Süleymancılar nereye sürükleniyor?
Süleymancılar cemaatinden ayrılan avukat Zeki Çalışkan, merhum Süleyman Hilmi Tunahan'ın talebelerine uyarı niteliğinde bir mektup yayınladı.
Mektupta yer alan detaylar ise Süleymancıların içine çekildiği vahim durumu bir kez daha gözler önüne serdi.
Tarihi bir uyarı niteliğindeki mektup, merhum Süleyman Hilmi Tunahan'ın kurucusu olduğu Süleymancılar cemaatinin yeni liderleri Alihan Kuriş'in önderliğinde nasıl amacından saptığı ve yoldan çıktığını bir kez daha ortaya koydu.
Avukat Zeki Çalışkan'ın yayınladığı uyarı mektubundaki detaylarda, cemaatin yeni ve tartışmalı lideri Alihan Kuriş'in sözlerinin Kuran Ayetleri'nin de üstünde görüldüğü ortaya çıktı.
Süleymancılar cemaatine bağlı bir vaizin, Alihan Kuriş'e, haddini aşan, İslam itikadına aykırı yakıştırmalar yaptığı ve "Ayet ve hadis bir şeyi emretse, emirül-mümnin aksini söylese, emirül mü'mininin dediği dinlenir" dediği iddia edildi.
İşte Zeki Çalışkan'ın merhum Süleyman Hilmi Tunahan'ın talebelerine yönelik yayınladığı o tarihi uyarı mektubu:
SON YAZI
Dün yazdığım yazı üzerine, birçok arkadaştan mesajlar aldım.
Mesajları okuyunca, çabalarımızın boşuna olduğunu, çözüm için çok geç kalındığını, geçte olsa anladım maalesef.
Rabbim beni affetsin.
Ümitsizlik bir Müslüman'a yakışmaz ama gerçekten aşağıda paylaştığım yazıyı okuyunca ben bittim.
Lafın, sözün bittiği yerdeyiz.
Aşağıda harfi harfine paylaştığım yazı emekli bir idareci hocamızdan geldi.
Mesaj aynen şöyle.
“Zeki bey selamün aleyküm. Sana duymadığın yeni fetva, istanbuldan ........ sohbete gelen hocanın fetvası: {Ayet ve hadis bir şeyi emretse, emirül-mümnin aksini söylese, emirül mü'mininin dediği dinlenir} haydi evliyalıkta Hz. Ebu Bekir'i geçtin. Hakkında ayet yok uydur uydurabildiğin kadar ama, ayet ve hadise ne diyeceksin? Bu ne sapıklık. Şirazeden tamamen çıktılar. Akıl bu yolu buluncaya kadar lazım, bulduktan sonra kaldır çöpe at. Yardım ederken aklını kullan, talebe toplarken aklını kullan başka yerde aklın ne gereği var. Bunlar sohbet sözleri. Var kıyas et.”
..... koyduğum şehir ismi, hocamızın deşifre olmamasını rica ettiği için benim düzeltmemdir.
.....
Sevgili kardeşlerim
Bu sohbeti yapan hoca müsvettesi Müslüman olabilir mi?
Abisinin bir sözü, Allah CC’nın ayeti ile çeliştiğinde, tercihi Cenabı Hak değil, “Abisi, Emiri” olan kişinin İslam dairesinde olması mümkün müdür?
Onun Abisi, rabbi olmuş artık.
2000 sonrası kurslarda yetişen ve şimdi 25 - 35 yaş aralığında olan böyle devşirilmiş büyük bir kadro var.
Siz bu insanlara, yani Abilerini Allahlaştıran bu zavallılara ne anlatacaksınız?
Abisi için Allah CC’nın ayetini dinlemeyen, önemsemeyen bu kitle sizi dinler mi?
.....
Sizler, Süleyman Efendi Hazretleri'nin bağlıları olamazsınız.
Koca koca Abiler bu maskaralığa ses çıkart(a)mıyor, susuyorlar.
Süleyman Efendi Hazretleri'nin yaşayan talebeleri, “hop beyler, neler oluyor” diyemiyor.
Bu zırvaları dinleyenlerin içinden bir kişi kalkıp “Yazıklar olsun, Sen Abini İlahlaştırmışsın, in o kürsüden aşağı, serseri” diyemiyor.
Bu yazıyı bana gönderen emekli idareci abimiz bile, ismini gizlemek gereği duyuyor.
Ne diyeyim.
Topunuza yazıklar olsun.
.....
Ahmet Bey zamanında, Ali Erol amca için yasaklama kararı çıkarıldı.
Ali Erol, bu yasaklama üzerine bir yerde, “Şu anda bırakın yeryüzünü, Arş ı Ala’da bile Ahmet Denizolgun bey derecesinde “Veli” bir zat yoktur” sohbeti yaptı.
Ve affedildi.
Geçen akşam, beni takip eden bir kardeşimize bunu anlattım.
Şiddetle itiraz etti.
Ben, Ali Erol amcanın ayaklarının dibinde yetiştim.
O asla böyle bir laf etmez, falan dedi.
15 dakika sonra “sen haklıymışsın abi” mesajını gönderdi.
90 yaşından sonra, davadan uzaklaştırılma zilletini yaşamamak için maalesef böyle bir sohbet yapmış, dedi.
......
Şimdi;
Hasan Arıkan, Ahmet Aygın, Hüseyin Kumaş, Seyfettin Alkan, Mustafa Özaltın, Mehmet Arıkan hocalarımızda aynı mantıkla, ahir ömürlerinde zilleti yaşamamak, davadan uzaklaştırılmamak için susuyorlar.
Cenaze namazlarının, Mehmet Emre hocamızın cenazesi gibi olmasından korkuyorlar.
Sevgili Hocalarım
Kıymetli Abilerim
Eğer yukarıda yazdıklarım, benim üstadımın, sizin hocanızın davası ise, varın kıyamete kadar susun.
Ama elinizi vicdanınıza koyun.
Bu kafanın, Süleyman Efendi Hazretleri, onun mücadelesi ve O’nun size öğrettikleri ile bir benzerliği var mıdır?
Siz;
Dünya zilletini yaşamaktansa Ahiret azabını mı tercih ediyorsunuz?
İnanın yatacak yeriniz yok.
Siz;
O buluşma günü geldiğinde,
Vallahi, efendi hazretlerinin yüzüne bakamayacaksınız.
Vallahi, Allah Resulün'ün yüzüne bakamayacaksınız.
Vallahi, cenabı hakka hesap veremeyeceksiniz.
Benden bu kadar.
Kalın sağlıcakla...