Tatlı: Arkası gelecek! SuperHaber- Özel
Zarrab soruşturmasında 2 kişiye yakalama kararı çıkartılması ile ilgili SuperHaber’e konuşan Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı, “arkası gelecek” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, "Türkiye'den ABD'deki davaya sahte delil ve belge götürdüğü" iddiasıyla Bankalar Yeminli Murakıbı Osman Zeki Canıtez ile CHP eski Milletvekili Aykan Erdemir hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Her iki şüphelinin de New York Bölge Mahkemesi’ne bildirilen tanık listesinde isimlerinin bulunduğu, FETÖ üyeliği suçundan arandıkları ve firari durumda oldukları belirtilirken konu hakkında SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuşan Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı, arkasının geleceğini söylerken “buldukları yerli işbirlikçileri ile beraber Türkiye’ye kesecekleri faturaya zemin oluşturuyorlar başka bir şey yapmıyorlar” ifadelerini kullandı.
Tatlı şu ifadeleri kullandı:
Zira biz bir şeylerin çıkmasını istiyorsak hepimiz yargıya yardımcı olmamız gerekiyor. Yargının uğraştığı kişilerin olduğunu biliyorum. Başka kişilerde olabilir. Çünkü 17-25 ile Amerika’daki dava birbirine paralel yürüyor. Paralel yürümesi de buradaki paralel yapının oradaki adamları vasıtasıyla devam ediyor. Burada yapamadıklarını oradan yapacaklar. Zaten burada yaptıklarını da oradakilerin bilgisi doğrultusunda yapmışlardı. Şimdi orada devam ediyorlar. Bu arada da belgeler ile ilgili olarak sahte belgeler var, yanlış bilgiler var. Bunları oraya aktaranlarda bir şekilde bir kanal ile gidiyor. Kimlerin olduğunun da ortaya çıkması gerekiyordu. Savcılıkta böyle bir tasarrufta bulunmuş. Arkası gelecek diye düşünüyorum ben.
Söylenen şu; Amerika’nın 9 katrilyon dolar açığı var. Bu açığı da tüm dünya ülkelerine paylaştırıyor. Kendisine fatura çıkarttırmıyor. Orada lüks bir yaşam yaşıyorlar. Bu hayatın devam içinde bunun kapatılması gerekiyor. Ne yaptılar önce Katar’a diz çöktürdüler. Sonra Suudi Arabistan’a diz çöktürdüler. Volkswagen üzerinden Almanya’ya bir fatura kestiler. Şimdi bize kesmeye çalışıyorlar. Burada şuna dikkat etmemiz lazım. Ülke olarak kendi iç hesaplaşmamız ayrı. Ama Türkiye’yi karalayan, Türkiye’yi zor duruma düşüren haksız ve gereksiz olarak bu tür insanlara bu tür belgelere bu tür haberlere fırsat vermememiz gerekiyor. İç barışı sağlayıp dışarıya karşıda dik durmamız gerekiyor. Bize kesecekleri fatura hepimizin ödeyeceği bir fatura! AK Partili’nin CHP’linin veya MHP’linin tek başına ödeyeceği bir fatura değil. Tüm ülke vatandaşlarımız çocuklarımız belki torunlarımıza kadar. Bizim petrolümüz yok. Üreterek kazandığımız 3 kuruşumuz var. Ona da şu anda Amerika göz dikmiş durumda. Bu sadece parasal olarak da değil ama somut olarak görünen yüzü bu. Buna fırsat vermememiz gerekiyor. Amerika’daki dava Amerikan çıkarlarına karşı hareket ettiği gerekçesiyle açılan bir dava. Amerikan çıkarları Türkiye’nin kamu görevlilerinin umurunda olmaz. Türkiye’nin çıkarları onun umurunda olmak zorunda. Terörizmden kara paranın aklanmasından bahsediliyorsa bunun için BM kararı olması gerekir. BM kararı olmayan bir konuda tamamen tertemiz yapılan bir ticaret ile ilgili olarak Amerika eğer bizim vatandaşımız olan kamu görevlilerine karşı veya işadamlarına karşı herhangi bir operasyon yapıyorsa siyasi çıkar için onun arkasına takılırsak yarın o faturayı öderken “çok geç kaldık” denir. Çünkü burada bizim dikkat etmemiz gereken şey Türkiye Cumhuriyeti hükümeti uluslararası hukuka ve kendi iç hukukuna uygun olarak Halk Bankası üzerinden yapmıştır. Bir kere buna inanmak gerekiyor. Bununla alakalı bilgi ve belgeler ortada. Eğer zaten öyle olmasaydı buna baştan da bir şekilde takoz koyarlardı. Bu imkanları vardı. Bunu yapmadılar. Şimdi ne yaptılar? Buldukları yerli işbirlikçileri ile beraber Türkiye’ye kesecekleri faturaya zemin oluşturuyorlar başka bir şey yapmıyorlar.