Türk Lirası huzursuz
Merkez Bankası’nın faizi sabit tutmasının ardından verdiği mesajlar yıl sonuna kadar faiz indirimi olmayacağı yorumları yaptırdı. Kıbrıs İktisat Bankası ise yılın son aylarında küçük de olsa indirim yapabileceğini düşünüyor.
Merkez Bankası’nın faizi sabit tutmasının ardından verdiği mesajlar yıl sonuna kadar faiz indirimi olmayacağı yorumları yaptırdı.
Piyasa uzmanları, bu konuda ayrışsa da çoğunluk bu yıl faiz indirimi beklemiyor. Morgan Stanley, yorumunda bu yıl için faiz indirimi olmayacağını tahmin etti.
Kıbrıs İktisat Bankası ise yılın son aylarında küçük de olsa indirim yapabileceğini düşünüyor.
Kıbrıs İktisat Bankası analizinde şöyle denildi:
"Türkiye cephesinde hisse senetlerinde son dönemlerde var olan limoni havanın döviz piyasasına da sirayet etmeye başladığını görüyoruz. Sene başından bu yana hisse senetlerine küskün olan yabancı, 1,65 milyar dolarlık hisse senetlerinden satış yaparak uzaklaşırken, devlet iç borçlanma senetlerine ise tam aksine 11 milyar dolar giriş yaptığını hatırlatalım. TL'nin reel anlamda değerleneceği yönünde otoritenin çizdiği yolda Türk Lirası döviz karşısında enflasyondan daha az bir atış kaydederken, beraberinde carry trade heyecanı ile yatırımcısına getiri sağlamıştı.
Bu eğilime bizler de Mayıs ayı başında işaret ederek "Türk Lirası 'sahalara' geri dönüyor" manşeti ile görüşümüzü bültenimize taşımız, Eylül ayına kadar da mevcut eğilimin devam edeceğini savunmuştuk.
Nitekim, son haftalarda Türk Lirasının gerek dolar, gerekse de (%50USDTRY + %50EURTRY)'den oluşan kur sepetine göre sergilediği performans, görüşümüzün haklı çıkmasına neden oldu. Kara Pazartesi olarak adlandırılan YEN ve FED kaynaklı endişeler sonrasında baş gösteren panik satışları ile birlikte Türk Lirası'nın da yakaladığı ılımlı ritmi kaybettiğini ve artık her gün kurun enflasyon kadar yükseldiğini görüyoruz. Sayıların dili ile konuşursak, Ağustos ayının ilk 20 gününde sepet kurda yükseliş %3,7 , USDTRY kurunda ise %2,2 olarak gerçekleşti. Benzer dönemde TL'nin net carry getirisinin ise yaklaşık %2,5 civarında olduğunu hesaplıyoruz.
Başta dolar sistemine yönelik endişeler, ABD Hazinesinin her yüz günde bir artan ve trilyonlarla ifade edilen korkutucu borcu, gerekse de devam eden jeopolitik riskler derken merkez bankalarının da rezerv para olarak portföylerinde yer alan doların payını azalttığı bir ortamda, altını favori yatırım aracı olarak gördüğümü okurlarımız pekâlâ biliyorlar. Acaba son haftalarda Türk Lirasında yaşanan satıcılı seyirde altının da payı var mı? Şöyle ki, Türk insanın (yatırımcısının) ruhuna hitap eden (geleneksel bir eğilim) ve finansal olarak bir yatırım aracı olan altın nihayetinde dolar ile kote ediliyor (XAUUSD) ve altın almak isteyen yatırımcı aslında döviz alıyor; satan da altın ithal ediyor! Altın etkisinin de son haftalarda artan talep ile USDTRY kuru üzerinde de baskı kurduğunu çok açık bir şekilde söyleyebiliriz.
Döviz kurunda başlayan huzursuz seyir devam ederken, TCMB'nin dün sonuçlanan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklenildiği üzere politika faizi %50 seviyesinden sabit tutuldu. TCMB şahin duruşunu korumaya devam ederken, politika metninde enflasyon görünümde bozulma olması durumunda gerekirse sıkılaştırma yapılacağı belirtti. Son günlerde faiz indirimi yönünde yükselen seslere karşı herhangi bir sinyal vermekten imtina ettiği de not etmek gerekiyor. Reel sektörde baş gösteren sorunlar nedeniyle TCMB'nin yılın son aylarında bebek adımları ile de olsa faiz indirimini değerlendireceğini düşünmeye devam ediyoruz. Türk mali piyasalarında yukarıda da söz ettiğim üzere hisse senetlerinde var olan limoni havaya döviz kuru da eklenirken, dünyada doların tabana yaygın olarak değer kaybettiği bir ortamda, Türk Lirası, döviz sepeti karşısında dün %0,5 değer yitirdi. Borsa İstanbul dün yine satış eğilimine boyun eğerek günü psikolojik 10 bin seviyesinin altında ve günü %0,7 düşüşle tamamladı. CDS risk primi 270 baz puan seviyesinin altında kalmaya devam ederken, 2 yıl vadeli gösterge bileşik faiz de %42,3 seviyelerinde yatay salınmaya devam etti.”