Türk Telekom'a "kayyum" mu atanıyor?

Sabah yazarı Dilek Güngör, yılan hikayesine dönen Türk Telekom olayıyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Türk Telekom'un yönetiminin hükümet tarafından her an değiştirilebileceğini belirten Güngör, şirkette yaşanan son gelişmeleri okurlarıyla paylaştı.

Dilek Güngör yazısında şu ifadeleri kullandı;

"Hazine'nin ihtarlarına cevap vermeyen Türk Telekom'un yüzde 55'ine sahip OTAŞ için deyim yerindeyse tünelden önceki son çıkış. Ya yola girip bankalara borcunu ödeyecek ya da devlet yönetime atama yapacak."

İşte o köşe yazısı;

- BAŞBAKAN OTAŞ’A SARI KART GÖSTERDİ!

Yarın 30 Eylül... Türk Telekom'la ilgili kritik sürecin sonuna yaklaşıldı. Hazine'nin ihtarlarına cevap vermeyen Türk Telekom'un yüzde 55'ine sahip OTAŞ için deyim yerindeyse tünelden önceki son çıkış. Ya yola girip bankalara borcunu ödeyecek ya da devlet yönetime atama yapacak. Hükümet 1 Ekim'i bekliyor. O tarihe kadar OTAŞ'ın ortağı Saudi Telecom tarafından adım atılmazsa pazartesiden itibaren her an Türk Telekom'un yönetim kurulundaki 7 kişi değiştirilebilir.

Peki bugüne nasıl gelindi? Kısaca özetleyeyim. Biliyorsunuz, 2005'te özelleştirilen Türk Telekom'da yüzde 55 pay Hariri ailesine ait Oger Telecom'un sahip olduğu Otaş'ın. Kamunun yüzde 31.8 payı var. Kalan kısım ise borsaya açık. OTAŞ özelleştirmeden sonra bankalardan kredi kullandı. Daha sonra da bu krediyi yapılandırmak için 20 bankadan 4 milyar 750 milyon dolar aldı. Kredi karşılığında Türk Telekom'un yüzde 55 hissesini teminat olarak gösterdi. Önceleri borcunu tıkır tıkır ödedi. Ancak Hariri ailesinin işleri yolunda gitmeyince OTAŞ da kredinin taksit ödemesinde sorun yaşamaya başladı. Eylül 2016 ve Mart 2017'de bankalardan alınan kredinin taksitlerini ödeyemedi. OTAŞ'ın taksitleri ödeyememesi üzerine Hazine, 23 Haziran 2017'de ilk adımı atarak şirkete ihtar çekti. Temerrüde düşüp düşmediklerini sordu, yanıt için de 20 gün süre verdi ama OTAŞ'tan cevap alamadı. Sonra ikinci hamlesini yaptı. "Ekonomik durumunu düzelt" diyerek bir ihtar daha çekti ve 60 gün süre tanıdı. Bu süre 30 Eylül'de (yarın) dolacak. Saudi Telecom ise 1 yıldır bankalarla sürdürdüğü müzakerelerde sonuca ulaşamadı. Böylece artık söz hükümete geçmiş oldu.
Neden böyle diyorum.

Hatırlayın, Türk Telekom'un özelleştirmesi sırasında kapı gibi bir sözleşme yapılmıştı.

Şartnameye ve ana sözleşmeye konulan maddeye göre, Türk Telekom'u alacak şirket mali açıdan güç duruma düşerse Hazine yönetimi değiştirme hakkına sahip.

Bu yapılacak mı?

Başbakan Binali Yıldırım'ın 3 gün önceki açıklamalarına bakılırsa, OTAŞ'a sarı kart gösterildi. Bu kart her an kırmızıya da dönebilir. Üstelik Yıldırım'ın "Kamu olarak zararımız yok" sözleri hükümetin elinin çok rahat olduğunu gösteriyor.

Rahatlık nereden geliyor derseniz...

Birincisi, Türk Telekom'un icrası Eylül 2016'da değişti, şirket işliyor. İkincisi, finansal tablolar giderek iyileşiyor. Misal, bugün şirketin yüzde 55'inin piyasa değeri 3 milyar 588 milyon dolara çıkmış durumda. Yıl sonunda kârının 1.5 milyar TL olması bekleniyor. Yılbaşından bu yana şirketin hisseleri yüzde 26 arttı. Fitch ve Standard& Poor's gibi reyting şirketlerinden yatırım yapılabilir notu aldı. Kısacası, Türk Telekom hâlâ altın yumurtlayan tavuk...

Gelelim hükümetin OTAŞ'ın yönetim kurulu üyelerini neden değiştirmek zorunda olduğuna...

Bildiğimiz kadarıyla bankalarla anlaşmak için şu anda bir tek Saudi Telecom uğraşıyor. Saudi Telecom aynı zamanda OTAŞ'ın da ortağı. OTAŞ da Türk Telekom yönetiminde çoğunluğa sahip. Eğer Hazine yönetimdeki çoğunluk dengesini değiştirirse, daha fazla talipli gelebilir. Rekabet ortamı da tam olarak sağlanır.

Ancak yönetimde çoğunluk Hazine'ye geçse bile halen Saudi Telecom'un bankalarla anlaşma şansı var. Şunu da unutmayalım. Oluşturulacak yeni yönetim sorun çözülene kadar geçici olacak.

Türk Telekom'a "kayyum" mu atanıyor? ile ilgili etiketler Türk Telekom otaş