Türkiye 2017'de yüzde 5.5 büyüyecek! Yıl sonu beklenen enflasyon oranı da belli oldu...
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı açıkladı. Şimşek, 2017-2020 yılları arasında yüzde 5.5'lik bir büyüme hedeflediklerini açıkladı. Şimşek, 2017 yıl sonu enflasyon beklentisinin ise yüzde 9.5 olduğunu belirtti. Maliye Bakanı Naci Ağbal ise bütçe açığı ve gelir artırıcı önlemlerle ilgili bilgi verdi. Ağbal bu çerçevede binek otomobillerin MTV'sinin 2018'de yüzde 40 artacağını söyledi.
OVP döneminde küresel büyüme olumlu bir görünüme sahip, program dönemi boyunca IMF'ye göre küresel büyümenin yüzde 3,7 dolayında olması bekleniyor.
Göstergeler büyümenin bir miktar daha hızlanabileceğine işaret ediyor. Küresel büyüme bu yıl hızlanmaya başladı. Euro Bölgesi'nde görülen toparlanma Türkiye için olumlu bir sinyal.
Küresel enflasyonda ılımlı seyir söz konusu. Petrolün 55-60 dolar civarında seyredeceği varsayılıyor.
Aşağı yönlü risklerden ilki Fed'in beklenenden hızlı parasal sıkılaşmaya gitmesidir. OVP dönemi için petrol fiyatının sınırlı artacağı ve 55-60 dolar seviyesinde seyredeceği varsayılmıştır.
KÜRESEL EKONOMİYE YÖNELİK AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER
ABD Merkez Bankası Fed'in beklenenden hızlı faiz artırımına gitmesi. Fed üyeleri bu yılın kalanına dair 1, önümüzdeki yıl ise 3 faiz artışı beklediklerini beklediler. Ancak piyasalar 2 faiz artışını öngörüyor.
Küresel ekonomiye yönelik aşağı yönlü risklerden diğerleri jeopolitik gerginlikler, küresel ticarette korumacılık eğilimleri. Küresel ekonomiye yönelik bir diğer aşağı yönlü risk yüksek borçluluk oranları ve yaşlanan nüfus.
DEAŞ'ın Irak ve Suriye'de çökertilmesi ülkemiz açısından son derece olumlu bir gelişmedir. Küresel düzeyde borçluluk artmakta ve küresel ekonomi üzerinde bir kırılganlık oluşturmaktadır. Yakın dönemde bu risklerin dengeli olduğunu düşünüyoruz ve küresel büyüme ile ilgili şu an itibariyle olumlu bir görünüm söz konusu.
TÜRKİYE EKONOMİSİ
Büyüme performansımız son 15 yılda ciddi bir şekilde arttı. Kişi başına gelir seviyemizi önemli oranlarda iyileştirdik ve Türkiye sınıf atladı. Gelişmiş ülkelerle gelir farkını azalttık.
Yıllık ortalama 910 bin istihdam sağladık, işsizlik oranı arzuladığımız seviyelere inmedi. Uyguladığımız politikalar sonucunda enflasyonda kayda değer düşüş gerçekleşti. Cari açık/GSYH'yi program sonunda yüzde 4'ün altına indirmeyi hedefliyoruz.
Enflasyonda çift haneler görülse de enflasyonda kalıcı düşük seviyelerin yakalanması önceliğimiz arasında... Önümüzdeki dönemde de mali disiplini korumakta kararlıyız.
OVP'NİN TEMEL AMACI
OVP'nin temel amaçları, büyümenin hızlandırılması, istihdamın artırılması ve gelir dağılımının iyileştirilmesidir.
2017-2020 arasında yıllık yüzde 5,5 büyüme hedefliyoruz. Kişi başına milli gelirin program sonunda 13 bin 24 dolara geleceğini tahmin ediyoruz. İşsizlik oranının bu yıl yüzde 10,8, gelecek yıl yüzde 10,5, 2019'da yüzde 9,9s ve 2020'de yüzde 9,6 olmasını öngörüyoruz.
Enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 9,5 olacağı öngörülüyor. Enflasyon hedefle uyumlu patikaya gelene kadar para politikasında sıkı duruşun sürmesi beklenmektedir. Cari Açık/GSYH'nin bu yıl yüzde 4,6, gelecek yıl yüzde 4,3 2019'da yüzde 4,1, 2020'de yüzde 3,9 olacağını tahmin ediyoruz. AB tanımlı borç stoku/GSYH'nin program sonunda yüzde 27,5'e gerilemesini bekliyoruz.
Kalıcı fiyat istikrarına odaklı para politikası sürdürülecek. Enflasyonda katılığa neden olan yapısal sorunların giderilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecek. Gıda enflasyonundaki oynaklığın azaltılmasına yönelik tedbirler alınacak. Kamu harcamalarında etkinlik artırılacak. Kamu yatırımlarında verimlilika artırılacak. Kamu gelirlerinin kalitesi artırılacak. Verimsiz kullanılan veya atıl kamu varlıkları değerlendirilecek. Kamu mali sisteminin kurumsal yapısı güçlendirilecek. Atıl durumdaki tahsisli taşınmazlar kiralanacak.
Zorunlu haller dışında kamulaştırma yapılmayacaktır. Kamu mali sisteminin kurumsal yapısı güçlendirilecek. Çok zorunlu haller dışında kamu hizmet binası yapılmayacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarının payı artırılacak. Faizsiz finansal sistem geliştirilecek.
