Türk fizikçiler parçacık hızlandırıcı cihaz yaptı
CERN’de maddenin yapısını anlamak için gerçekleştirilen parçacık hızlandırıcı projesinin bir benzeri Özyeğin Üniversitesi’nin Çekmeköy’deki kampüsünde hayata geçirilecek. İki Türk fizikçi tarafından geliştirilen ve kanser teşhislerinde kullanılacak cihazda sona yaklaşıldı...
Özyeğin Üniversitesi’nde görev yapan fizikçiler; Doç.Dr. Alper Hayreter ile Doç.Dr. Bora Işıldak, CERN’deki parçacık hızlandırıcının çok küçük bir versiyonu sayılan “Türk Dairesel Parçacık Hızlandırıcı” adlı cihaz yaptı. Milliyet'in geçtiği habere göre, cihaz kanser teşhisinin maliyetinde büyük maddi tasarruf sağlayacak. İki akademisyenin 100 metrekarelik bir laboratuvarda, 2017 yılından bu yana sürdürdükleri çalışmanın 6 ay içinde tamamlanması öngörülüyor. Prototip aşamasındaki ilk Türk Dairesel Parçacık Hızlandırıcısı’nın lisansı alındıktan sonra PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) taramalarında kullanılan radyoizotoplar 20 kat az maliyetle Türkiye’deki cihazda üretilecek.
Maliyet 20 kat düşecek
Dairesel hızlandırıcı (cyclotron) çalışmalarının detaylarını Milliyet’e anlatan Doç.Dr. Hayreter ve Doç.Dr. Işıldak, şu bilgileri verdi: “Parçacık hızlandırıcıları, son 50 yıldır çeşitli alanlarda kullanılıyor ama en yoğun kullanıldığı alan sağlık. Karbon yaşı tespiti, nükleer araştırmalar, parçacık fiziğinde kullanılan dedektörlerin testi, uzay teknolojisi gibi birçok alanda gereksinim duyulan bu cihazlar, 20 milyon dolara yurtdışından getirtiliyor. Oldukça etkili ama bir o kadar da pahalı bir kanser tedavisi olan (yaklaşık hasta başına 50 bin dolar) hadron terapisinde hadron kaynağı olarak parçacık hızlandırıcılarına ihtiyaç duyuluyor. Bunun yanı sıra PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) taramalarında kullanılan radyoizotoplar yurtdışından getirtilen hızlandırıcılar sayesinde sentezlenebiliyor. İsviçre CERN’deki parçacık fiziği araştırmaları bize ilham verdi ve kolları sıvamaya karar verdik. Eğer Türkiye kendi parçacık hızlandırıcılarını üretirse, kanser tanı ve tedavi maliyetleri yerli üretim sayesinde 20 kat düşecek.”
“Bu hızlandırıcıların maliyetleri enerjilerine ve üretim kapasitelerine bağlı olarak 10 ile 20 milyon dolar arasında değişiyor. Bu hızlandırıcılar Türkiye’de üretildikleri takdirde maliyetlerinde en az 20 kat tasarruf sağlanabilir. Bu da kanser teşhis veya tedavilerinin çok daha düşük maliyete yapılabilmesini sağlar. Cihazın tasarımı ve üretimi tamamen bize ait. Prototip aşamasındaki cihazın testleri tamamlandığında 6 ay sonra Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan lisans başvurusu yapacağız. Cihazın her safhasında el emeğimiz var. Günlerce 60 kilogramlık bakır telleri bile, ellerimizle sardık. Türkiye, her alanda atılım içinde. Sağlık alanında parçacık hızlandırıcılara ihtiyacımız var. Çalışmalarımız için TÜBİTAK ve KOSGEB’den maddi destek aldık ancak yeterli değil.”
20 milyon dolara ithal ediliyor
Doç.Dr. Hayreter ve Doç.Dr. Işıldak şöyle devam etti: “PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) taramalarında kullanılan radyoizotoplar, kimyasal süreçlerle sentezlenmiyor. Söz konusu radyoizotoplar için parçacık hızlandırıcıya ihtiyaç var. Hızlandırıcı sayesinde atomun çekirdeği değiştirilip sentezleniyor. Radyoaktif ürün ile sentezlenmiş ilaç sayesinde, kanseri yemliyor ve tümörlü hücrenin vücudun neresinde olduğunu tam olarak tespit ediyorsunuz. Radyoaktif madde üretildikten 110 dakika içinde kullanılması gerekiyor. Aksi halde ilaç bozulmaya başlıyor. Yani dakikaların önemli olduğu bir ilaçtan söz ediyoruz. Türkiye’de sadece 4-5 radyofarmasötik üretim merkezi var ve bu merkezdeki cihazlar 20 milyon dolara yurtdışından ithal ediliyor.”