Suudi sarayının veliahtı Selman Nükleer güç peşine düştü!

Arap dünyasının en zengin ve en büyük ülkesi Suudi Arabistan’da tek adam yolunda hızla ilerleyen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, çantasında 80 milyar dolarlık 16 nükleer santral ihale dosyasıyla Mısır, İngiltere, ABD ve Fransa turuna çıkıyor. Nihayi hedef ise nükleer silah sahibi olmak ki Muhammed Bin Selman bunu saklamıyor. Selman bir açıklamasında ''İran nükleer silah elde etme aşamasına gelirse, Ortadoğu'daki herkes atom bombası peşine koşacaktır. Suudi Arabistan da buna dahildir'' demişti.

Suudi genelkurmayına kendisine tam biat edecek atamalardan sonra yurt dışına açılan Suudi Prens, ABD’den nükleer silah geliştirmede kullanılabilecek uranyum zenginleştirme dahil nükleer santral teknolojisi istiyor.

Suudi Arabistan’ın nükleer silah edinme isteği uzun yıllara dayanıyor. 2011 yılında dönemin Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın Amerikalı yetkililerle yaptığı nükleer silah konulu konuşmalar Wikileaks belgelerinde yayınlanmıştı. O dönemdeki Suudi Kralı Abdullah, bugüne kadar da yalanlanmayan açıklamasında, ''İran nükleer silah elde etme aşamasına gelirse, Ortadoğu'daki herkes atom bombası peşine koşacaktır. Suudi Arabistan da buna dahildir'' demişti.

URANYUM ZENGİNLEŞTİRME PROGRAMI

Suudi Kraliyet ailesinin en önemli isimlerinden eski istihbarat başkanı Prens Turki el Faysal, İngiliz Reuters haber ajansına geçen Aralık'ta verdiği demeçte, nükleer güç olmak taleplerini açık açık dile getirdi.

Turki el Faysal, Suudi Arabistan'ın kendisine ait uranyum zenginleştirme programı olması gerektiğini belirterek, ''Nükleer silahsızlanma anlaşması var, ancak uyan yok. ABD, İngiltere, Fransa dahil tüm büyük güçler İran'la yaptıkları son anlaşmayla, kontrol altında olsa bile olsa, uranyum zenginleştirmesine izin verdi. Nükleer silaha hedefine yaklaşan bir İran’la beraber yaşamamız imkânsız. Bu nedenle Suudi Arabistan'ın mutlaka milli uranyum zenginleştirme programı olmalı'' dedi.

Geçtiğimiz yıllarda sivil kullanım amaçlı nükleer enerji programı başlatan Suudi Arabistan bir süredir Donald Trump yönetimi ile pazarlık halinde. Bir önceki Amerikan yönetimi, Obama döneminde istediği sonucu alamayan ve Trump’ın seçilmesinden de büyük memnuniyet duyan Suudi Arabistan, bu yıl en az 2 nükleer reaktör inşa etmek istiyor. Amerikan Westinghouse şirketiyle de önemli ilerlemeler sağladı. İngiliz, Fransız ve Çin şirketleri de Suudi Arabistan’dan nükleer ihale alabilme peşinde, ancak Suudilerin en önemli şartı, uranyum zenginleştirme teknolojisinin de verilmesi.

ABD Enerji Bakanı Rick Perry, bugün Londra’da Amerikan şirketlerinin Suudi Arabistan’a milyarlarca dolar değerinde nükleer teknoloji transferi için Suudi yetkililerle temasta bulundu. Müzakerelerin detayları açıklık kazanmazken Suudilerin, 2015 yılında Başkan Obama döneminde İran ile yapılan nükleer anlaşmanın gerisinde kalacak bir teklife sıcak bakmayacakları yorumları yapılıyor. Obama döneminde İran’ın nükleer programının silah üretimi amaçlı kullanılmaması için bir anlaşma yapılmıştı.

New York Times gazetesinde geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir makalede 'ABD, Suudilerin nükleer silah elde etmesine yardım mı edecek' diye bu işbirliğini eleştiren bir makale yayınlamıştı. Her ne kadar 25 yılda 16 nükleer santral inşa etmeyi planlayan petrol zengini Suudiler, 'nükleer silah üretmek istediklerini' söylemese de New York Times, İran'ın nüfuzuna karşı bu seçeneğe sahip olmak isteyeceklerine dair işaretlerin arttığını belirtmişti.

İLK ZİYARET MISIR'A: SEÇİM DESTEĞİ

Suudi Prens Muhammed bin Selman bu gelişmelerin ardından elinde nükleer reaktör ihale çantasıyla yola çıkıyor. Prens, ziyaretinin ilk durağını Mısır’ın başkenti Kahire’den başlatıyor. Suudi Arabistan için Kahire’nin özel bir anlamı bulunuyor. Askeri bir darbeyle işbaşına gelen Mısır lideri Abdülfettah es Sisi, Suudi Arabistan’ın 3 yıl önce başlattığı Yemen savaşına fiili destek veriyor. Suudi Arabistan ise Mısır’ın ekonomik ve politik en büyük destekçisi. Bu ay sonunda Mısır’da başkanlık seçimleri yapılacak ve Prens Muhammed bin Selman 2 günlük ziyaretinde Sisi’ye destek vermek verecek.

İNGİLTERE’YE BREXİT DESTEĞİ

Suudi Prens, 19-22 Mart tarihleri arasında ise İngiltere’ye gidecek. İngiltere Başbakanı Theresa May ile bir dizi ekonomik anlaşma imzalaması bekleniyor. Suudi Prens, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı anlamına gelen Brexit sonrasında, Londra’ya ekonomik anlamda büyük fırsatlar sunmayı planlıyor. Yemen savaşı nedeniyle uluslararası prestiji giderek zayıflayan Suudi Arabistan, İngiltere’de ülkesinin yabancı yatırıma açık olduğu mesajı verecek.

AMERİKALILARA ARAMCO'DAN HİSSE VERECEK

Prens’in en önemli ziyareti bu ay sonu ABD’ye olacak. ABD’de sadece Washington’u değil, başka kentleri de ziyaret edecek. Başkan Trump ile bir dizi işbirliği anlaşması imzalayacak. Prens’in seyahat çantasındaki en önemli dosyaları nükleer işbirliğine yönelik olacak, ancak bir diğer büyük dosya ise, dünyanın en büyük petrol şirketi ünvanını elinde bulunduran Suudi devletine ait Aramco olacak. Prens, Aramco’nun yüzde 5 hissesini satmak istiyor, tabii ki Amerikalılara…

Son ziyareti Fransa'ya ise henüz tarih belirlenmedi.

SİLAH SATIŞI VE İHALELERLE YENİ İMAJ

ABD’nin Rice Üniversitesi Baker Enstitüsü Kamu Politikaları uzmanı Kristian Ulrichsen, Suudi Arabistan’ın çehresini değiştirerek modernleştirmeye çalışan Prens’in Batı ülkelerine yapacağı seyahatlerde, protesto gösterileriyle de karşılaşacağına dikkat çekiyor. Ulrichsen, ''Suudi Prens, silah satışları, ihalelerle ülkesine Batı ülkelerinin yatırımlarını çekmeye çalışacak. İngiltere Brexit ile köşeye sıkıştı. Suudi Arabistan ihalelerine ilgi büyük olacaktır'' diyor.

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.