"Tonlarca kilo aldık" deyip hacamatı tavsiye etti
83 milyonu aşkın Türk vatandaşı, tüm dünyada olduğu gibi son bir yılı yaşamının en hareketsiz dönemi olarak geçirdi. Evlere kapanılan bu dönemde gıda tüketiminin artması, hareketin kısıtlanması ile doğal olarak kilolar da yükselişe geçti. Bu duruma dikkat çeken Dr. Ender Saraç, bunun ileride daha ciddi sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu. Salgında vatandaşların kilosunun toplamda 300 bin ton arttığını belirten Saraç, zayıflamak ve biriken toksik maddeleri vücuttan atmak için hacamatı önerdi.
Koronavirüs salgını sürecinde vatandaşların aldığı kilo için "inanılmaz" ifadesini kullanan Dr. Ender Saraç, pandemiyle birçok şeyin değiştiğini ve değişmeye devam edeceğini de kabullenmemiz gerektiğini ifade etti.
Saraç şöyle devam etti:
"Yeni yaşam tarzımızda; beslenme, düşünme, tüketilen içecekler, egzersizler, takviyeler ve daha birçok şey değişti ve değişmeye devam ediyor. Biz bunları fark etmeyeceğiz örneğin evinizdeki çocuğun her saniye büyüdüğünü fark etmezsiniz ancak Almanya'dan gelen akraba 'Aaa ne kadar büyümüş' diye şaşkınlığını dile getirir. Pandemiyle yaşadığımız değişim de aynı bu şekilde olacak."
"KORONAVİRÜS YAKIN VADEDE SONA ERMEYECEK"
İnsanların iki kutba ayrılmaya başladığını belirten Dr. Ender Saraç, "Birinci grup pandemiden hem bedensel ve sağlık hem de ruhsal olarak ne öğrenmesi gerektiğini öğrenen kitle. Para harcamasından giyimine, uykusundan egzersizine, yediği gıdalardan dışarda yediklerine kadar birçok şeyin değişmesi gerektiğini kabullenip bunun bedelini ödeyerek ayakta kalmayı ve az hasarla güçlenmeyi hedefleyen kitle. İkincisi ise; olan hiçbir şeyi fazla umursamayan, şu dönem bitse de maskeleri atsak diye , her şeyin eskisi gibi olacağını düşünen kitle. Ancak şunu kabul etmeliyiz ki koronavirüs yakın vadede bitmeyecek. Koronavirüs bitse dahi birçok şey değişecek. Süre uzadıkça yalnızlaşma, gizli depresyon ve enerji açığını çok yiyerek kapatma ihtiyacı ortaya çıktı." diye konuştu.
"15-35 YAŞ ARASI SANAL DÜNYAYA YÖNELDİ"
"Daha çok yiyen daha az hareket eden, güneş ışığını az alan gittikçe bireyselleşen ve sanal dünyanın içinde daha çok yaşamaya başlayan bir kitleye dönüştük." ifadelerini kullanan Dr. Ender Saraç, sözlerine şöyle devam etti;
"40 yaş üstündekiler daha GDO'suz, temiz havalı, komşu ilişkilerinin olduğu tatiller, toplu bilinçle büyümeye alıştıkları için temelinde daha sağlam gidiyorlar. 40 yaş altındaki kitle özellikle 15-35'e kadar GDO'lu gıdalar, elektromanyetik kirlilik, yüksek oranda hava kirliliği, ağır metaller, bireyselleşen ilişkilere alışkınlar. Binanın temeli çok sağlam olmadığı için sanal dünyaya yöneldiler. Sosyal medyada kaç tane beğeni aldığı bugün kaç tane sokak hayvanını beslediğinden daha önemli hale geldi. Sokak hayvanlarına gidip besleyen ihtiyaçlarını karşılayan kitle küçükken sosyal medyaya baktığımızda herkes hayvansever görünüyor."
