Tuncel Kurtiz kimdir, hangi dizilerde oynadı, sözleri ve şiirleri nelerdir?
Tuncel Kurtiz kimdir? 1 Şubat 1936 Kocaeli doğumlu ünlü sanatçı Tuncel Kurtiz başarılı bir sanat hayatının ardından 27 Eylül 2013 tarihinde hayatını kaybetti. Tuncel Kurtiz 1959 yılında başladığı oyunculuk hayatında Ezel dizisinde canlandırdığı Ramiz Dayı karakteri ile zirve yaptı ve akıllara kazındı. Sözleri, şiirleri ve kendine has yorumuyla milyonları duygulandırmayı başaran Tuncel Kurtiz, vefatının 5. yıl dönümünde sevenleri tarafından anılıyor. Peki Tuncel Kurtiz kimdir? İşte detaylar...
Tuncel Kurtiz kimdir? Ölümünün 5. yıl dönümünde sevenleri tarafından anılan Tuncel Kurtiz, akıllara Ezel dizisindeki Ramiz Dayı rolü ile kazınmıştı. Dizideki rolü gereği bir kabadayıyı canlandıran Tuncel Kurtiz, şiirleri ve özlü sözleri ile gönüllerde taht kurmuştu. Peki Tuncel Kurtiz kimdir, hangi dizilerde oynadı, Ramiz Dayı sözleri ve Tuncel Kurtiz şiirleri nelerdir? Detaylar haberimizde...
TUNCEL KURTİZ KİMDİR?
Tuncel Tayanç Kurtiz (1 Şubat 1936, Kocaeli - 27 Eylül 2013, İstanbul), Türk sinema ve tiyatro oyuncusu, yönetmen, yapımcı ve senarist.
Babası Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Boşnaktır.
Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise filoloji, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu; ancak hiçbirinden mezun olmadı.
KARİYERİ
İlk kez 1959 yılında Dormen Tiyatrosu'nda oyunculuğa başlamış olan sanatçı, sinema filmlerinde rol aldı. Sürü filmiyle zirveye çıkan sanatçının, doğayla iç içe yaşamayı sevdiği belirtilir.
1981 Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi senaryo ödülünü Nurettin Sezer ile birlikte kaleme aldığı Gül Hasan filminin senaryosuyla kazanmıştır. 2006'da Hacı, 2007'de Asi adlı TV dizilerinde oynadı. 2009 yılının başında vizyona girmiş olan Güz Sancısı filminde Kamil Efendi karakterini canlandırmıştır. Aynı yıl yayına başlayan Ezel adlı dizide Ramiz Karaeski karakterini canlandırmış ve tanınırlığı daha da artmıştır.
2010 Yaz döneminde NTV yeşil ekranlarında Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre Beldesi'nin Çamlıbel köyünde eşi ve kayın biraderi ile birlikte işletmekte olduğu Zeytinbağı adlı butik otelde ünlü dostlarını ağırlayarak Tuncel Kurtiz ve Dostları adlı bir program yapmıştır. Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir. Birçok ulusal ve uluslararası ödülünün yanı sıra, Ekim 2011'de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülü aldı.
VEFATI
27 Eylül 2013'te İstanbul Etiler'deki evinde kalp krizi sonucu 77 yaşında hayata gözlerini yumdu. 29 Eylül 2013'te Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Çamlıbel köyünde defnedilmiştir.
