Terör her yerde ise teröre karşı tek yürek olmak gerek
Bir ay geride kaldı. Fetö’cü darbe girişimini yaşadık. Akabinde insanlarımız demokrasi nöbetleri için günlerce sokakları mesken tuttu. Yeniden bir kalkışma, girişim olmaması için sivil ve silahsız insanların yürekleri birleşti…
Olağanüstü hal ilanının gereği olarak tedbirler alınıyor; yargıdan, polisten, askerden, üniversiteden, bürokrasiden, sivil toplumdan, ticari hayattan ve elbette siyasetten bu karanlık yapının açık veya gizli tüm unsurlarının temizlenmesi için hummalı bir çalışma sürdürülüyor.
Büyük, küçük demeksizin kim varsa yapının içinde herkese bir el atılıyor. Kimileyin hiç alakası olmayan insanların da bir şekilde adları açığa alınanlara veya gözaltına alınanlara karışsa da, bunların mağduriyetleri olabildiğinde hızlı gideriliyor ve paralel devlet yapılanmasının algı operasyonu yürütmesine izin verilmiyor.
Fetö darbecileri içeride artık ses çıkaramıyorlar; kendilerini haklı ilan edebilecekleri bir mecra veya bir tek vicdan bile bulamıyorlar ancak, Türkiye’ye karşı akıl ve haysiyet dışı infazlar dışarda devam ediyor.
AB ülkeleri ve ABD’den çatlak sesler çıkıyor. Aşırıya gidip Türkiye’ye ayar vermeye uğraşanlar oluyor; bir kısmı ağzındaki baklayı çıkarıyor ve Cumhurbaşkanı’nın AB ve ABD siyasi çevrelerinde çok sevilmediğini anlatıyorlar.
Bunun için de anlaşılan o ki, darbeci terörizme bile terörizm demekten uzak davranıyorlar. Bal gibi terörist bir faaliyet icrası olan 15 Temmuz’a ilişkin olarak bu ülkelerin eski ve yeni yetkili isimlerinin açıklamalarına göz gezdirdiğimizde, neredeyse hepsinin darbenin gerçekleştirilmemiş olmasından büyük bir üzüntü duyar halini sezebiliyoruz.
Türkiye’yi özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi koruması için uyaranların, silah zoruyla ülkede rejimi değiştirmeyi hedefleyenlere, darbe gecesi pek çok insanı öldürenlere, yaralayanlara herhangi bir sözünün olmaması çok da anlaşılır gibi değil…
Daha önce de yazdım, Türkiye üçüncü dünya ülkesi değil, muz cumhuriyeti değil; Türkiye dünyanın en büyük medeniyetlerini oluşturmuş güçlü ve kudretli bir devlettir.
Bu devlet yapısı içinde geçmişte pek çok darbe girişimi olmuş, pek çoğu başarılamamıştır. Bu kez de başarılı olamamasının nedeni diğerlerinden farklıdır. Bu kez darbeyi önleyen millet olmuştur. Milletimiz darbelerden çok çekmiştir. Artık böyle saçma sapan dönemler yaşamak istememektedir.
Türk milletini anlamayanlar, hala olayı kavramaktan uzak duranlar, darbenin başarılı olamamasının şaşkınlığı ile konuşmaya devam etmektedirler.
“Darbenin arkasında değiliz, yanında olmadık” türünden yaptıkları açıklamalarında dahi, darbecileri reddetmeyen bir dil kullanmaktadırlar.
Aradan geçen bir aylık sürenin herkes açısından daha sağlıklı ve sağduyulu değerlendirmeleri beraberinde getireceğini umuyorduk. Ancak, başta Avusturya olmak üzere pek çok ülkenin önde gelen siyaset ve devlet adamlarının bu aşamaya ulaşmadıklarını da üzülerek müşahede ediyoruz.
Irkçı, İslam ve Türk düşmanı açıklamalar, sürekli yinelenen Avrupa değerleriyle hiçbir şekilde bağdaşmayan özgürlüğü, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü yadsıyan beyanatlarla darbe girişimi sonrası adeta bir turnusol kâğıdı gibi renklerini ele veriyorlar…
Şimdi ise terör örgütlerinin işbirliğini yaşıyoruz. Fetö ile PKK ele ele… Daiş geride kalmak istemiyor. PKK’nın geleneksel müttefikleri aşırı sol örgütler devrede. Her gün yeni yeni eylemlerle Türkiye’yi meşgul etmeye uğraşıyorlar.
Büyük ve kanlı saldırılar düzenliyorlar. Bunlara yönelik olarak AB ülkelerinden ve ABD’den samimi bir açıklama, destek beklentimiz sürüyor.
Türkiye’nin istikrarı ve huzuru elbette ki hem Avrupa’yı hem Amerika’yı ilgilendirir. Türkiye şayet burada bir bariyer olmasa, set çekmese Suriye ve Iraklı mülteci akını ile baş etmeleri mümkün olabilir mi?
Öyle göstermelik nitelikli olanlarından birkaç bin göçmen almaya benzemez bu işler…
Yüzbinlerin, milyonların birden bire ülkelerine akması ile karşılaşacakları sorunları çok iyi bildikleri içindir ki, Türkiye’yi karşılarında her dediklerini yapacak, edilgen bir ülke olarak görmek istiyorlar.
Ama işler öyle gitmez, gitmiyor; Türkiye kendi demokrasisini koruyor. Maşa üretmelerine izin vermiyor, peyk ülke olmuyor.
Aziz Türk milleti, demokrasi için tek yürek oldu, inşallah şimdi elbirliği eden teröre karşı da aynı şekilde tek yürek olacaktır… Demokrasiyi, özgürlüğü, hukukun üstünlüğünü en sağlam ve yüksekte tutmanın şartlarından birisi de terörizme geçit vermemek ve yenmektir…