Talip Emiroğlu'nun son kitabı Linç okuyucuyla buluştu...
Eğitimci, işadamı ve yazar Talip Emiroğlu’nun üçüncü kitabı Linç okuyucuyla buluştu. Talip Emiroğlu’nun gerçek hayatta yaşadıklarından esinlenerek kurgu roman tarzında kaleme aldığı roman acı, dram ve entrikalarla dolu sarsıcı hikâye örgüsüyle okuyucuyu “şoke” edecek bütün unsurlara sahip.
Mona Yayıncılık’tan çıkan Linç’te, başarılı bir işadamına yapılan iftira ve karalamalar karşısında hem sosyal çevresi hem iş hayatı hem de iç dünyasında meydana gelen ağır tahribat yalın bir dille anlatılıyor.
Çok katmanlı bir roman olan Linç, ana olayı linç ve karalama kampanyası perspektifinde geri planda “toplumsal ahlak”, “ikiyüzlülük”, ve “önyargı” gibi kavramlara ciddi göndermeler yapıyor. Kitapta, roman kahramanının, “İnsan önce kendi şeytanını taşmalı” sözleriyle yazar, okuyucuların bu kavramları ciddi ciddi sorgulamasına ve özeleştiri yapmasına neden oluyor.
İlk romanı Babanın Adı Var’da olduğu gibi yine farklı bir hikâyeyle okuyucularının karşısına çıkan yazar Talip Emiroğlu, Linç’in film senaryosu tadındaki kurgusuyla okuyucuyu merakta bırakıyor, heyecanlandırıyor, şaşırtıyor hatta yok canım, bu kadar da olmaz dedirtiyor.
MODERN DÜNYADA LİNÇ
Cahiliye döneminde yapılan taşlı sopalı linçin aksine günümüz modern dünyasında yazılı ve görsel medyada Instagram ve Twitter gibi araçlar kullanılarak yapılan linç girişimine sokaktaki insanlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumsal katmanların tamamı dahil oluyor. Yazar, kitabın girişinde roman kahramanının uğradığı iftira ve karalama kampanyasını şu sözlerle tarif ediyor:
“Adeta linç ediliyordu. Ama karşısında kimse yoktu. Linç var, düşman yok, diye düşündü. Vücuduna ağır darbeler alıyordu ama ortada küçük bir taş bile görünmüyordu. Eskiden duyup okuduğumuz taşlı sopalı linçler, mutasyona uğrayarak günümüzde bu şekli almış olmalıydı.”
Okuyucu, daha ilk sayfadan itibaren linç girişimini roman kahramanıyla birlikte adeta kendisi de yaşıyor. Linçe maruz kalan kahraman, beklenilenin aksine objektif bir anlatım dili kullanıyor; yaşanan olumlu-olumsuz tarafları, çocukluk anıları ve geçmişte yaşanan olayların etkisiyle nasıl bu hale gelindiğini tasvir ediyor. Roman kahramanı haksızlığa uğramış olmasına rağmen kendisi hakkında da ciddi bir özeleştiri yapıyor.
Toplumsal olarak alıştığımız kalıpları birçok açıdan kıran Linç, kadınların da şiddet uygulayabileceği ve psikolojik şiddetle bir erkeğin hayatını mahvedebileceğini gözler önüne seren bir roman.
Linç, insanların güç ve para elde etmek için toplumsal değerleri hiçe saydığını ve hırslarının esiri olduklarını okuyucunun yüzüne sert bir tokat gibi vuran, aynı zamanda ancak Hollywood filmlerinde görmeye alışık olduğumuz olayların bir gün herkesin başına gelebileceğini gösteren bir kitap.
Mağdur erkekler için iyi bir rehber niteliğinde olan Linç, sadece bu yönüyle bile geniş bir okuyucu kitlesini etkisi altına alacak gibi görünüyor.
TALİP EMİROĞLU HAKKINDA
Giresun’un Piraziz ilçesinde doğdu. Bölgenin âlimlerinden Emiroğlu Müderris Ali Efendi’nin (1745-1812) torunudur. Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde eğitim gördü. Önce önlisans derecesiyle sınıf öğretmenliği hakkı elde edip iş hayatına atıldı. Daha sonra lisans ve yüksek lisans derecelerini aldı. 1987 yılında kurulan İstanbul Final Dershanesi’ne ortak oldu. Daha sonra BJK Koleji, Avrupa Koleji, Avrupa Eğitim Vakfı, Kent Koleji ve Avrupa Meslek Yüksekokulu ve Kıbrıs Ada Kent Üniversitesi’ni kurdu. Halen yönetim kurulu başkanlığını sürdürmektedir.
İki çocuk babası olan Emiroğlu, TÖDER (Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği) kurucu yönetim kurulu üyesi, Özel Okullar Birliği, Vakıf Üniversiteleri Birliği, TOBB ve DEİK üyesidir. Babanın Adı Var ile Eğitim ve Çocuklar kitaplarını yazan Talip Emiroğlu, üçüncü kitabı ve ikinci romanı olan Linç ile yazarlık yolunda emin adımlarla ilerliyor.