Tarihte komedinin ilk büyük ustası olan yazar kimdir? 19 Eylül Hadi 12.30 ipucu!

Tarihte komedinin ilk büyük ustası olan yazar kimdir? sorusu vatandaşlar tarafından araştırılmaya başlandı. Hadi yarışması pek çok kullanıcı tarafından kullanılmaktadır. Hadi'nin 12.30 sorusunun ipucu yayımlandı. Hadi kullanıcıları ipucunun cevabını araştırmaya başladı? Detaylar haberimizde...

Tarihte komedinin ilk büyük ustası olan yazar kimdir? Son zamnalarda binlerce kişinin kullandığı uygulama Hadi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile yarışmada kullanıcılar için ipucu yayınlıyor. Hadi'nin 12.30 sorusunun ipucu yayımlandı. Hadi kullanıcıları ipucunun cevabını araştırmaya başladı? Peki Tarihte komedinin ilk büyük ustası olan yazar kimdir? Detaylar haberimizde...

Tarihte komedinin ilk büyük ustası olan yazar kimdir? 19 Eylül Hadi 12.30 ipucu!

Tarihte komedinin ilk büyük ustası olan yazar kimdir?

Aristofanes

Aristofanes (Aristophanes), MÖ 456 - MÖ 386 yılları arasında yaşamış bir komedya yazarıdır.

Eski komedyanın en büyük yazarı olarak nitelendirilen Aristofanes, Aegina’da doğdu. Babasının adı Philippos'dur.

Gençliğine dair kesinlik taşıyan bilgiler olmamakla birlikte günümüze ulaşamayan ilk oyunu "Bilgelerin Şöleni"nin MÖ 427’de oynandığı bilinmektedir. Dolayısıyla, Aristofanes’in oyun yazarlığı döneminin, Perikles'in ölümünden (MÖ 429) sonraki döneme tekabül ettiği söylenebilir. Yazar, Atina demokrasisinin en parlak dönemine yetişmiştir.

Perikles'in ölümünden sonra başa geçenlerin çıkarcı ve ikiyüzlü davranışları, Aristofanes'in komedyalarında sık sık yerilir. Özellikle Peloponez Savaşı esnasında savaş çığırtkanlığı yapan kişiler, Aristofanes'in "Barış Üçlemesi" diye adlandırılan komedya eserlerinde alaya alınırlar. Bu üçleme yazarın "Lysistrata" veya "Kadınlar Savaşı" (MÖ 411), "Barış" (MÖ 421), "Kömürcüler" (MÖ 425) adlı oyunlarından oluşmaktadır.

Aristofanes geleneklere bağlı ve her yeniliğe tepki gösteren bir yazardı. Düşüncelerinde tutucuydu. Edebiyatta ve sanatta yapılan yenilikleri pek beğenmezdi. Ona göre en iyi tragedya yazarı Aiskhylos’tur. Oysa her yönüyle yeni olan Euripides’i tutmaz, komedyalarında onunla alay ederdi. Yazarın tutumu Sofistlere ve doğal olarak Sokrates’e karşı da aynıydı; çünkü Aristofanes’in gözünde bunlar tehlikeli ihtilalcilerdi, gelenekleri yıkan, töreleri saymayan düşünürlerdi. Tüm bunlara rağmen, MÖ 411'de yazdığı "Lysistrata" oyununda gerçekleşeceğini umduğu barışı tesis etme görevini kadınlara verir. Bu durum, kadınların yurttaş bile sayılmadıkları Atina toplumu açısından önemli bir adımdır.

Aristofanes’in günümüze ulaşmayan ikinci oyunu ise "Babilonyalılar"dır (MÖ 426). Bu oyun Atina’nın iç ve dış politikasını taşlayan bir eserdir. Oyun, Dionysos şenliklerinde ve 3 kez de Lenaia bayramında oynanmıştır.

Aristofanes, yapıtlarını koronun ve mimin önemini koruduğu dramatik dönemin sonlarında vermiştir. Koroya yer vermeyen son oyunu da ("Plutos") kısa süren ve MÖ 4. yüzyıldan önce yerini Yeni Komedya’ya bırakan Orta Komedya’nın günümüze kalan tek örneği olarak bilinir.

