Türk yemek dünyası yasta: Develi Restoranları'nın sahibi Arif Develi vefat etti!

Türk yemekleri ile beraber, kebap ve lahmacunda,Türkiye sınırlarını aşan Develi Restaurant kurucusu Arif Develi’yi kaybetti.

DEVELİ RESTAURANT VE KURUCUSU ARİF DEVELİ’NİN HAYATI BELGESEL OLMUŞTU

Tanınmış yemek ustası Arif Develi’nin hayatı bundan bir süre önce belgesel haline getirilmiş.

Develi Restaurantları'nın kurucusu Arif Develi’nin oğlu Nuri Develi tarafından babasına vefa niteliğinde hazırlanan “Arif olmak” belgeselin galası, Türk pop müziğinin usta ismi Erol Evgin’in konseriyle birlikte geçen yıl Zorlu PSM’de yapılmıştı.

Arif Develi’nin vefatı’nı ailesi, ”Canımız,herkesin sevdiği kıymetlimiz Arif Develi’yi kaybettik.Tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.” şeklinde bir yazı ile duyuruldu.

SON YOLCULUĞUNA PERŞEMBE GÜNÜ UĞURLANACAK

Öte yandan Develi Restorant’ı 100 yıl önce kuran babasından devralan Arif Develi’nin markasını bundan 50 yıl önce Samatya’ya taşıdığı biliniyor.

İstanbul’a taşındıktan sonra Samatya’dan sonra işlerini büyüten ve bu alanda ünlü bir marka oluşturan Arif Develi bir çok yerde şubeler açmıştı.

İstanbul’da 80 yaşında hayata veda eden Arif Develi’nin cenazesinin perşembe günü Beşiktaş Levent’te bulunan Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde öğlen namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehirliği Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.

ÜNLÜ KEBAP VE LAHMACUN USTASI ARİF DEVELİ KİMDİR?

Arif Develi 1944 yılında Gaziantep’de doğdu.1912 yılında Gaziantep’te dedesi tarafından açılan lokantayı henüz 22 yaşındayken, 1966 yılında İstanbul’a taşıyan Arif Develi, tarihi semtlerden olan Samatya’da açtığı restoranla yıllar içinde bir marka haline geldi.Arif Develi, markasını kuruluş ve gelişim sürecini bir röportajda şöyle anlatmıştı.

“MUTFAKTA YETİŞTİM VE YETİŞTİRDİM.”

“Dedemin 1912 yılında çıktığı yola çok erken yaşta, küçücük bir çocukken atıldım. 6 yaşındaydım, babamı 2,5 yaşında kaybetmiştim. Hem çalışıyor hem eğitimime devam ediyordum. Hayat hiç kolay değildi benim için ama yılmadım. Mutfakta yetiştim, yetiştirdim. 1966 yılında, 22 yaşımda İstanbul’a geldim. En iyi bildiğim işi en iyi şekilde yapmaya karar vermiştim. Bugün hala gözümün nuru, ilk göz ağrım olan Develi Samatya’yı açtım. Çok şükür Allah utandırmadı, misafirlerimizi en iyi şekilde ağırladık, yüzlerini güldürdük, damaklarında unutulmaz lezzetler bıraktık. Yerli yabancı devlet başkanlarını, sanatçıları ağırladık, teşekkürler aldık. Çocuklarıma, çalışanlarımıza her zaman söylediğim üzere yapacağımız tüm çalışmalarımızda geleneklerimizi unutmadan bilgiyi en iyi şekilde kullanmalı, yeniliğin gücüyle ilerlemeli ve değişime uymalıyız. Bugün markamız bu kadar seviliyor ve tercih ediliyorsa, lezzetimiz dillerde dolaşıyorsa, açtığımız restoranlarımızdan misafirlerimiz mutlu ayrılıyorsa bize rehberlik eden en önemli unsur; atalarımızdan, büyüklerimizden öğrendiklerimizi inovatif bakış açısı ile birleştirmemizdir. Kendim de hep bu şekilde düşündüm. İşte bu yüzden dedelerimden aldığım bayrağı gönül rahatlığıyla oğullarıma devrettim. “