda bir diplomasi faaliyetidir. Dostlukların, iyi ilişkilerin gelişmesi için büyük bir vesiledir, fırsattır. İslami Dayanışma Oyunları ile de esasında bu yönde çok önemli başarılar elde edilmektedir. 56 ülkenin katıldığı ve sporcuların birbirleriyle kıyasıya yarıştığı bu ortamda müsabakaların büyük bir olgunluk ve centilmenlik içinde neticelenmesi, madalya kazansın kazanmasın tüm sporcuların birbirleriyle etkileşimi, dostluğu önem taşımaktadır.
Sportif faaliyetler üzerinden İslam toplumlarına verilen mesajlar ise fevkalade mühimdir. Azerbaycan’da yediden yetmişe toplumun ilgisi günlerce bu müsabakalarda yoğunlaşmıştır. Televizyonlar müsabakaları canlı vermiş; salonlar izleyicilerle dolup taşmıştır.
Azerbaycan’ın ilgisinin keşke az bir kısmı da bizim medyamız eliyle toplumumuz üzerinde uyandırılabilseydi de, aziz milletimiz evlatlarının bu büyük başarılarından biraz daha haberdar olabilseydi. Bu kısmı da ayrı bir yaramızdır.
Medyanın ilgisi futbol ve popüler sporlarda yoğunluk kazanıyor. Dolayısıyla insanlarımız da sanıyorlar ki, bunların dışında spor dalı yok veya bizim başarılarımız yok… Oysa ki, sporun hemen her alanında çok önemli ve büyük adımlar atılıyor, insan ve tesis yatırımı gerçekleştiriliyor, sportif başarılara ulaşılıyor. Atılan bu adımların ve elde edilen başarıların yansımalarını Avrupa ve Dünya şampiyonlarında da görmekteyiz; ancak daha önemlisi 2020 Tokyo Olimpiyatlarında ve Paralimpik Olimpiyatlarında da göreceğiz.
Sayıları 200’ü bulan madalya kazanan sporcularımızın pek çoğu Tokyo’da da olacaklar ve dallarında yine Türkiye’ye başarı ve başarılarının tescili olan madalyalarla dönecekler.
Uluslararası başarılar emek, sabır ve yatırım istiyor. Türkiye yıllardan beri sabırla, emekle ve hatırı sayılır kaynaklar ayırarak uluslararası sportif başarıları hedeflemiş durumda. Çok şükür ki, başarılı da oluyor; gösterilen çabaların sonuçlarını elde edebiliyor.
Sadece başarılı sporcular yetiştirmekle kalmıyor, toplumun her kesiminde ve her yaş aralığında insanların spora yönelmesini ve sağlıklı yaşamasını da hedefliyor.
Özellikle gençlerimiz arasında aktif bir şekilde sporla uğraşanların sayılarının her geçen gün arttığı yine yapılan araştırmalar ve istatistiki çalışmalarla ortaya çıkıyor.
Allah nasip ederse 5. İslami Dayanışma Oyunları Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacak. Bu da yine Türkiye’nin sportif organizasyon başarı hanesine yazılması gereken önemli bir durumdur.