Tarsus'taki gizemli kazının sırrı belli oldu
Tarsus’ta bir yılı aşkın süredir devam eden gizemli kazının arkasında polis eşi Sibel Erdal’ın hikâyesi var. Erdal’ın Cumhurbaşkanı’na yazdığı mektup hem bir yılı aşkın süredir devam eden kazıya hem de tartışmalı şekilde yaşamını yitiren polis memuru hakkındaki dosyanın açılmasına neden oldu.
2012 yılında beylik tabancasıyla vurulan 22 yıllık polis memuru Mithat Erdal’ın eşi Sibel Erdal o tarihten bu yana eşininin defineciler tarafından şehit edildiğini ispat etmeye çalışıyor. Olay gününde definecilerle işbirliği yaptıkları iddia edilen polislerin bunun bir cinayet olmadığı yönünde tutanaklar tutması Sibel Erdal’ın 5 yıldır kapı kapı dolaşmasına neden oldu. Ölüm tehditleri alan Sibel Erdal, sonunda çareyi Cumhurbaşkanı’na mektup yazmakta bulmuştu. Tarsus’ta süren gizemli arkeolojik kazılar işte bu mektupla başladı.
BENİ YAKACAKLAR
Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, Mithat Erdal 22 yıllık polis memuruydu. Bir gün eve geldiğinde eşi Sibel, Mithat Erdal’ın canının çok sıkkın olduğunu fark etti. “Ne oldu” diye sordu. Sibel son dönemde eşinin telefon konuşmalarından bir şeylerin ters gittiğini anlıyordu ama sormaya da pek cesaret edemiyordu. “Beni yakacaklar” dedi eşi Mithat. Elinde bir CD’yi göstererek ‘’Bu benim teminatım, gerekirse Ankara’ya gidip olup biteni anlatacağım’’ dedi. Sibel Erdal telaşla “Neler oluyor çocuklara bir şey yapmasınlar’’ deyince polis eşi “Benim haricimde kimseye dokunmazlar” dedi ve anlatmaya başladı:
HAZİNE SIR OLDU
“Bir süredir definecilerin içine muhbir olarak sızdım. Önemli bir kral mezarını kazıyorlar. İlçe Emniyet Müdürü görevlendirdi. Kaçakçılık Şube adına sızdım. Olup biteni rapor ediyorum. Lahtin içinde altından 32 şamdan, kadeh, sikke gibi çok değerli hazine var. Dün akşam lahit kapağı açılmadan Kaçakçılık Şube benim ihbarımla baskın yaptı. 7 kişi tutuklandı. Ancak bugün baktım ki tutanakta hazineden söz edilmiyor, lahtin içi boş yazıyor. İtiraz ettim. Emniyet Müdürü’ne anlatmaya gittim, beni susturdu. Meğer hepsi şebekenin içindeymiş.’’
ENSEDEN KURŞUN
Polis memuru, eşine olan biteni Ankara’ya şikâyet edeceğini söyledi. Bu süreçte Mithat Erdal’ın beylik silahına 15 günlüğüne el konuldu. Erdal, çocuklarını camlardan uzak tutuyor, sürekli takip edildiğinden söz ediyordu. Defineci şebekesinin de hedef tahtasına oturmuş, tehdit ediliyordu. Beylik silahının kendisine iade edilmesinden bir gün sonra izbe bir yerde kendi silahıyla ensesinden vuruldu. Arkadaşıyla şakalaşırken vurulduğu yönünde kayıt düşüldü. Ne definecilerden söz edildi ne de cinayetten. Silahı ateşleyen Hüseyin Yasak 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak bunun bir defineci cinayeti olduğu gizlendi.
EVE CD BASKINI
Sibel Erdal’ın iddiasına göre bunun sebebi Tarsus Emniyet Müdürü eşine yazılı değil sözlü olarak görev vermişti ve bu durum yasal değildi. Bir başka iddia ise defineci şebekesiyle ortak iş yapıp hazineyi paylaşmışlardı. Ancak Polis Memuru Mithat Erdal’ın söz ettiği hazine sırra kadem bastı. İki çocukla ortadan kalan Sibel Erdal hak mücadelesine başladı. “Eşimi defineciler öldürdü” diye haykırmaya başlayınca tüm kapılar birer birer yüzüne kapandı. Eşinin ölümünden 3 gün sonra kendisi baba evi Hatay’da eşinin yasını tutarken Tarsus’taki evlerini polisler hukuksuz şekilde basıp didik didik aradı. Öldürülmeden önce “Benim teminatım işte bu diye’’ eşi Sibel’e gösterdiği CD o baskında evden kayboldu. Bir daha da hiç ortaya çıkmadı.
ERDOĞAN’A MEKTUP
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Tarsus Emniyeti’ndeki ekibin FETÖ’cü oldukları ortaya çıkınca Sibel Erdal yeniden soruşturma açılması için Cumhurbaşkanına mektup yazdı. Kendisinin 2012’de ilk FETÖ mağdurlarından olduğunu söyledi. Ardından soruşturma başlatıldı. Sibel Erdal’ın yeniden ifadesi alındı. Yeşilmahalle’deki define kazısından sonra Mithat Erdal öldürülmeseydi 82 Evler Mahallesi’nde definecilerle birlikte tuttukları evin bahçesinde kazıya devam edeceklerdi. İşte bu bilgi üzerine de Tarsus’taki gizemli kazı o evin bahçesinde başladı.
3 SAVCI DEĞİŞTİ
Bugün hâlâ korkuyla yaşıyor Sibel Erdal. Çocukları okul servisine binene kadar başlarında bekliyor. Hâlâ peşlerini bırakmadıklarına inanıyor. Yeniden açılan soruşturmada şimdiye kadar üç savcı değişti, tek güvencem Cumhurbaşkanı diyor: “2012’den 2016’ya kadar verdiğim mücadeleden sonuç alamadım. Deliller çıkmasına rağmen sürekli takipsizlik veriliyordu. Darbeden sonra FETÖ’cüler tutuklanınca ben yeniden adliyeye koştum. Dosya yeniden açıldı. Ama 3 oldu, savcı değişiyor. Sayın Cumhurbaşkanıma mektup yazdım. 82 Evler Mahallesi’nde sonra kazı başladı. Eşim zaten vurulmasaydı defineci ekiple o evde kazı yapacaklardı. O evi kiralamıştı. Soruşturma yeniden başladı. Benim ifadelerimi aldılar.”