Türkiye'nin milli duruşu ve savunma sanayisinde kendine yeten bir ülke olma konusundaki kararlılığı, yerli projelerin hızlanmasına ve Türk savunma sanayisinin giderek güçlenmesine yol açtı. Özellikle son yıllarda dışa bağımlılık azalırken yerlilik oranını yüzde 80'ler seviyesine çıktı.
Türk savunma sanayisi Cumhuriyet'in 100. yılına damgasını vurdu!
Türkiye'nin milli duruşu ve savunma sanayisinde kendine yeten bir ülke olma konusundaki kararlılığı, yerli projelerin hızlanmasına ve Türk savunma sanayisinin giderek güçlenmesine yol açtı. Özellikle son yıllarda dışa bağımlılık azalırken yerlilik oranını yüzde 80'ler seviyesine çıktı.
Bu kapsamda hava, kara ve denizde Türkiye'nin savunma gücünü artıracak yüksek teknolojili bir dizi proje başarıyla hayata geçirildi. Bunlar arasında Altay Tankı, Hürjet, ANKA, TCG Anadolu, Bayraktar TB2 gibi pek çok savunma sanayisi ürünü yer aldı. Bunlar, güvenlik güçlerinin yurt içi ve yurt dışındaki harekatlarında kullanıldığı gibi dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarının karşılanmasında da önemli rol oynadı.
Sahadan gelen olumlu geri dönüşler ve harekatlarda sağlanan başarılar, savunma sanayisindeki ihracat rakamlarını da artırdı. Bu gelişmeler; askeri üstünlük, ekonomi ve teknolojik üretim alanlarında Türkiye'ye güç kattığı gibi ülkeyi uluslararası piyasada rekabet eden stratejik bir aktör haline getirdi.
Türkiye, son yıllarda ortaya koyduğu gelişimi Cumhuriyet'in 100. yılında da devam ettirerek savunmadaki gücünü tüm dünyaya kanıtlamış oldu. 18 Ekim 2022'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin ateş gücünün sergilendiği "Ateş Serbest- 2022" tatbikatında Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin (TUSAŞ) yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği ATAK taarruz helikopterleri de yer aldı.