Alacak sigortası yaygınlaştırılacak, Bireysel Emeklilik Sistemi gözden geçirilecek. Faizsiz finansal sistem geliştirilecek, turizm stratejileri yenilenecek. Eğitimde özel sektörün payının artırılması için ilave tedbirler alınacak. Okul öncesi eğitim yaygınlaştırılacak. Tematik meslek lisesi uygulamaları yaygınlaştırılacak.
Kadınların iş hayatına katılımının artırılması amacıyla bakım hizmetlerini daha güçlü şekilde destekleyeceğiz.
ATIL TARIM ARAZİLERİ ÜRETİME KAZANDIRILACAK
Madencilik arama yatırımları artırılacak. Tarımsal destekler yeniden düzenlenecek. Büyük ölçekli tarımsal işletme modeline geçiş desteklenecek. Atıl tarım arazileri üretime kazandırılacak. Su kullanımı etkinleştirilecek. Bürokratin izin, onay ve işlemler elektronik ortama aktarılarak, sürecin hızlandırılması ve kalitesi artırılacak. Yatırım destek ofislerinin kapasitesi güçlendirilecek.ÇED raporları azami iki ay içerisinde sonuçlandırılacak. Yatırım, ticaret ve finansal konularda mahkemelerin ihtisaslaşması sağlanacak. Yeni icra dairesi modeli yaygınlaştırılacak.
Yenilikçi finansman imkanları ve teknolojik girişimciliği destek modelleri geliştirilecek. Bölgesel girişim sermayesi uygulaması başlatılacak. Kefalet sigortası geliştirilecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun yol haritası hazırlanacak. Kurumlar arası görev ve yetki paylaşımları netleştirilecek. Büyükşehir Belediye Kanunu yeniden düzenlenecek. Merkez ve taşra teşkilatı ilişkisi güçlendirilecek. Yargılama süresinin kısaltılması için ilave tedbirler alınacak.
DESTEKLER ARTARAK DEVAM EDECEK
Maliye Bakanı NAci Ağbal ise şunları ifade etti:
2018 yılına ilişkin olarak hedefimiz 65 milyar 924 milyon lira bütçe açığı olacak ve milli gelire oranı da yüzde 1.9 olacak. 2018 yılı bütçesi büyümeyi destekleyecek. 2018 yılı bütçesi Türkiye'nin karşı karşıya olduğu riskleri yönetecek bir görünüme sahip. İmalat sanayi sektöründe özel sektör yatırımlarını teşvik edecek çalışmalara devam edeceğiz. Esnafımıza, çiftçimize verdiğimzi kredi destekleri artarak devam edecek.
2018 yılı bütçesi kolay bir bütçe değil, 2016 yılında aldığımız kararların 2018 yılında yönetilmesi son derece önemli. 2018 yılında bizim 2017 yılına göre gelecek sene harcamalarımız 89 milyar lira artacak, faiz giderlerimiz de 14.2 milyar lira artacak. Dolayısıyla buradaki harcamalarımıza rağmen milli gelirin yüzde 1.9 seviyesinde tutmayı hedefliyoruz. Yukarı yönlü harcama baskılarını yönetebilmek için birtakım tedbirler aldık, alacağız.
MTV YÜZDE 40 ARTIYOR
"Kurumlar vergisinde bazı düzenlemeler yapıyoruz, kurumlar vergisi oranını yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkarıyoruz" diye konuşan Ağbal, "Şirketlerin iki yıldan fazla elde tuttuğu gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde yüzde 75 kazanç istisna oranını yüzde 50'ye düşürüyoruz. 1 Ocak 2018'den itibaren MTV'de bir sistem değişikliğine gidiyoruz. Motor silindir hacmi yanında binek otomobilin değerini de kapsayan bir sisteme geçiyoruz. Binek otomobillerin motorlu taşıtlar vergisini yüzde 40 oranında artırıyoruz. Böylece aracın vergisiz değeri de ödenecek vergide belirleyici olacak" açıklamasını yaptı.
GELİR VERGİSİ DİLİMİ 3. KADEMEDE 3 PUAN ARTIRILACAK
Ağbal, "Gelir vergisi tarifesinde bir değişikliğe gideceğiz. Ücret değişikliği için 2018 yılından itibaren geçerli olacak. Tarifede yaptığımızdaki değişiklik üçüncü diliminde gelirler için uygulanan yüzde 27 oranını yüzde 30'a çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ağbal, "Meyveli gazozlar vergisinin kapsamını, meyveli gazoz ve enerji içecekleri olarak değiştiriyoruz. Makaronda da belirli bir tutarda maktu özel tüketim vergisi getiriyoruz, yasa dışı tütün ticaretini önlemede önemli bir düzenleme.
Turizm tesislerinin bütçeye kazandırılması ile ilgili bir düzenleme getiriyoruz. Tarımsal amaçlı kullanılan arazilerin kullanıcısına satışına imkan sağlayacağız,sadece tarımsal alan olarak kullanmaya devam edecekler" diye konuştu ve özelleştirme uygulamalarının da süreceğini duyurdu.
Özelleştirme gelir hedefinin gelecek yıl ve 2019'da 10'ar milyar TL olduğunu belirten Ağbal, "Öncelikle Türkiye Şeker fabrikaları'ndan öncelikli olanlarla özelleştirmeyi hızlandırmak istiyoruz" bilgilendirmesini yaptı.
KAMUYA 74 BİN YENİ PERSONEL
Ağbal, gelecek yıl kamuya alınacak personel sayısının 74 bin olduğunu ifade etti.