"TÜRKİYE 300 BİN TON KİLO ALDI"
Hareketsiz yaşam nedeniyle obezite tehlikesinin baş gösterdiğini söyleyen Dr. Ender Saraç, "Koronavirüsün sürecinde meydana gelen hareketsiz yaşam tarzıyla en büyük sıkıntılardan biri olan 'obezite' ortaya çıktı. Türkiye koronavirüs sürecinde ortalama kişi başına 4,5 kilo aldı. Kilo da değil yağ aldı. Kemik ve kas kaybettik. Türkiye bu süreçte ortalama 300 bin ton kilo aldı. Erkeklerde ortalama bir boydaysa göbek ve bel çevresi 94 cm'i geçiyorsa kadınlarda da 88 cm'i geçiyorsa sağlık açısından risk altındasınız. Diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması, organ yetmezliği, eklem sorunları, bağışıklık zayıflığı, obezite gibi birçok sorun ortaya çıkacaktır." ifadelerini kullandı.
"KİLO VERMEK İÇİN YAPACAĞINIZ ÜÇ ŞEY VAR"
Alınan kiloların kolay ve hızlı bir şekilde verilbileceğine işaret eden Dr. Ender Saraç, buna ilişkin olarak da şöyle konuştu;
"Göbek ve bel civarını sınırın altına düşürmelisiniz. Birincisi, egzersiz yaparak kemik ve kas kütlenizi artırmanız gerekir. Bunu yaptığınızda hastalığı yüzde 50 oranında yenmiş olursunuz. İkincisi şu dönemde detoksa çok ihtiyacımız var. Fazla kilo, kötü beslenme, fast food, ağır metaller, GDO'lu gıdalar nedeniyle hepimiz toksin dolduk. Bu nedenle yılda iki kez hacamat yaptırılmalıdır. Ozon, glutatyon, c vitamini gibi uygulamalarla vücuda antioksidan yüklemek önemli. Üçüncüsü günde bir saat yürüyüş yaparak kas kitlemizi korumak ve toksin atmak önemli."
"BU BESİNLER DOĞAL ANTİBİYOTİK"
Kiloyla ve hastalıklarla mücadele için bitkisel çözümler sunan Dr. Ender Saraç, "Bu dönemde özellikle doğal antibiyotikler dediğimiz pırasa, soğan, sarımsak, defne yaprağı, tane karanfil, kekik, kekik suyu, zahter, zencefil, Anadolu propolisi gibi doğal antibiyotik görevi gören bağışıklığı güçlendirip koronavirüse karşı mücadele etmemizi kolaylaştıran besinleri tüketmek gerek. Propolis, D3 vitamini ve Çinko, C vitamini dörtlüsü koronavirüse karşı koruyor. İmmün sistemini çok güçlendiriyor." diye konuştu.
"HER GÜN MADEN SUYU İÇİYORUM"
"Dengemizi bozan, beyaz un, beyaz şeker, hamurişleri, kızartma, fastfood, şekerli ve asitli içecekler bunlardan mümkün olduğunda uzak durmak önemli." ifadelerini kullanan Dr. Ender Saraç, sağlıklı beslenme düzenine ilişkin tiyolarını ise şöyle sıraladı;
"Ben beslenmem de mutlaka maden suyunu kullanıyorum. Günde mutlaka 1-2 şişe maden suyu içiyorum. Enderde olsa hamur işi yediğim zaman bunu diğer öğünümde dengeliyorum ve bol bol egzersiz yapıyorum.Yasemin, rezene, melisa, papatya, mate, kuşburnu, hibiskus, ıhlamur, yeşilçay, beyazçay, zencefil gibi alkali bitki çaylarını bol miktarda içiyorum. Asidik olmasına rağmen içmeyi önerdiğim tek içecek sade Türk kahvesidir. Yine antioksidan özelliği çok olan bitter çikolata da tüketilebilir."
Dr. Ender Saraç, vücuttaki toksinleri atan bitkileri, "Çam kozalak suyu, karamürver mürisafi bitkisi, udi hindi" diye sıraladıktan sonra tavsiyelerini şöyle sıraladı:
"Özellikle karaciğer yağlanmasına karşı enginar kürünü öneriyorum. Enginar kürü 40 günde karaciğer ve safrayı tamamen temizliyor. İdrar yollarını temizlemek, kum ve böbrek taşını eritmek için knamuru suyu oldukça faydalı."