Taşeron işçiye müjde! Memurdan farkı olmayacak...

Kamuda taşeron şirketlerin elemanı olarak görev yapan 817 bin çalışan için sona yaklaşıldı. Çalışanlar bir şirketin değil devletin elemanı olacak, özel hukuk sözleşmesi yapılacak, sendika üyeliği yolu açılacak.

Devlet kurumlarında çalışan 817 bin civarında taşeron şirket elemanı için kararda sona yaklaşıldı.

Yeni asır'dan Faruk Erdem bugün Ankara'dan gelen bilgiler ışığında taşeron kadrosunda gelinen son noktaları paylaştı.

Öncelikle taşeron çalışanlar ile bir 'özel hukuk sözleşmesi' yapılacak.

Böylece onlar kamuda özel statülü sözleşmeli personel ya da 4E'li sözleşmeli personel kadrosuna geçmiş olacaklar. Yine sözleşme yapılmasında ve yenilenmesinde performans kriteri öncelikli olarak düşünülecek.

Sözleşmelerin 3'er yıllık olması da prensipte kabul edilen maddeler arasında. Güvenlik ve arşiv taramaları mutlaka yapılacak.

SENDİKA HAKKI VE MAAŞA GARANTİ

Burada öne çıkan ve yeni diyebileceğimiz önemli bir gelişme de var. Düşünülen konular arasında taşeronların Kamu İhale Kurumu ya da Maliye Bakanlığı bünyesinde bir birim oluşturularak buraya bağlanmaları gündemde.

Buna alternatif olarak da Bakanlar Kurulu kararı ile yeni bir kamu şirket kurulması da düşünülüyor.Ancak bunlar konusunda henüz karar verilmedi. Karar ne olursa olsun taşeron çalışanlar artık şirketlerin elemanları olmayacak. Aracı şirketler aradan çekilecek.

PATRON DEVLET OLACAK

Bir şekilde taşeron çalışanların patronu devlet olacak. Böylece maaş, kıdem tazminatı ve emeklilik haklarına garanti gelecek.
Aynı zamanda hepsi diğer kamu görevlileri gibi memur sendikalarına üye olabilecek. Bu arada kadro çakılı olacak.

BELEDİYE İŞTİRAKLERİ DE ÖNE ÇIKABİLECEK

Bütün bunlar olurken taşeronlar için bazı sınırlamalar da masada. Bunlardan birisi 3 uyarı cezası alanın işten atılacak olması. Yani performansı düşük olan personel çıkartılabilecek. Bunun dışında belediyeler ve KİT'lerdeki taşeron çalışanların ayrı bir sisteme tabi tutulması da tartışılan konular arasında. Belediye iştirakleri de burada öne çıkabilecek.

ASIL İŞİ YAPAN AYRIMI

Kadro çalışmaları sırasında öne çıkan bir başka görüşe göre ise asıl işi yapmayan (temizlik, yemek, güvenlik gibi) elemanlarla sözleşme yapılması, imza yetkisini kullanan, ve asıl işi yapan personelin ise kadroya geçirilmesi de alternatifler arasında. Bunlar için de bir sınav yapılması da masada.

YILLIK BÜTÇE YÜKÜ DE KONTROL ALTINA ALINACAK

Bununla ilgili Maliye tüm kamu kurum ve kuruluşlardan taşeron olarak çalışanların öğrenim seviyeleri ve aldıkları ücretlerini içeren bilgiler istedi. Gelen listeler üzerinde de çalışmalar devam ediyor. Maliye Bakanlığında taşeronların takibini yapabilmek için bir birim kurulacak. Bunların mali ve sosyal haklarının denetim altına alınması ve uygulamada birlikteliğin sağlanması amaçlanıyor. Bu kişilerin sayılarının takip ve denetimi de, yıllık bütçe yükü de kontrol altına alınacak.

4B'LİYE KADEMELİ KADRO

Kamuda 4B'li olarak tarif edilen sözleşmeli personel ile ilgilide bazı gelişmeler önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Bu personelin tüm özlük haklarının, mali ve sosyal imkanlarının 4A dediğimiz memurlar ile aynı seviyeye getirileceği öğrendiğimiz bilgiler arasında. Böylece 4B sistemi devam etse bile haklar açısından 4A'lılardan farkı olmayacak. Böylece kademeli olarak da sözleşmeli personel memur kadrosuna geçecek ve 4B statüsü ortadan kalkacak. 4B'li personeli ağırlıklı olarak Milli eğitim ve sağlık bakanlıklarında görüyoruz.

YENİ İŞE ALINACAKLAR

Bundan sonra kamuda yardımcı hizmetlerde çalışacak durumda olanların kamuya alımları ile ilgili de çalışma yürütülüyor.
Örneğin A bakanlığında yeni bir hizmet biriminin kurulması durumunda ihtiyaç durumunda olan personelin alımı için bir mekanizma kuruluyor. Kamuda asil iş pozisyonunda taşeron çalışamayacak.

Taşeron işçiye müjde! Memurdan farkı olmayacak... ile ilgili etiketler taşeron
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.