Tarihe geçen bu fotoğrafı çeken gazeteci İlyas Namoğlu hayatını kaybetti
Türk spor basının usta ismi gazeteci İlyas Namoğlu (78) bugün hayatını kaybetti. Namoğlu, Beşiktaşlı Baba Hakkı'nın (Hakkı Yeten) efsane başkan Süleyman Seba'yı alnından öptüğü unutulmaz fotoğrafı çeken isimdi.
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Eski Başkanlarından gazeteci İlyas Namoğlu bugün hayatını kaybetti. Yeniçağ Gazetesi'nde yer alan habere göre İlyas Namoğlu, müzik grubu Gripin'in solisti Birol Namoğlu'nun da babasıydı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de İlyas Namoğlu'nun ölümüne için başsağlığı mesajı yayımladı. Mesajda, "Spor basınının usta isimlerinden İlyas Namoğlu'nu kaybettik. Ailesine ve basın topluluğumuza bassağlığı ve sabır diliyoruz." denildi.
İlyas Namoglu için 18 Agustos 2020 Salı günü saat 13.00'de Levent'teki Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde (TSYD) tören düzenlenecek. Namoğlu daha sonra Zincirlikuyu Camisi'nde öğlen namazına müteakip kılınacak cenaze namazına ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
UNUTULMAZ FOTOĞRAFIN HİKAYESİ
İlyas Namoğlu, Beşiktaşlı Baba Hakkı'nın (Hakkı Yeten) efsane başkan Süleyman Seba'yı alnından öptüğü unutulmaz fotoğrafı çeken isimdi.
Namoğlu o günü Hürriyet Gazetesi'nde Cengiz Özbek'e verdiği röportajda anlatmıştı. Beşiktaş'ın sembol fotoğrafları arasına giren karenin 1986 yılında çekildiğini belirten Namoğlu, "Süleyman Başkan’ın ilk dönemiydi. Hakkı Yeten ise Onursal Başkan'dı. Akaretler‘deki kulüp binasında otururlarken, Süleyman Başkan Hakkı Yeten'e Beşiktaş Kulübü'ne kazandırılan yeni arsalardan bahsediyordu. Ben de Süleyman Başkan'a 'Gidelim bakalım, haber yapalım' dedim. Süleyman Başkan bu tarz işleri sevmediği için önce istemedi. Sonra zar zor ikna oldu ve şu an Akatlar Spor Salonu'nun bulunduğu arsaya geldik. Süleyman Başkan yeni arazi ve projelerini anlatınca, Hakkı Yeten de 'Beşiktaş'a büyük hizmetlerin oldu. Alnından öpülecek adamsın' deyip Seba'yı öptü. Ben de o anı ölümsüzleştirdim" dedi.
Söz konusu fotoğrafın kendisi için onur kaynağı olduğunu ifade eden Namoğlu, "Böylesine değerli iki ismin, iki tarihi devin toplumun karşısına bu şekilde çıkmasına vesile olmak gurur verici. Böyle bir eseri yaratmak herkese nasip olmaz. Her zaman övündüğüm bir iş oldu. Halen daha bu fotoğrafın kullanılması gurur verici bir olay" diye konuştu.
İLYAS NAMOĞLU KİMDİR?
1943 yılında İstanbul’da doğan İlyas Namoğlu çocukluğundan itibaren fotoğraf sanatına son derece yatkındı. Yeteneği Dünya Gazetesi sahiplerinden Bedii Faik- Falih Rıfkı Atay’ın dikkatinden kaçmadı. Daha 18 yaşında bu delikanlıya sahip çıkarak gazetecilerin hocası olarak bilinen rahmetli İsmet Gümüşdere’ye teslim ederler. İki yıl Gümüşdere’nin nezaretinde işin inceliklerini öğrenir. Bu arada askerliği gelir. Dönüşte daha olgun, kendine güveni gelmiş olarak kaldığı yerden bu kez Sonhaber Gazetesinde işe başlar. Rahmetli babası, okulu bırakmadan foto muhabirliği yapması halinde çalışmasına izin verir.