Oynadığı Bazı Tiyatro Oyunları
Çok Tuhaf Soruşturma
Şeyh Bedrettin
Keşanlı Ali Destanı
Mahabaratta
Devri Süleyman
Zafer Madalyası
Altın Yumruk
Oynadığı Bazı Sinema Filmleri
2009 Güz Sancısı
2008 Jack Hunter Büyük Macera
2007 Yaşamın Kıyısında
2003 İnat Hikayeleri
2001 Şellale, O da Beni Seviyor
2000 Kumru
1998 Hoşçakal Yarın
1997 Akrebin Yolculuğu, Safiye Hatun / Grafin Sophia Hatun, Çökertme, Işıklar Sönmesin
1996 Usta Beni Öldürsene, İstanbul Kanatlarımın Altında, Tabutta Rövaşata
1995 Cemile Ve Umudun Masalı
1994 Bir Aşk Uğruna , Aşk Ölümden Soğuktur
1993 Ağrı'ya Dönüş, Dunkle Schatten der Angst
1989 Mahabharata
1983 Duvar
1979 Bereketli Topraklar Üzerinde, Gül Hasan
1978 Sürü, Kanal
1974 Otobüs
1970 Umut
1967 Kuduz Recep (Aslan Arkadaşım), Krallar Ölmez, Bana Kurşun İşlemez
1966 Silahların Kanunu, At Avrat Silah, Ağaların Savaşı, Silahına Sarılan Adam, Kanunsuz Dağlar, Karanlıkta Vuruşanlar, Kıran Kırana, Nikahsızlar, Çingene, Zehirli Kucak, Kanunsuz Yol, Hudutların Kanunu, Yiğit Yaralı Olur
1965 Konyakçı, Son Kuşlar, Haracıma Dokunma, Sokakta Kan Vardı, Krallar Kralı, Ben Öldükçe Yaşarım, Bir Caniye Gönül Verdim, Bitmeyen Yol, Üçünüzü de Mıhlarım, Babasız Yaşayamam, Sayılı Kabadayılar, Büyük Şehrin Kanunu, Sokaklar Yanıyor, Güzel Bir Gün İçin
1964 Şeytanın Uşakları
Oynadığı Bazı Dizi Filmler
Asi
Kara Duvak
Hacı
Alacakaranlık
Kurtlar Sofrası
Gesi Bağları
Ezel
RAMİZ DAYI SÖZLERİ
Bir dönemi masalsı bir anlatım içinde anlatmasına rağmen içindeki acı gerçek bıçak gibi saplanıyor insana.
Oyunun sonuna geldiğinde, çoktan tükenmiştir gidecek olduğun yerlerin.
Öldürmek için gelen öldürmeden dönebilir ama ölmek için gelen.. Ölmeden dönmez.
Gecenin bir yarısı sorgun bitti diyip açarlarsa kapını aslında niye açtıklarını da bilirsin evlat.
Oyunun sonunda her yol, ayrı bir sondur.
Dostunu yanına da alsan, karşına da alsan,o her zaman seni vuracak bir pozisyon bulur.
Yapacak bir şey kalmayınca, hiçbir şey yapmamak en iyisi.
Aileden biri ayrıldığında, yüzünü unutsan da, sesi kalır seninle. Yinede devam eder seninle konuşmaya
Nereye gidersen git şunu unutma. Herkes gün olur evine döner.
Kendinizi unutmayın paşa hazretleri bazı insanlar vardır ki kendi kendilerine zarar verirler.
Oğlum hak için,dinimiz için,devletimiz için çalışıp uğraşmak varken geceleri safahat alemlerinde günah işlemekle meşgulsun bunu nasıl yapıyorsun ben anlamıyorum.
Bazen karşımızdakine “kendi adıma çok üzüldüm” diyemediğimiz için,”senin adına çok sevindim” deriz.
Tüm masumiyetiyle hayatımızda yer alan bu çocukların bu denli katledilmesine ve buna göz yuman duyarsızlara şaşırıyorum!
Silemiyorsan karalayacaksın.
Bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için, ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur.
Seni ölüme götürse de, Doğrudan asla şaşmayacaksın.
Bir avuç kömür için, bir ömür verenlere. Dualarımız sizinle.
Ve son sözü hep alın yazısı söyler.
Hayatın kuralı bu; ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda.
Yalnızlığına iyi bak ve çok iyi sahip çık, kaç kişinin emeği var onda.
Sömürü ve işgal var ise ya istiklal ya ölüm diyen de vardır.
Bu alemde en mühimi adaletin terazisini doğru tutmaktır.
Kim kazanmışki ben kazanacaktım seni bu şehri.
Ağaç da, sen ve ben gibi nefes alması lazım.Yakın çatarsan onları nefes alamaz.
Ailen olmadan kolay hedefsin düşmanlarına.
Sen kendin için yalvarırsın, ben sevdiklerim için.
Verdiğimiz kanlı dersi alan gelip bize veriyor aldığı dersi.
Aileden biri bıraktığında seni ya da sen bıraktığında aileni, karanlıkta hala çağırırsınız birbirinizi.
Bir babanın çaresizliği, çaresizliklerin en korkuncudur.