Aristofanes’in yapıtlarının günümüzde de önemini koruması, diyaloglarındaki yaratıcılığa, genellikle yerinde ve ölçülü kullanılan yergi öğesine bağlanabilir. Özellikle Euripides’i alaya aldığı parodilerinin parlaklığının ve koro şarkılarının canlılığının yanı sıra barış, kadın-erkek ilişkileri, iktidara yergi gibi evrensel temaları ele alması, yapıtlarının geçerliliğini sağlayan diğer niteliklerdir. Her şeyden çok kadın ile erkek arasındaki aşk temasını işler. Oyunlarında para ve saygıdeğerlilik mutlu son için yeterli şartlardır.


Günümüze ulaşan on bir metnin ilki "Akharnialılar" (MÖ 425), yazarın sergilenen üçüncü oyunuydu. Bu eser Atina ve Sparta arasında yaşanan Peleponez Savaşlarını ele alıyordu. Aristofanes bu eserinde oldukça kaba fırça vuruşlarıyla Kleon’u alaya alıyordu. Bu oyun bir yıl sonra oynanan "Atlılar"ın (MÖ 424) bir önsözü niteliğindeydi.

MÖ 423’te oynanan "Bulutlar" tragedya ve komedya eserlerinin yer aldığı yarışmada ancak üçüncülük aldı. Aristofanes bu eseri kendisi de başarısız bulduğundan oyunu tekrar ele aldı. Bu komedyada saldırılar Sokrates’e ve eğitim üzerine yöneltilmişti. Oyunun sonu oldukça yıkıcı oldu. Sokrates, tutuklanmasının ve ölüme mahkûm edilmesinin en önemli etkenlerinden biri olarak bu komedyayı gösterdi.

"Eşek Arıları" (MÖ 422) ise parayla tutulmuş ve yargı verme yetkisi olan jürileri keskin bir dille eleştiriyordu. Jüri üyeleri kocaman iğneleri olan eşek arılarına benzetilmişti. Oyundaki budala ihtiyarın adı Philokleon'dur (yani Kleon dostu), onu değiştirmeye çalışan oğlunu adı ise Bdelykleon'dur (yani Kleon düşmanı). Aristofanes bu eserinde, Kleon’a zenginlerin malına el koymasında yardım ediyorlar diye jüri üyelerini yeriyordu.


"Barış" (MÖ 421) yarışmada ikinci ödülü aldı. Bu eser Atina’nın Sparta ile savaşa son vermesini ve anlaşma yapılması gerektiğini savunan bir eserdi.

MÖ 414 yılında oynanan ve Aristofanes’in en sevilen oyunlarından biri olan "Kuşlar", Kleon’dan sonra başa geçen Alkibiades’i konu alıyordu. Bu oyunda savaş bitkini iki Atinalı yurttaş, cennetle yeryüzü arasında, gökyüzünde bir kent kurarlar. Tanrılardan egemenliği çalıp kuşları evrenin efendileri yaparlar. Kuşlar, kaba şakaları en az olan oyunudur.

Bundan sonra Aristophanes’in savaşa karşı yazılmış ve çağımızda müzikali bile yapılmış Lysistrata’sı (MÖ 411) gelir. Atina halkı tarafından çok sevilen ve ertesi yıl yine tekrarlanan Lysistrata savaşa son vermeyi zorunlu kılmak için erkeklerine aşk grevi yapan Atinalı ve Spartalı kadınların isteklerinde nasıl başarıya ulaştıklarını gösterir.

Lysistrata’nın ikinci kez oynandığı ertesi yıl (MÖ 410) Euripides’e yeni bir saldırıyı getiren "Thesmophoria Şenliğini Kutlayan Kadınlar" (Thesmophoriazusae), Euripides’in "Helene" adlı oyununa bir parodi olarak yazılmış eğlenceli ve hafif bir eserdi. Ancak yazarın Euripides’e daha büyük bir diğer saldırısı "Kurbağalar" (MÖ 405) ile geldi.

MÖ 393’te oynandığı sanılan "Kadınlar Mecliste" yazarın ilk oyunlarından çok farklıydı. Atina demokrasisi gerilemeye başladığından siyasal taşlamaya girmek zorlaşmıştı; çünkü baskı başlamıştı. Bu oyun, o dönemin kadınlarının yaygın olan görüşlerini temsil etmektedir. Aristofanes, bunla da yetinmeyerek, kadınların tarzlarıyla da dalga geçerek, tembellikleriyle ve çok içen halleriyle kocalarının hayatını cehenneme çevirdiklerini ima eder. Oyun kurgusu, şahsi mülkiyetin kaldırılması ve aile yapısının kaldırılması gibi görüşlerle de mizahi bir dille dalga geçmektedir.

