Thomas Moore'un "Ütopya"sı Diyarbakır'ı işaret ediyor!
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne giren Diyarbakır'ın Çınar ilçesindeki Mithras Tapınağı'nın gizemi arkeolojik kazılarla yavaş yavaş aranıyor... Ancak keşif bambaşka bir gizemi de beraberinde getirdi... Thomas Moore'un "Ütopya"sının Diyarbakır'ı işaret ettiğini belirten Haşmet Babaoğlu'ndan bu kazılarla ilgili "küresel proje" iması geldi...
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde bulunan, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki Roma İmparatorluğu'nun doğudaki son garnizonu olan Zervevan Kalesi'ndeki Mithras Tapınağı'yla ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor.
Zerzevan Kalesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dicle Üniversitesi iş birliği ile 2014 yılında başlatılan kazı çalışmalarında her geçen gün yeni buluntular ve yapılar keşfediliyor.
Tarihi milattan önce Asurlular dönemine kadar uzanan yapıda gerçekleştirilen son kazılarda Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırındaki ilk tapınağı olan ve törenlerin gizli yapıldığı gizemli Mithras Tapınağı ortaya çıkarıldı.
Bu konuda Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu'ndan oldukça ilgi çekici tespitler geldi.
"2022 ne yılı olacak?" başlığını taşıyan yazısında devam eden arkeolojik kazılar konusunda bazı şüphelerini kaleme alan Babaoğlu, "Sadece arkeologlar değil, partiler, STK'lar, Diyarbakır vekilleri, Dicle Üniversitesi ve daha birçok kurum ısrarlı... "2022 Yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca Zerzevan Kalesi yılı ilan edilsin" istiyorlar." dedi.
Diyarbakır'a bu tarihi keşif nedeniyle uluslararası ilgi olduğunu dile getiren Sabah yazarı şöyle devam etti;
"Yaklaşık 1400 yıl boyunca el sürülmeden durduğu iddia edilen ve bir Mithra dini tapınağı olan Zerzevan Kalesi'nde 2014 yılında kazılar başlatıldı. Sonra Dünya Turizm Oscar'ı sayılan "Altın Elma" ödülünün (birden bire !) Diyarbakır'a verildiğini öğreniverdik. Derken...
Şu meşum 2020 Yılı'nda nasıl ve neden olduysa, UNESCO bu harabeleri Dünya Mirası Geçici Listesi'ne aldı."
MİTRAH: GÜNEŞ TANRISI...
Küresel elitlerin gözünün sürekli bu bölgede olduğunun altını çizen Babaoğlu, "Bu tayfanın Mithra dini gizemlerine pek ilgi duyduğu, hatta zaman zaman bu harabelere gelip gittikleri de öyle gizli kapaklı bir şey değil." diye yazdı.
Babaoğlu şöyle devam etti;
"Mithras, güneş tanrısıdır, kültü güneşe tapınmaya dayanır; bazı tarihçiler derler ki, eğer Hristiyanlık tarih sahnesine çıkmasaydı, bütün Doğu Akdeniz bu külte bağlı olacaktı.
Yani gelişmelerin normal olduğu kadar, "anormal" yanları da var.
Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Ütopya (yeni dünya düzeni) peşinde dünyaya distopik şeyler yaşatmayı göze alanlar bu Mithra inancını öteden beri çok severler...
Ta 1516'da meşhur "Ütopya" adlı eserinde şöyle yazmıştı Thomas Moore: "Dünyayı yaratan ve yürüten bir yüce varlığın adı Ütopyalıların dilinde Mitra'dır. Ne var ki, Mitra herkes için aynı değildir, herkesin farklı biçimler altında tapındığı yüce tabiattır."
İzleyelim bakalım, daha neler olacak?
Ama "yeni dünya düzeni" denilince aklına sadece teknolojik gelişmeler gelen ve bu konuları yazıp çizen arkadaşları da uyarayım...
Bu bakış o pek beylik "adamların tekniklerini alalım, düzenlerini almayalım" yanlışına kadar gider.
Yeni dünya düzeni kapsamlı bir proje.
Cinsiyet düzeninden, ekonomiye...
İnanç düzeninden, insanın dönüşümüne çok radikal değişimler planlanıyor.
Bunu görüp anlayın artık..."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...