Daha sonra Babıali’de Sabah, Son Havadis, Yeni Sabah’ta çalışır. İlyan Namlıoğlu, son olarak 1966 yılında girdiği Hürriyet Gazetesi’nde elinden düşürmediği fotoğraf makinesiyle ömrünü idame ettiriyor. 1966-78 yıllarında Fenerbahçe, 1978-80 Galatasaray ve 80 sonrası da Beşiktaş’ta görev yaparak parmağını deklanşörden çekmiyor.
Hürriyet Gazetesi’nde 12 genel yayın yönetmeni, Rıdvan Yelekci, Eşref Aykaç, Doğan Koloğlu, Nezih Alkış gibi efsane spor müdürlerini ‘eskiten’ İlyas Namlıoğlu, Esat Yılmaer döneminin ardından emekliye ayrıldı ve Bodrum’a yerleşti.
SEBA’NIN MANEVİ OĞLU
Görünümü ve yaşamındaki hassasiyetle gerçek bir İstanbul beyefendisi portresi çizen Namlıoğlu, Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba’nın dikkatinden kaçmaz. Onun Beşiktaş’ta meslek hayatını sürdürmesi için dönemin spor müdürü Nezih Alkış’ı telefonla arayarak, ‘Benim manevi oğlum İlyas Namlıoğlu’nu Beşiktaş’a yollarsanız beni mutlu edersiniz.’ der. İsteği kabul görür. O günden beri siyah-beyazlı kulübün değişmeyen tek foto muhabiri unvanını da korur.
5 OLİMPİYAT, 3 DÜNYA KUPASI GÖRDÜM
Bu sözler bizim spor muhabirleri arasında sıkça kullanılan hava atma cümleleridir. Oysa bu sözün gerçeğini sadece duayen İlyas Namlıoğlu yaşadı. Sadece 5 olimpiyat, 3 Dünya Kupası mı? 7 Akdeniz Oyunları, 50’ye yakın UEFA, Şampiyonlar Ligi, Balkan Şampiyonası, boks, güreş, voleybol velhasıl tüm spor branşları… yurt Dışında sayısız organizasyona gitti İlyas Namlıoğlu. Dünyada Güney Afrika ve Avustralya dışında bütün ülkelere gitti.
HERKES MESLEĞİNİ YAPMALI
Gazeteciliğin dünyasının en asil ve saygın mesleklerinin başında geldiğinin, ancak son yıllarda diğer meslekler gibi spor medyasının da yozlaştırıldığını söyleyen Namoğlu, ‘Bunda en büyük etken bazı iş adamlarından garsonlara, balıkçılardan turizmciye, eski futbolculardan pazarcıya kadar her tür insanın bu camianın içine girmesidir. Oysa benim ülkemde birçok iletişim fakültelerinden mezun olan altın değerinde gençlerimiz var. Bıraksınlar geleceğimizin teminatı olan evlatlarımız bu yozlaşmaya son versin’ diyor.
MESLEĞİNE AŞIK
Sahaların tozunu yutmuş, yağmurlarda ıslanmış, kızgın güneşinde kavrulmuş, kışın en çetin soğuğunda deklanşöre basan parmağı donmuş ihtiyar delikanlı… dimdik ayakta… 42 yıl dile kolay… bir ömür… bu kadar özverinin karşılığı bir ev, bir araba! Oysa 42 yıl boyunca çektiği resimler, yaptığı haberlerle yüzlerce sporcunun milyarlar kazanmasına vesile oldu… olsun, o hayatından son derece memnun, çünkü o mesleğine aşık… 1961 yılında 300 liraya aldığı Rolleflex 6×6 ile bugün kullandığı 10 bin dolar değerinde Nikon dijital makinesi onun hayatındaki tek gerçek serveti… Bir de dürüst, çalışkan, özverili yapısı…