Baba ile çocuk, birbirine emanettir Tanrı’dan.
Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.
Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı.
Geçmişe sorular soran kendi sesinin yankısını gerçek sanır.
Sen adamlarına öldürmeyi öğrettin, ben ise ölmeyi.
İnsan bir gün gırtlaklayacağı tavuğu sevmeye kalkarsa, aç kalır!
TUNCEL KURTİZ AŞK SÖZLERİ
Tuncel Kurtiz'e ait en anlamlı aşk sözlerini bir araya getirdik. Ezel Dizisi ile birlikte sözleriyle oldukça konuşulan Tuncel Kurtiz'e ait aşk sözleri;
Kiminle güldüğünü belki unutabilirsin,ama kiminle ağladığını asla !
Merak; aşktan daha güçlü bir şey. Bir kere âşık olunca bilirsin aşkın sana ne yapacağını, ama merak öyle değil. Eğer birini merak edersen, o merak seni alır götürür.
Sevdiğini korumak için savaşman yetmezse eğer; en karanlık çare onun sevgisini öldürmektir. Sevdiğini kurtarmak için en kötü ihtimal, en son yol ona ihanet etmektir.
Sevilmeyi hak etmediğini düşünen herkes yalnızdır. Sevmekten korkanın kaderi ise yalnız kalmak değil, nefret ettikleriyle baş başa kalmaktır sonunda.
Herkesin bir geçmişi vardır, bir de geçmemişi.
Kaderimiz olan aşka değil de, aşkıyla kaderimizi değiştirene içelim!
Küfür şeytana mahsustur, tövbe insana! Aşk kadına yakışır, sevmek adama.
Bazen hayat seni öyle zorlar ki yolun başında kimdin unutursun.
Eğer birisi seni aldatmışsa, bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Bir kere ihanete uğradın mı, anılar sana bataklık olur yeğen. Hatırladıkça çekerler seni içeri. Hatırladıkça affetmek istersin yeğen.
Mademki; bu dünya bile yok olacak bir gün, sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı? Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.
Uykun gelmiyor diye gözlerini suçlama, Belki de o beklediğin uyku değildir.
Çünkü affetmek, unutmak demek! Öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin.
Erkek aldatıldığında ihanete uğrar. Kadın aldatıldığında tercih edilmediğini anlar.
RAMİZ DAYI SÖZLERİ
Ezel Dizisinde Ramiz Dayı rolü ile hafızalarda iz bırakan Tuncel Kurtizin en etkili, ağır abi sözlerini sizler için derledik. İşte, Ramiz Dayı'dan özlü sözler...
Kaygılanma çocuk, herkes ölür! Kimi toprağa, kimi yüreğe gömülür.
Ezel duy sesimi! Bir kere ihanete uğradın mı anılar sana bataklık olur yeğen, hatırladıkça çekerler seni içeri, hatırladıkça affetmek istersin yeğen; çünkü affetmek unutmak demek, öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin, çırpınma boşuna yeğen, o hançer bir kere saplanınca sırtına çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin
Herkes öldürür sevdiğini.
Yalnızlık, tek başına olmak değildir. Yalnızlık, pusuda bekleyen canavarla tek başına olmaktır.
Savaşırken göremezsin bazı savaşları kazanamazsın artık durmalı ve geri çekilmelisin.
Savaşmak aslında hasmınla savaşmak değil, sevdiklerinle savaşmaktır.
Zorunu benden duy yeğenim. Herkese yalan söylemen yetmez artık. Bundan böyle bir başına kalsan da artık, kendin olamazsın
Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa kaderini kendi elinde tutamaz.
Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.
Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki; paran bittiğinde, şerefinde bitmesin.
Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı. Nereye gidersen git şunu unutma. Herkes gün olur evine döner.
Gömdüm hepsini, geliyorum. Bütün ölülerimi gömdüm, geliyorum. İnsan yaşıyorken özgürdür Yaklaştım iyice, geliyorum. Her insan biraz ölüdür Biz de biraz ölüyüz. Ölüler ki bir gün gömülür. İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler. İnsan yaşıyorken özgürdür. İnsan yaşıyorken özgürdür.
Her şey kurşun olur sıkarsın kendi içine, Sevdiğini öldüren herkes bilir bunu.