Günümüze gelen on bir oyun metninden sonuncusu "Ploutos"tur (MÖ 388). İyice gerileyen Atina devletinde eleştiri yok olduğundan, yazar bu oyununda ancak kinaye sanatına sığınabilmişti. Bu oyunda parabasis, yani koronun doğrudan doğruya halkla konuşup yazarın düşüncelerini dile getirip yöneticileri suçladığı bölüm, yoktu. Böylece eski komedya dönemi sona erdi ve yerini orta komedyaya bıraktı.

HADİ NEDİR?

Geçtiğimiz haftalarda AppStore’larda yerini alan HADİ artık Androidlerin de cebine girdi. Binlerce kişi tarafından aynı anda canlı oynanabilen yarışma; günde iki kez yayınlanıyor. Yarışmacıların binlerce lira gerçek parayı 12 soruyu bilmeleri durumunda kazandığı yarışmada; eğlence ve heyecan bir arada. Her gün aynı saatte sadece on iki soruluk yarışma boyunca canlı yayınlanan yarışmaya erişmek için Hadi uygulamasını indirmek yeterli. Uygulamayı kullanmak ise tamamen ücretsiz. Yapılması gereken tek şey, daha önce bildirilen yarışma saatinde uygulamayı açık tutmak. Akabinde telefon ekranını dolduran sunucu; canlı yayında soruları ardı sıra soracak; oyuncular ise çoktan seçmeli cevapları tek bir tık ile yanıtlayacak. Yanıtlama süresi ise on saniye. Yarışma sırasında yarışmacılar canlı yayında yazışabiliyor, arkadaşını yarışmaya üye edenler ise ekstra can hakkı kazanıyor.

Hadi, mobil dünyada bilgisine güvenenlerin yeni trendi olarak dikkat çekiyor.

Aralarında 15 yıldan fazla sürede onlarca dijital ürüne imza atmış; Emre Ulusoy, Gökhan Örün ve Lenasoftware ekibinin bulunduğu, tecrübeli yönetim kadrosu ve yurtdışı kaynaklı yatırımcıları ile Hadi; “cepteki televizyon” teriminin karşılığı olmak amacıyla teknoloji alanında çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

ARİSTOFANES'İN TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞ ESERLERİ

Aristofanes, Kadınların Savaşı - Lysistrata, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966
Aristofanes, Kuşlar, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966
Aristofanes, Eşek Arıları - Yargıçlar, çev. Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966
Aristofanes, Bulutlar, çev. Ali Süha Delilbaşı, Mf.V., Ankara, 1957
Aristofanes, Barış, çev. Azra Erhat, M.E.B., Ankara, 1966
Aristofanes, Kurbağalar, çev. Nevzat Hatko, M.E.B., Ankara, 1946
Aristofanes, Eşekarıları, Lysistrata, Kuşlar, Kömürcüler, Barış, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2006
Aristofanes'ten Kadınlar Mecliste (Ecclesiazousae), Türkçeye ilk kez eviren & çeviren: Yılmaz Güleryüz, Sınırsız Kitap, Ankara, 2016
Aristofanes'ten Zenginlik (Ploutus - komedya), Türkçeye ilk kez eviren & çeviren: Yılmaz Güleryüz (2016)
Aristofanes'ten Kadınlar Şenlikte (Thesmophoriazusae), Türkçeye ilk kez eviren & çeviren Yılmaz Güleryüz (2016)
Aristofanes'ten Kurbağalar, eviren & çeviren: Yılmaz Güleryüz, Sınırsız Kitap, Ankara, 2016

KOMEDİ
Komedi veya güldürünün klasik (komedi tiyatrosu) ve popüler (güldürme amaçlı espri) olmak üzere izlediği yolları vardır. Tiyatroda bu yol, trajedi'de başrol oyuncusunun yüksek statüsünü kaybetmesi üzerinedir. Komedide ise genç ve yaşlı bir otorite arasındaki yüzleşme söz konusudur.

Popüler anlamda komedi dikkatli tanımlama gerektirir. Espri; insanlar bir espriyi yeteri kadar komik bulduğu kadar gülecek sebep bulundurmayan bir durum olarak da, kırıcı veya kırıcı olmayacak şekilde de bulabilirler. Buna göre komedi kişinin zevkine göre değişir.

Komedide bir sunumun iyi ya da kötü olduğunun sınanması, bunu dinleyen ya da izleyenlerin tecrübeleriyle gerçekleşir.

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.