Türkiye Rakka'da neden istenmedi? Bu soruyu Ceyhun Bozkurt yanıtladı
Yeni Birlik yazarı Ceyhun Bozkurt, bölgesel krizin perde arkasını anlattı
Yeni Birlik yazarı Ceyhun Bozkurt, Türkiye'nin etrafını saran bölgesel sorunların arkasında yatan büyük planı gözler önüne serdi.
Türkiye ile birlikte Suriye ve İran'ın da hedef ülkeler olduğunu belirten Bozkurt, "buzdolabına kaldırılan" Çözüm Süreci perspektifinden Türkiye'de ve bölgede Kürt meselesiyle ilgili yaşanan gelişmelere dikkat çekti.
Bozkurt; "Çünkü Irak işgal sonucunda istenilen forma zaten sokulmuştu. O zaman hedef neresi kalıyordu? Türkiye, Suriye, İran. Bölgedeki gerilim ve Suriye’de başlayan iç savaşı fırsat bilenler, PKK kartını bölgede güçlü olarak masaya sürmüş, her istediğini bu örgüt üzerinden gerçekleştirir olmuştu." diye yazdı.
İşte o köşe yazısı;
- TÜRKİYE RAKKA'DA NEDEN İSTENMEDİ?
Çözüm Süreci başladığında herkesin merak ettiği sorulardan bir tanesi “PKK ne yapacak?” sorusuydu. Bu soruya yanıt amacı taşıyan bir yazıyı Radikal gazetesinde kaleme alan Aysel Tuğluk şu tanımı yapmıştı: “En az önümüzdeki çeyrek asır boyunca Kürtlerin var olduğu her yerde PKK da çeşitli biçimlerde olacak. Suriye’de bir süre daha silahlı; İran’da yakın gelecekte tekrar silahlı; Avrupa’da kurumsal vs. (…) PKK, Türkiye’de de çeşitli biçimlerde olacak.”
Bu yazının bölgeyi parçalamak isteyenlerin PKK’yı bir maşa olarak kullandığının itirafı olduğunu düşünüyorum. Dikkat ederseniz yazıda Irak’tan söz edilmiyor. Çünkü Irak işgal sonucunda istenilen forma zaten sokulmuştu. O zaman hedef neresi kalıyordu? Türkiye, Suriye, İran. Bölgedeki gerilim ve Suriye’de başlayan iç savaşı fırsat bilenler, PKK kartını bölgede güçlü olarak masaya sürmüş, her istediğini bu örgüt üzerinden gerçekleştirir olmuştu.
Sırasıyla saydığımız ülkelerdeki terör örgütünün faaliyetlerine bakacak olursak;
Türkiye: Örgüt, Çözüm Süreci’nin sona ermesiyle şehir merkezlerini terör sahasına çevirmeye ve Kandil’de yetiştirdiği kadrolar üzerinden sözde öz yönetimini ilan etmeye çalıştı. Ezildi. Daha sonra kırsalda ezilmeye başladı. Adım atamaz halde. Küçük küçük saldırılarla Türkiye’ye, Türk ordusuna zarar vermeye çalışıyor. Bölgedeki karışıklıktan da istifade etmeye çalışıyor.
Suriye: 2011 yılında bu ülkenin karışmasının ardından 2012 yılı yaz ayında PYD üzerinden harekete geçirildi. Ülkenin kuzeyinde, Türkiye sınırında 3 kanton ilanı yaptı. Ardından bu kantonları birleştirmeye başladı. DEAŞ, PYD’ye ilaç gibi geldi. PYD ve arkasındakiler nereyi hedeflediyse önce bölgeye DEAŞ sokuldu. Sonrasında PYD/YPG terör örgütü o bölgeyi ele geçirdi. 2012 yılında Suriye kuzeyinde başlattığı işgali genişletti. Bir süredir Rakka ile Suriye’nin ikinci büyük petrol kenti Deyrizor’un PYD tarafından işgalinden söz ediliyor.
İran: Bölgedeki en güçlü ve aktif devletlerin başında geliyor. Irak’ın işgalini ve Suriye’deki iç savaşı fırsat bilerek nüfuz alanını genişletti. Bu durum büyük eleştirilere neden oldu, oluyor. Ancak bilinen bir şey var. Bu coğrafya ile ilgili yıkıcı planlar hazırlayanlar, İran’ı da hedef alıyor. ABD’deki Başkan değişimi sonrasında bu hedef yeniden dillendirilmeye başlandı. Geçtiğimiz günlerde İran’daki KCK bağlantılı unsurlar harekete geçirildi ve saldırılar düzenlendi. İran asker kayıpları yaşadı. PYD’yi kara gücü olarak kullanan ABD’nin bölgedeki en önemli müttefikleri ise İsrail ve Suudi Arabistan.
Özetle bölgedeki büyük oyunun ana hedefinde bu üç ülke görünüyor. İran’da PJAK’ın yerini alan KODAR terör örgütü üzerinden siyasi propaganda girişimleri de artırıldı. Örneğin, bu terör örgütü sözde bir yol haritası hazırladı. Bu yol haritasının, Çözüm Süreci’nde örgüt liderliği ve kadroları tarafından Türkiye’ye dayatılan yol haritasına benzerliği dikkat çekici. Örneğin süreçte Türkiye’den 8 komisyon kurulması talep edilmişti. Şimdi İran’dan da aynı şekilde 8 komisyon kurması isteniyor. Temel olarak aynı olan öneride, bazı komisyon isimleri bile aynı. Irak’ta, İran destekli Haşdi Şabi milislerinin bu ülkenin Suriye sınırına ulaşmasının ardından PYD/YPG terör örgütü de Suriye tarafından benzer bir hatta ilerletilmeye çalışılıyor.
Türkiye boyutunda ise ağırlıklı olarak Rakka operasyonu ve ABD tarafından terör örgütüne gönderilen silahlar tartışılıyor, tepki topluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, önceki gün Rakka operasyonunda olmayacağımızı en üst düzeyde dile getirdiler. Peki ABD ısrarla Türkiye’yi Rakka’da neden istemedi? Bu sorunun yanıtını en yalın biçimde terör örgütünün elebaşlarından Mustafa Karasu veriyor. Karasu, örgütün bir yayın organında yazdığı yazıda şu cümleyi kullanıyor: “ABD ve Koalisyon Güçleri, Türkiye’nin Rakka operasyonunda yer almasını istemediler. Rakka’nın stratejik önemi bilindiğinden, Türkiye etkili olduğunda birçok oyunu bozacağını, birçok sorun yaratacağını gördüklerinden engellediler.”
Durumun özeti bu. Bölgeyi parçalayacak oyunu bozacak tek güç Türkiye.