Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır Brics'e katılmak için başvurdu

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu bir ekonomik işbirliği örgütü. Türkiye’nin üye olması gündeme geldiğinde adı uzun süredir T-BRICS olarak anılıyordu.

BRICS Başkanı Purnima Anand, Rus gazetesi Izvestia'ya verdiği demeçte, "Üç ülke de Brics'e katılmaya ilgi gösterdi ve üyelik başvurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Bunun iyi bir adım olduğuna inanıyorum çünkü genişlemeye her zaman olumlu bakılıyor; Brics'in küresel etkisini kesinlikle artıracak" dedi.

Üyelik teklifleri, gelecek yıl Güney Afrika'daki Brics zirvesinde tartışılabilir ve potansiyel olarak, üçlü “zaten sürece dahil” olarak kabul edilebilir.

Anand, hepsinin aynı anda katılacağının şüpheli olduğunu, ancak üyeliklerinin "çok yakında" geleceğini de sözlerine ekledi.

İran ve Arjantin geçen ay Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan yükselen ekonomiler bloğuna katılmak için başvurdu.

Brics ülkeleri, küresel nüfusun yüzde 40'ından fazlasını ve dünyanın gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.

Yine geçen ay, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Brics'in ABD için ciddi bir meydan okuma oluşturacak yeni bir "sepete dayalı" küresel rezerv para birimi geliştirme planlarını açıkladı.
Sepetin muhtemelen mevcut beş üyenin para birimini (reel, ruble, rupi, renminbi ve rand) içermesi ve Uluslararası Para Fonu'nun Özel Çekme Hakkına (SDR) bir alternatif sunması bekleniyor.

Washington ayrıca, küresel finans piyasalarını kontrol etme yeteneğini kaybetmesi anlamına geleceğinden, doların dünya para birimi olarak düşmesinden de korkuyor.

OYUNU DEĞİŞTİRECEK ADIM

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkan Yardımcısı İsmail Numan Telci, bu kararın küresel oyunu değiştirebileceği yorumunu yaptı.
Telli yazısında şu görüşlere yer verdi:

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sadece iki ülke arasında bir savaşa yol açmadı, aynı zamanda batı ve doğu ülkeleri arasında söylemsel ve değer yüklü bir mücadeleyi de beraberinde getirdi. Son gelişmeler, uluslararası ilişkilerde Doğu-Batı ekseninin her iki tarafa da maliyetler getirdiğini gösteriyor. Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar'daki siyasi, askeri ve ekonomik değişimler, Rusya, Çin veya Batılı güçler tarafından önlerine konulan politika seçenekleri arasında seçim yapmak zorunda kalan bölgesel aktörlerin dış politika seçimlerini büyük ölçüde etkilemektedir. ABD ikinciler arasında başı çekiyor.

Bu arada Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye, çağdaş çok kutuplu küresel siyasetin gerçeklerine göre hareket ediyor. Örneğin Türkiye, bölgesel bir oyuncu olarak, zaman zaman çatışan çıkarları olan birden fazla devletle siyasi, askeri ve ekonomik bağlarını başarıyla sürdürmekte ve dış politikasında tek taraflı bir uyumdan kaçınmaktadır. Ortadoğu'nun önde gelen iki gücü olan Mısır ve Suudi Arabistan, büyük güçlerin siyasi, askeri ve ekonomik gündemlerinden neredeyse bağımsız olarak ulusal çıkarlarını sürdürmeye çalışıyor.

Son zamanlarda bir dereceye kadar siyasi normalleşme geçiren bu üç ülke, şimdi yükselen ekonomilerin en önemli gruplarından biri olan BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) içinde bir sonraki işbirliği düzeyine doğru ilerliyor olabilir. . Bu bağlamda, uluslararası siyasi ve ekonomik sistemdeki Batılı olmayan aktörlerin örgütlerinden biri olarak BRICS, bu aktörlerin uluslararası ekonomik sistemdeki ağırlığına işaret etmektedir.”