"Tatlı su balığı siyasetçileri var" diyen Arınç'tan çok konuşulacak sözler: 'Kral çıplak 'demenin zamanıdır!

‘Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden’ başlıklı toplantıya katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı Bülent Arınç dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Arınç konuşmasının bir bölümünde şu ifadeleri kullandı:

"BUNLAR DOĞRU ŞEYLER DEĞİL"

Anayasa Mahkemesi ağlıyor yalvarıyor. Artık önüme mahkeme ile dava ile gelmeyin. Verdiğimiz emsal kararları uygulayın diyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bir kadın üye yani bir hakim arkadaşımız var. Ona rağmen tanımıyoruz diyemeyiz. 87’den beri biz bunun içerisindeyiz. Buradan çıkmaya da niyetimiz yok. Varsa gücünüz çıkarsınız belki ama hem yargı yetkisini tanıyacağız hem kararlarını anayasanın içerisinde üstün bir noktaya getirmişiz. ‘Ben bunu uygulayamam’ bunlar doğru şeyler değil. Bu doğru olmayan şeyleri daha çok konuşur daha çok rapor haline getirir ve daha çok topluma mal etmeye çalışırsak Türk Demokrasi Vakfı da elbette yerini belirlemiş olacak.

"KRAL ÇIPLAK DEMENİN ZAMANIDIR"

Tatlı su balığı siyasetçileri var. Suya sabuna dokunmadan majestelerinin gazetecileri ile bazen baş başa gelirler havanın güzelliğinden suyun berraklığından bahsederler. O sırada da bazı ufak tefek şeyler söylerler. Zannedersiniz ki bir şey söyledi. Majestelerinin gazetecilerine havanın güzelliğinden suyun berraklığından bahsetmek yeterli değildir. Öksürmenin zamanıdır, bağırmanın zamanıdır, kral çıplak demenin zamanıdır. Allah cesur olana izzet verir. Cesur olan izzet kazanır, itibar kazanır. Her gün TBMM’de neredeyse eski bir milletvekilimizin, bakanımızın cenaze törenine katılıyoruz. Allah hepsine rahmet eylesin. Biz siyasetçilerden taraf olmalıyız. Siyasetçileri korumalıyız. Siyasetçileri küçük görmemeliyiz.

KILIÇDAROĞLU, KONUŞMASINDA ARINÇ'A ATIFTA BULUNDU

Toplantıda Bülent Arınç’ın ardından kürsüye çıkıp söz alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Arınç’ın konuşmasında kullandığı ifadelere değinerek açıklamalar yaptı. 

"TOPLUMU AYRIŞTIRDIK"

“Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden” toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan noktalar şu şekilde:

Rejimi yaşatmak için nasıl geliyorsak gitmesini de bilmeliyiz. Başkalarının da bu ülkeyi yönetebileceklerinin kabulünü kendi zihin dünyamızda var edebilmeliyiz.

Tekerrür, yapılan yanlışlardan ders çıkarmamak ama demokrasiyi rayından çıkarıp ülkeyi başka bir yere götürmek demektir aynı zamanda. Tarihi tekerrür ettirmemek de siyaset kurumunun temel görevlerindendir.

Güzel bir konuşma yaptı sayın Arınç. ‘Keşke diğer partiler de gelse buraya’ dedi. Doğru. Demokrasiyi savunuyorsak bir arada olalım. Herkesin bir televizyonu var orada sadece belli olaylar tartışılıyor. Toplumu ayrıştırdık. Türkiye tehlikeli bir mecraya doğru gidiyor.

“TAZMİNATLARDAN SÖZ ETTİNİZ SAYIN ARINÇ...”

Biz, ‘altılı masa’ diyoruz bazen, ‘Türkiye masası’, ‘demokrasi masası’, ‘milletin masası’, neyse adı, bizi birleştiren tek bir konu var: Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Her birimiz ayrı partiyiz, programlarımız farklı ama ülke bu haldeyken meseleyi bir parti meselesi olmanın ötesinde Türkiye meselesi haline gelmiştir. Türkiye’ye demokrasi birlikte getirmek zorundayız. Demokrasi gelir, kurallar oturur, taşlar yerine oturur, ondan sonra elbette her parti kendi görüşünü, düşüncesini bir şekliyle ifade edecektir. Halk kime teveccüh ederse elbette o da iktidar olacaktır.

Tazminatlardan söz ettiniz sayın Arınç. Dünya kadar tazminat davası açıldı ama hiçbiri beni yıldıramaz. Bütün o davaların hangi gerekçeyle açıldığını da gayet iyi biliyorum. Bütün o davaları kazanacağız ve bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz.