Domuz etinden sucuk yapıp Müslümanlara yedirdiler!

Sözcü yazarı Soner Yalçın bugünkü köşe yazısında, Süleymancılar içinde 40 yılını geçiren Zekayi Işın isimli eski cemaat mensubunun, cemaatin iç yüzünü anlattığı kitabını gündeme taşıdı... Işın'ın kitapta, "53 yaşıma kadar kullanmadığım aklımı, çok şükür kullanma yetisine kavuştum…" dediğini aktaran Yalçın, cemaate ait şirkette domuz etinden sucuk yapılıp Müslümanlara satıldığını da öne sürdü!

1977 yılında Almanya'ya giden ve burada Süleymancılar cemaati ile yakınlaşan Sezayi Işın, "Süleymancılık, cemaate adanmış 40 yıllık hüsran" isimli bir kitap kaleme aldı.

Kitabında cemaatin iç yüzünü tek tek anlatan Işın, Atatürk'ün 'deccal' gibi görüldüğünü ifade etti.

Süleymancılar'a ait “Yörük” gıda şirketinde helal-haram denetimi bölümünde çalışırken, domuz etinden sucuk yapılıp Müslümanlara satıldığını görünce kafasında ilk kuşkular beliren Işın, yazdığı kitabı Sözcü yazarı Soner Yalçın'a gönderdi.

Kitabı bugünkü köşe yazısında ele alan Yalçın,  Işın'ın cümlelerini olduğu gibi aktardı.

İşte Yalçın'ın '40 yıllık hüsran' başlıklı yazısının ilgili bölümü:

MÜSLÜMAN HİTLER

-“Süleymancılar, dünyevi işleri kolay yapabilmek için sakal bırakmaz; cübbe, şalvar türü kıyafetler giymez. Görevlileri kravatsız dışarıya adım atmaz. Pahalı takım elbiseler giyerler…

-Genellikle mavi elbise tercih ederler. Aynı şekilde namaz kılarken yanlarında mavi namaz takkeleri eksik olmaz…

–Dua ederken elleri bitişik olur. Kadınların hacca gitmesi yasaktır. Ne Süleyman Efendi ne de Kemal Kaçar hacca gitti…

-Binalarında Atatürk köşesi görürsünüz. Oysa Atatürk onlara göre deccal…

-Süleymancılar, Hitler'in Müslüman olduğuna inanır. Müslüman Hitler, İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'ye müdahale edecek ve inançsız İnönü Hükümeti'ni düşürecekti. Ardından Türkiye'de İslam devleti kuracak ve başına da Süleyman Hilmi Tunahan'ı geçirecekti…

-Süleymancılar Almanya'nın en büyük dini cemaati, 300'ü aşan şubesi var. Almanlar Süleymancıları korur. Emir komuta zinciri içinde hareket eden böyle dini yapı her zaman kullanılmaya müsaittir…

-Teşkilata her zaman para lazımdır, camilerden her cuma ve bayramlarda para toplanır. Ben 300 bin Euro toplamışımdır. Bina satın alıp bağışlanmasını isterler. Ben iki bina satın alıp bunlara verdim…

-Her yerde ‘siyasetle ilgimiz yok' derler; Süleyman Efendi'nin damadı/vekili Kemal Kaçar üç dönem, üç ayrı partiden milletvekili oldu. Oğlu Ahmet Arif Denizolgun da milletvekilliği-bakanlık yaptı! (Denizolgun'un özel hayatına, ticari ilişkilerine, at yetiştiriciliğine dair verdiği bilgileri yazmayayım. sy)

33 SAYISININ SIRRI

-Dediklerine göre Allah Resulü'nden sonra varisi olan 33 Resul gelecekmiş. 33 Resul halkanın sorumluluğu Süleyman Efendi'ye verilmiş; o vazifelendirilmiş. Bu inanış, ölümlü Süleyman Efendi'ye Rablik/Allah'ın sıfatı payesi vermekten başka bir şey değil. 33 sayısı hep kafamı kurcaladı, cevabını bir türlü bulamadım. En makul cevap 33. dereceden masonluk meselesi…

-Bu dini yapılarda rıza yoktur. Sizi köle gibi kullanırlar. Son nefesinize kadar birileri size bol bol emirler yağdırır. ‘Bunlar çok şey biliyordur' deyip her sözlerini emir bilip uygulamaya çalışırsınız. Şu sözleri kulağımda çınlıyor: ‘Sizin başınıza çöp dahi koysak ona itaat edeceksiniz…'

-Paranı, aileni, çocuğunu, iş hayatını, yaşama biçimini, tatil planlarını her şeyini bağlı olduğun hocaya danışmak zorundasın…

–Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili o kadar çok dedikodu yaptılar ki. Mesela, askerlerce asılacağına dair iddiaları tamamen boş çıktı. Neden asılacağı gerekçesi de Erdoğan abileri dinlememesiydi…

-Müslüman olarak bu olayları yaşadım, gördüm. Keşke böyle olmasaydı diyorum. Maalesef bunları yaşadım ve bu kitabı yazmak zorunda kaldım. Birçok insan gibi umursamayıp, tembelliğe kaçarak, ‘Allah'tan bulsunlar' diyebilirdim. Vicdanen birilerinin bunları bilme hakkının olduğunu düşündüm…”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.