TRT eski Genel Müdür Şenol Göka SuperHaber'e yazdı

TRT Genel Müdürlüğü görevini kısa süre önce İbrahim Eren'e devreden Şenol Göka SuperHaber'e yazdı

SANCILI BİR SÜREÇ

Değişim sancılıdır.

Büyük sancılar biriktirmeden küçük değişikliklerin yerine getirilmesi, hem devinimin sağlıklı gerçekleşmesi hem makul beklentiler gerçekleşmesi bakımından önemlidir.

Değişiklik geciktirilir, her geçen gün sancı biriktirilirse; beklentiler anormalleşir, hırs büyür, değişim deprem şeklini alır, yıkıcı bir dalga neticesinde ağır hasarlar oluşur. Bu yüzden, dinamik bir ruhtan beslenen değişiklik arzusunun biriktirilerek devrimci bir tavırla tatmin edilmesinden ziyade, basamak basamak ve gerektikçe hayata geçirilmesi toplumsal barışın kalıcılığı ve genişletilmesi için kaçınılmazdır. Bu ifadeler, kurulu düzenler ve alışkanlıklar dokunulmaz halde kalsın anlamına gelmez. İnsan topluluklarında sosyal, siyasal ve kültürel anlamda bağlayıcı temel ilkelere zarar vermeyecek şekilde ihtiyaçtan doğan talebin karşılanması için karar alma zamanları doğru belirlenerek her türlü yapı değişikliğinin gerçekleşmesi mümkündür.

Akılda tutulması gereken şudur ki, geçmiş ve günlük hayatın pratiğinden çıkartabildiğimiz; dışarıdan verilen yalancı sancıların gerçek bir ihtiyaçtan kaynaklanmayan yapay arzuların, derin bir karşılığının ve süreklilik arzeden etkisinin olmamasıdır. Kısa süreli hatta anlık sübliminal mesajlar, algı operasyonları ancak bunlara karşı mesaj ve algı operasyonu yürüten profesyoneller ya da ilgililer üzerinde dikkat çekici bir etki oluşturabilir. Zira, gerek kitle iletişim araçları gerekse yüzyüze kitlesel karşılaşmalarda mesajlar doğrudan verilebiliyorken anlık sübliminal mesajların ya da kısa süreli algı operasyonlarının kitleler üzerindeki kalıcı etkisinden söz edilmesi abestir.

Her akımın, her takımın her kesimden taraftarı olabildiği gibi, gizli açık her mesajın da alıcıları olabilir. Esas olan mesajı alacak hedef kitlede mesajı içselleştirip anlamlı hale getirecek ve yaygınlaştıracak zeminin oluşmaması, oluşturulmamasıdır. Bu sağlam zemin algı operasyonlarına tepki olarak servis edilen mesajlardan çok, düzenli ve doğru içerikli bilgilendirme, adeta eğitme sayesinde oluşturulabilir. Aksi takdirde, belirsizlik, kafa karışıklığı dahası güvensizlik ortama hakim olacak ve operasyonel kafaları heyecanlandırıcı her türlü manipülasyona açık gevşek bir zemin oluşacaktır.

Buradan hareketle denilebilir ki; zaman zaman iç karartıcı hava oluşmasına rağmen henüz çürük ve gevşek bir eminde bulunmuyoruz. Ağırlıklı olarak sosyal medya ve görsel medya üzerinden yürütülen süblüminal mesaj ve algı operasyonlarına karşı direnç geliştirebilen geleneksel bir duruşumuz var. Şaşılacak derecede birbirimizle ilgili ve ilişkiliyiz.

İtilmiş, atılmış, ötelenmişimiz pek yok. Gettolar halinde yaşamıyoruz. Birleştirici reflekslerimiz, motor hareketlerimiz çok güçlü. Onun için operasyon merkezleri her geçen gün giderek yükselen dozlarda şüphe uyandırıcı, yıpratıcı mesaj üretiyor. Gerek münazara psikolojisinin etkileri gerek rahatsız ruh sahiplerinin tepkileri bu operasyon merkezlerinin iştahlarını kabartsa da şimdilik bekledikleri çözülme emarelerini oluşturabilmiş değiller; çünkü hayatımızda belirleyici olan hala gerçek gündemdir. Yani iyilik, cömertlik, aile, komşuluk, arkadaşlık, yardımlaşma, devlet-millet ve memleket sevgisi hatta birçoğumuzda adanmışlık…

Kısacası, endişeye mahal yok. Ne var ki yine de tedbiri elden bırakmamak gerekir. Bilgi açısından kirlenen ve daha da kirletilmek istenen ortamlardan, çözülme beklenen zamanlardan geçiyoruz. Ortalık şifrecilerden, şifre çözücülerden, operatörlerden, mesaj ve durum analistlerinden geçilmiyor. Velev ki, iyi niyetli olsunlar ve kendilerine fedakarca uyarıcı görevi yüklesinler yine de esas itibariyle kötüyü yaymaya etkisini arttırmaya hizmet ediyorlar. Bütün dünyanın, canlılığın ve çeşitliliğin sebebini “rastlantı” olarak açıklayan kafalar bile insan eliyle oluşmuş pekala tesadüf olabilecek basit bir benzerliği veya ihtimali kesin bir gerçeklik gibi sunuyor ve bunun üzerinden onca ithamda bulunuyor.

Söz gelimi en son kabine değişikliğini rakamlara vurarak Pensilvanya ile uzlaşma kesinliğine ulaşanların, kainatının bütün içerdikleriyle karşımızda bir tesadüf eseri olarak durduğunu böğüren halleri de çok defa kaydedilmiştir. Allah akıl fikir versin.

Değişiyoruz. Değişip normalleşiyoruz. Bozulan devlet ve millet algımız esas anlamına uygun hale geliyor. Kırk yıldır seçilmişlik vurgusuyla menkıbe tüccarlığını kompradorluğa dönüştüren cennet vaadcisi soytarılığın beli kırılıyor. Kafamızı kaldırıp uzak ve yakın coğrafyamızda ne olup bittiği ile ilgileniyoruz. Doğrulup düzeliyoruz. Bunun biraz sancısı olacak. Bu süreçte meydan akıl ve ruh sağlığı bozuk olanlarla, operasyon yapmaya kalkışanlara kalmamalı.

Şenol GÖKA

TRT eski Genel Müdür Şenol Göka SuperHaber'e yazdı ile ilgili etiketler şenol goka
GÜNÜN VİDEOSU

Diyarbakır'da üzücü olay: Yolda yürürken bir anda yere yığıldı! Gerçek sonradan ortaya çıktı...

Diyarbakır'da bir vatandaş, kaldırımda yürüdüğü sırada kalp krizi geçirerek yola yığıldı. Hastaneye kaldırılan vatandaş, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.