TBMM'de 'DHKP/C' tartışması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta'nın, "Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP/C terör örgütüdür. En son Boğaziçi Üniversitesinde eylem yapmaya çalışırken yakalanan aynı örgüt." sözleri, TBMM Genel Kurulunda tartışmaya yol açtı. HDP sıralarından tepkiler yükseldi.
Genel Kurulda, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde şahsı adına söz alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, DHKP/C tarafından şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz'ı rahmetle, minnetle andı, ailesine ve millete başsağlığı diledi.
Usta, "Kiraz'ı şehit eden DHKP/C terör örgütüdür. En son Boğaziçi Üniversitesinde eylem yapmaya çalışırken yakalanan aynı örgüt. Birilerinin 'Masum öğrenci eylemleri' dediği, işin arkasında bizim vatan evladımızı, savcımızı şehit eden DHKP/C terör örgütünün olduğunu hatırlatmak istiyorum." diye konuştu.
"YARANIZ VAR GOCUNUYORSUNUZ"
Bu sözleri üzerine HDP'li milletvekillerinin laf atması üzerine Usta, "Sayın Kiraz'ı saygıyla anarken bu terör örgütünü de lanetlemek hepimizin hakkıdır. Varsa söyleyeceğiniz çıkar cesurca DHKP/C terör örgütüne söylersiniz. Oradaki eylemlerde yakalananların hepsinin DHKP/C'li olduğunu siz de en az benim kadar çok iyi biliyorsunuz. Savcımız Kiraz'ı şehit eden örgütle aynı elemanların bugün sahada olmasının tek bir müsebbibi varsa, burada siyaset adı altında terör seviciler ve savunuculardır. Sizleri de lanetle kınıyorum." karşılığını verdi.
Usta, HDP'li milletvekillerinin laf atmayı sürdürerek konuşmasını bölmesi üzerine, "Eğer terör örgütüyle bağlantın yoksa hiçbir şekilde gocunmazsın. Demek ki yaranız var, gocunuyorsunuz." sözlerini sarf etti.
Kendisine tepki gösteren HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'na, "Siz terör örgütünün mensubu musunuz?" diye soran Usta, "Kerestecioğlu, açıkça 'Evet ben bu terör örgütünün mensubuyum.' diyerek, milletin huzurunda kendisini itiraf etmiş bulunuyor." ifadelerini kullandı.
"TERÖRLE ARASINA ÇİZGİ ÇEKEMEYENLER..."
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, terör örgütü mensuplarıyla nerede olursa olsun mücadele ettiklerini, Meclis'te bulunmaları halinde onlarla da mücadele edeceklerini vurguladı.
Boğaziçi Üniversitesi gösterilerinde yer alan terör örgütü üyeleri hakkında hukuki işlemler yapıldığını anımsatan Özkan, "Terörle arasına çizgi çekemeyenler, kalkıp da grubumuza laf edemezler. Terör örgütünün kucağında olanlar kalkıp da bize laf etmeye cesaret dahi edemez." şeklinde konuştu.
Özkan, terör örgütünün kökünü kuruttuklarını vurgulayarak kimsenin, ülkedeki birlik ve beraberliğe kast etmemesini istedi.
"ÖĞRENCİLERİMİZ BİZİM BAŞIMIZIN TACIDIR"
AK Parti'li Usta, Boğaziçi Üniversitesi gösterilerinde gözaltına alınan 511 kişiden sadece 55'inin öğrenci olduğuna işaret ederek şöyle devam etti:
"Kalan 400 küsuru, DHKP/C, PKK, KCK terör örgütlerine mensup olduğu net bir şekilde kayıt altında olan kişiler. Kiraz'ı şehit eden el, aynı el, terörist eli, benim için teröristtir. Eğer bugün Boğaziçindeki öğrencilerin üzerinden kalkıp eylem yapmaya çalışıyorsa bu DHKP/C örgütü, buna elbette müsaade etmeyiz. Öğrencilerimiz bizim başımızın tacıdır. Kimse kalkıp DHKP-C terör örgütünü savunmasın. FETÖ ile mücadeleyi en çok vermiş insanlardan birisiyim. Bana söylediğinizden dolayı asıl özür dilemesi gereken sizsiniz Meral Danış Hanım. Dağa kaçırılan kızların ve kadınların hakkı hukuku yok sizin kitabınızda değil mi? Çünkü onlar PKK'ya hizmet ediyor. Diyarbakır'da oturan annelerin hakkı hukuku yok sizin için."
"15 TEMMUZ, FETÖ YAPILANMASI GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE DURUYOR"
Genel Kurulda, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Tüm ülkelerin kamu istihdamında, eşit, objektif ve liyakata dayalı bir sistem geliştirmesi gerektiğine dikkati çeken Güvenç, bunu yaparken terör örgütlerinin devlet içerisinde yapılanmaması için tedbirler alındığını anımsattı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu yönde bir yaklaşım içerisinde olduğunu anlatan Güvenç, "Bu kabul edilebilen de bir şey. Çünkü Anayasa Mahkememiz de iptal kararında 'Kamu görevine atanmada güvenlik soruşturma yapılması' fikrine karşı çıkmamış ama bu soruşturmanın nasıl yapılacağını, kişisel verilerin nasıl korunacağı konusunda yüce Meclis'e ışık tutmuştur." diye konuştu.
Güvenç, genelge, yönetmelik ve fiili talimatlarla güvenlik soruşturma ve araştırması yapıldığına işaret ederek, "Geçmişte ciddi araştırmalar yapılmasına rağmen yaşadıklarımız, 15 Temmuz, FETÖ yapılanması gözümüzün önünde durmaktadır ve dikkatli olmaya devam etmemiz gerektiğinin işaretidir." değerlendirmesinde bulundu.
Kanun teklifinde, Anayasa Mahkemesinin işaret ettiği gibi güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapacakların belirlendiğini vurgulayan Güvenç, istihbarat ve güvenlik birimlerinin gerekli araştırmayı yaptıktan sonra değerlendirmeyi her kurumda oluşturulacak değerlendirme komisyonlarına sunacağını, kararı da bu komisyonların vereceğini kaydetti.
Güvenç, "Kişi hak ve özgürlüklerine aykırı, zabıta ve güvenlik soruşturması yapmakla yükümlü görevlilerce gerçeğe aykırı bir beyan veya rapor kurula sunulursa, kurul bunu değerlendirip gerektiğinde iade edecek, yeni soruşturma yaptıracaktır. Bunun önemli bir güvence, adım olduğunu düşünüyorum." dedi.