Bekir Atacan Mevlüt Yüksel'in sorularını cevapladı! Suriye’de Türkmenler neden hala tehlikede?

Suriye kökenli gazeteci Bekir Atacan Suriye'deki son durumu SuperHaber'den Mevlüt Yüksel'e değerlendirdi.

ESAD ESARETİNİN BİTTİĞİNE KİMSE İNANAMADI

Suriye'deki 63 yıllık Baas rejiminin bittiğine Beşşar Esad'ın ülkeyi terk ettiğine çoğu vatandaşın inanamadığını söyleyen Atacan, "Bir kaç akrabamı arayıp Esad'ın kaçtığını söylediğimde bizimle dalga geçmeyin, biz alıştık artık diyorlar. Kendi televizyon kanallarının yerine bile başka kanal izlemeye korkuyorlar, sadece yerel televizyonlar izliyor. Bundan dolayı inanmıyordı, ta ki akşam oldu  o günde biraz serbeslik oldu. Bir kısım biraz cesaret edip birbirinin yanına gitmeye başladılar. Gitmeler gelmeler oldu. Bunun üzerin insanlar Beşşar Esad'ın kaçtığına inandılar" dedi. 

ESAD'IN GİDİŞİ SURİYE'NİN YENİ BAYRAMI

Suriye'deki kutlamaların artarak devam edeceğini söyleyen gazeteci Bekir Atacan, "Biliyorsunuz bizim dinimizde 2 defa bayram namazı kılınır. Biri Ramazan Bayramı'ndan biri Kurban Bayramı'nda. Geçtiğimiz pazartesi günü bir çok kişi inandıktan sonra Esad'ın kaçtığına selavat getirip, bayram namazı kıldılar. Esad'ın kaçışını bizim için yeni bir bayram diyerek kutladılar. Suriye'nin bir çok kasabasında köyünde bayram namazı kılındı ve birbirlerini kutladılar kurtulduk diye." dedi. 

Halk'ın Suriye Milli Ordusu'na destek verdiği söyleyen Atalay, Suriye haklının Esad rejiminin işkencelerinden, zulmünden, yoksulluğundan bıktığını söylerek "Bunu bitirmek için şeytan bile gelse affedersiniz ona dört elle sarılacaklar. Bizde bir atasözü var. Denize düşen yılana sarılır. Bunlar da şeytan gelse sarılacaklardı ama yeter ki Esad gitsin" dedi.

ESAD REJİMİ HERKESİ KONTROL MÜ EDİYORDU?

Beşir Atacan yıllar öncesi bir anısından bahsederek Suriye'deki Esad esaretini gözler önüne serdi.

İnsanların Suriye'de öz annesi babasına güvenmediğini söyleyen Atalay, bir kadının eşini nasıl istihbarata vermek zorunda olduğunu anlattı.

Atacan "Muhalefetten öğretmen bir arkadaşım 1980'lerde Suriye çok karışınca ailesiyle birlikte Cezayir'e yerleşti. Suriye'deki devrimden sonra geçenlerde Türkiye'de kendisiyle karşılaştım. Bakın bunlar Hristiyan. Öğretmen arkadaşım muhalif. Eşinin abisi ile Suriye ordusunda albay. Suriye'de de bu bilinince çareyi kaçmakta buldular ve Cezayire yerleştiler. Cezayir'de öğretmenliğine devam ediyordu. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra hanımı Suriye'yi özlemiş ve benim nasıl olsa bir sorunum yok, Suriye'ye gitmek istiyorum diyor. Eşi de peki tamam git diyor. Bileti alıyorlar, gönderiyor Suriye'ye Lazkiye şehrine. Normalde öğretmen arkadaşım muhalif olduğu için Suriye'de aranıyor fakat eşinin abisi albay olduğu için sorun olmaz diye düşünüyorlar. 

Ve gidiyor kadın. İşte bir hafta on gün kalıyor ailesiyle. Tekrar geri dönmek istiyor kocasının yanına Cezayir'e.  Diyorlar ki gidin çıkış vizesi alın. Çıkış vizesini almak için diyorlar ki yarın gel, sonra gel. İş uzayınca kadın abisini arıyor. Abisi de tamam ben İçişleri Bakanlığı'nı arıyorum sana bir an önce versinler vizeyi diyor. Albaya da bakanlık tamam siz merak etmeyin biz hemen hallederiz o işi diyor. 

Kadın gidiyor Suriye İçişleri Bakanlığı'na Bakanlık kadına diyor ki evet sizin için aradılar size vize vereceğiz fakat bir şartımız var. 

Bize bir taahhütname yazacaksın. Kocan kimle konuşuyor, size kimler geliyor, bunları bize tek tek göndereceksin. Tabi bu arada kadını geçmişe yönelik sorguluyorlar. Muhalefetle görüşmeleri nasıl, rejime karşı olan insanlar evinize geliyor mu, kimlerle görüştü, mektup geliyor mu, hepsini tek tek soruyorlar. Hatta kadından evde ne kadar mektup varsa, ne kadar bilgi varsa onların fotokopilerini çekip göndermesini istemişler. Adreste vermişler. Para istersen para veririz, ülkeden de çıkışını hemen veriyoruz. İstediğin zaman gelip gidebilirsin sana sıkıntı çıkarmayız diyorar. 

Kadın bu teklif karşısında şaşırıyor. Evet bahsettiğiniz insan muhalif ama bu benim kocam diyor. Onlar da biliyoruz ve kocanız için istiyoruz bu bilgileri diyorlar.  Kadın şok oluyor, ağlamaya başlıyor. Yani diyor ki benim çocukların üniversite okuyor ben bu adamla yirmi beş yıldır evliyim, ben eşime nasıl ihanet ederim. Ben yapamam diyor. Diyorlar ki o zaman bizde sana çıkış vermeyiz. Kadın tekrar abisini arıyor. Araya bir sürü insan giriyor. Kadın anca öyle Suriye'den çıkabiliyor ve bir daha asla ailesini görmek için ülkeye dönmüyor. Ve bu bahsettiğim kişilerin oğlu İtalyan vatandaşı. İşte Suriye istihbaratı budur. Yani bir insan eşini ihbar etmek zorunda kalıyor." dedi.