Trump, Erdoğan'a "Sultan" diyor!

Habertürk yazarı Oray Eğin Trump'ın eski Milli Güvenlik Danışmanı Fiona Hill'in verdiği son röportajdan önemli başlıkları okurları ile paylaştı. Buna göre Trump, övgüyle bahsettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Sultan" diye hitap ediyor...

Beyaz Saray’da Milli Güvenlik Danışmanı olarak çalışan Fiona Hill Amerika'nın saygın dergilerinden New Yorker’a verdiği röportajda tartışma yaratacak ifadeler kullandı.

Fiona Hill, son günlerde eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın tartışmalara neden olan kitabı ile başı dertte olan ABD Başkanı Donald Trump'ın dış politika refleksleri hakkında bazı ipuçları aktardı.

Bugün köşe yazısında röportajdan önemli bilgiler paylaşan Habertürk yazarı Oray Eğin, Rusya ve Türkiye'nin Trump'ın siyasete yaklaşımını "çözdüğünü" ve bu konuda önemli kazanımlar elde ettiğini vurguladı.

Eğin, Hill'in açıklamalarından yola çıkarak "Güvenlik brifinglerini okumayan, kendisine verilen notları umursamayan Trump dünya liderleriyle de tek başına işi götürmek istiyormuş." bilgisini not düşerek, bazı ilginç anektodlara dikkat çekti.

Trump'ın Türk tarafı ile yaşadığı çok ilginç "Şükran Günü" diplomasisi hakkında bilgiler paylaşan Oray Eğin, ABD Başkanı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgü dolu sözlerle hitap ettiğini ve arkasından "Sultan" dediğini de belirtti.

Eğin yazısında şu ifadeleri kullandı;

"Washington’daki en önemli Rusya uzmanıdır Brookings’den Fiona Hill. Yakın zamanda Beyaz Saray’da Milli Güvenlik Danışmanı olarak da çalıştı; Rusya-ABD ilişkilerinin düzelmesi için içeriden katkısının daha fazla olacağını düşünüyordu. Ama Harvard’dan doktoralı bu kadını Trump sekreter sandı, pek çok kadını küçümsediği gibi onu da ciddiye almadı, hatta Beyaz Saray’daki bir toplantıda açık açık bir mektubu yazmasını istedi. Kadınları beyinlerine göre değil, tiplerine göre değerlendirme adetini Beyaz Saray’da da sürdüren Trump özellikle not tutan insanlardan hiç hoşlanmıyormuş.

Trump’ın nasıl bir Başkan olduğuna dair bu ve benzeri birçok ayrıntıyı New Yorker’ın bu haftaki sayısında Hill’le yapılan uzun mülakattan öğreniyoruz. Hill şaşkınlık içinde tanık olduklarını anlatıyor, okuyanın da bu kadarı da olmaz diye ağzı açık kalıyor.

Güvenlik brifinglerini okumayan, kendisine verilen notları umursamayan Trump dünya liderleriyle de tek başına işi götürmek istiyormuş. Trump’la Putin arasında geçen ve Beyaz Saray’da kaydı olmayan en az iki görüşme olduğu tahmin ediliyor. Tıpkı iş dünyasına olduğu gibi dünya liderleriyle birebir görüşerek anlaşmaya varacağını düşünüyormuş. O yüzden danışmanların, bakanların toplantılarda olmasından hoşlanmıyormuş. Putin tabii ki kurt siyasetçi; Trump’ın bu zayıflığını hemen fark etmiş ve bir yemekte tek başına yakalayıp görüşmüş. Trump’ın çevirmeni bile yokmuş, Putin’in tercümanı aracılık etmiş. ABD’de bu görüşmede ne konuşulduğuna dair herhangi bir kayıt yok. Kim bilir neler vaat edildi, ne pazarlıklar yapıldı…

Doğrusu, ABD’nin amatörlüğüne karşı Trump’ın bu huyunu fark eden tek devlet Rusya değil. Türk hükümetini de takdir ettim. Zaten bir süredir ABD’deki diğer kurumları aşarak Trump’la doğrudan ilişki üzerine inşa edilmişti Türk-Amerikan ilişkileri. Şimdi New Yorker’daki makaleden öğrendiğimize göre Türk tarafı Trump’ı tek başına golfte yakalamak için Şükran Günü tatilinde aramış. Amerikalıların geleneksel olarak hindi (turkey) yediği bu bayramda aranmasını da Trump “Turkey (hindi) Günü’nde beni aradınız,” diye espriyle yorumlamış. Trump ayrıca iyi ilişkiler kurduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da isim takmış. Zaten herkese bir sıfat ekliyor, Erdoğan’ın arkasından da “Sultan” diye söz ediyormuş. Bir övgü sözcüğü olarak…"

 

 

 

 

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.