Bazen yaşamak için öldürmek zorundasın. Bazen yaşamak için içindeki sevgi seni öldürmeden sen onu öldürmek zorundasın.
Değişmek zordur yeğenim ama bazen… Aynı adam olmak daha zordur… Hayat öyle yüklenir ki üstüne durduğun yerde çatır çatır çatırdarsın.
İyi niyetli kurbağa akrebe yardım eder. Akıntının ortasında kurbağa sırtında korkunç bir acı hisseder… İkisi de akıntının içine doğru sürüklenirken kurbağa sorar akrebe: “Niye yaptın akrep kardeş? Bak şimdi ikimiz de öleceğiz.” Akrep döner ve şöyle der: “napayım benim huyum bu.”
Güvercinin boynundaki o kırmızımtırak tüyler vardır ya, bir kere taktı mı güvercin o tasmayı boynuna başka birisini sevemezmiş, ama bazen fazla sevgiden güvercinler birbirlerini de öldürürlermiş, birbirlerinin gırtlağını deşerlermiş fazla sevgiden, o yüzden o kızıl tasmaya da güvercin gerdanlığı derlermiş.
Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin… Unutursun…
Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.
Bazen öyle acır ki için değiştin sanırsın şimdi dersin… Şimdi her şeyi yapabilirim
Kendi kanını kendi elleriyle kurutan bir adamım. İşte ben böyle bir adamım. Ömer benim de oğlum o benim son oğlum. Ben ne Allah’ım ne de Azrail. Ne alabilirim oğlunun canını ne de geri verebilirim sana. Yapamam.
Güç gizden gelir yeğen!
Zorunu benden duy yeğenim, herkese yalan söylemen yetmez artık… Bundan böyle bir başına kalsan da artık kendin olamazsın…
Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir yeğen!
Teslim olunmadan sadık olunmaz…
Benim oyunumla senin oyunun bir değil kardeş, benim senden alacaklarımı senin bu masaya koymaya cesaretin yok!
Ben yalandan mı iyi ettim seni yeğen, yalandan mı çakalların elinden kurtardım? Ben seni yoktan var ettim.
En çok sevdiğim iki insan yanımda gideceksek böyle gidelim yeğen, ha?
Unutma! Bin kere dönsen o güne, bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana çaresi yok bin kere gidersin yanlarına.
Bu gün bi köprünün tam ortasında durdum, aşağıda alevler, arkamda melek, önümde şeytan, ikisi de aynı soruyu sordu… Kimsin sen, kimin tarafındasın
Aşk mı intikam mı, mahkum mu, cellat mı… hep ikisinden birini seçmen istendi… Ama hep bir üçüncü şık var… O da ateşe atlamak…
Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın.
Geçmişe dönmek başka, geçmişi silmek başka. Bir kere aktı mı zamanın içinden suyun yolu değişmez.
Dön bak arkana yeğen. Gitmez” dediğin kaç kişi yanında?
Bu sona nasıl geldim diye soruyorsan; kendine sorduğun ilk soruyu hatırlayacaksın!
Ne kadar değişirsen değiş, Nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı
Ben her şeyi olan ve kaybedeceği hiçbir şey olmayan insanım.
TUNCEL KURTİZ ŞİİRLERİ
Tut Yüreğimden Ustam
Ustam!
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sükut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin...
Ustam!
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden...
Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır....
Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne...
- Serkan Uçar
***
Etme
Duydum ki sefere çıkmayı kuruyormuşsun etme
Bir başkasını sevmeye bir başkasını dost etmeye niyetlenmişsin yapma yapma
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kurayacak olursan
Gözlerimizi öyle yaşdolu ediyorsun etme
Çalma bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terkediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahfediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
- Mevlana
***
Oysa Herkes Öldürür Sevdiğini
Oysa herkes öldürür sevdiğini
Kulak verin bu dediklerime,
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,...
Yürekliler kılıç darbeleriyle
Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimi yaşlı iken
Şehvetli ellerle boğar kimi
Kimi altından ellerle
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
Kimi yeterince sevmez
Kimi fazla sever
Kimi satar kimi de satın alır
Kimi gözyaşı döker öldürürken,
Kimi kılı kıpırdamadan
Çünkü herkes öldürür sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez...