"Türkiye'de birileri operasyon çekiyor"

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Gezi olaylarının modernitenin bitişi, postmodernitenin başlangıcı olduğunu söyledi. "Demokrasinin bitişi, dromokrasinin zaferini ilan edişidir bu." diyen Kaplan'a göre bunun amacı Sivil toplum hareketleri üzerinden ülkeleri yönetilemez hale getirmek. Beraat kararları ile Kavala'nın yeniden tutuklanmasını "Türkiye'de birilerinin operasyon çektiğini gösteriyor" sözleri ile değerlendiren Kaplan, 10 senedir Erdoğansız bir Türkiye projesinin uygulandığını söyledi...

Habertürk'te Türkiye'nin Nabzı programında Gezi davası kararlarını değerlendiren Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Gezi ile Türkiye'de yaşanan sosyolojik ve felsefik değişime dikkat çekti. Kaplan, yaşananın getirdiği Türkiye'ye işaret ederken, küresel güçlerin sivil toplum hareketleri üzerinden ülkeleri yönetilemez hale getirdiklerini ifade etti.

Kaplan bu nedenle öncelikle çağı anlamamız gerektiğine dikkat çekerek, "Toplum olarak, ülke olarak yaptığımız okumalar, analizler enteresan bir şekilde çağı anlayamadığımızı, çağın dışına düştüğümüzü gösteriyor. Gezi fenomeni, olayın kendisi Türkiye'nin geleceğini veriyor bize. Bir şekilde Türkiye'nin sosyolojisinin nasıl değiştiğini ve nereye doğru evrilmek üzere olduğunu gösteriyor. Dünyanın nereye gittiğin, dolayısı ile Türkiye'nin de bir şekilde oraya doğru yavaş yavaş yol almaya başladığını, o çağın içine girmeye başladığını gösteriyor." dedi. 

"GEZİ DROMOKRATİK BİR MÜCADELEYDİ"

Gezi'yi modernitenin bitişi olarak tanımlayan Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enteresan olan şey şu. Bizim Dünyanın gittiği yeri kavramamızı sağlayacak, dolayısı ile bizimde o gittiği yere doğru dikkatli bir şekilde, eleştirel bir gözle bakmamazı sağlayacak bir yere işaret etti. Nedir o? Modernitenin bitişi, postmodernitenin başlayışı Türkiye'de. Yani modern çağın sona erişi Türkiye'de, postmodern oluşumların, sosyolojik, kültürel, entellektüel oluşumların bir şekilde kök salmas. Daha özelde demokrasinin bitişi, dromokrasinin zaferini ilan edişidir bu. Paul Virilio çağımızın en cins düşünürlerinden biridir. Dromokrasi kavramı ona ait. Hız, haz ve ayartı çağı demek. Yani demokrasi modernitenin halklar çağı dolayısı ile mekanizması. Dromokrasi ise postmodernitenin hazlar rejiminin adı dolayısı ile adresi ve süreçleri. Bu dünyanın nereye gittiğini gösteriyor bize. Gezi'de olan şey demokratik bir şey değildi, dromokratik bir mücadeleydi."

İKİNCİ GEZİ TAM BİR PROVOKASYON

"Birinci Gezi'de o çocukların haklarını sonuna kadar savunmamız, arkasında durmamız gerekiyordu." diyen Kaplan'a göre ikinci Gezi ise tam bir provokasyondu.

Kaplan, bu konuda "FETÖ'nün devreye girdiğini görüyoruz. Tam bir vandalizm biçimine dönüştüğünü görüyoruz. Burada küresel tecrübenin postmodern dünyada sivil hareketlerle ülkelerin, toplumların, rejimlerin kaderi altüst ediliyor. Biz uygar muygar diye konuşuyoruz ama bizim dünya ile çağ ile hiçbir alakamız yok. Yani felsefi olarak, entellektüel olarak, kültürel olarak, estetik olarak ne olup bittiğini kavrayabilecek durumda değiliz. Biz bir şeyin içinde yuvarlanıp, birbirimizle boğuşup duruyoruz." ifadesini kullandı. 

"Türkiye'de birileri operasyon çekiyor"

ÜLKELER YÖNETİLEMEZ HALE GETİRİLMEK İSTENİYOR

Gezi ile yaşanan asıl şeyi iyi görmek gerektiğini söyleyen Yusuf Kaplan, "Devlette bir problem var. Paralel devlet oluşumu var bunu görüyoruz zaten. Onun üzerine gidilmeye çalışılıyor. Türkiye'deki iktidarın, muhalefet çevresinin, sivil toplum kuruluşlarının, entellektüel çevrelerin bir şekilde bunu anlamaya çalışması lazım. Bu ülkede birileri bir şekilde devleti ele geçirmeye çalıştı. NATO operasyonu bu, Gladio operasyonu bu Türkiye'de aynı zamanda sivil toplum hareketleri üzerinden küresel dünyanın gittiği yer burası. Sivil toplum hareketleri üzerinden ülkeleri yönetilemez hale getirmek. Eğer bunu göremiyorsak. Dünyanın gittiği yer burası. Sivil toplum hareketleri üzerinden kaos çıkartarak ülkenin içini cehenneme çevirmek ülkeyi yönetilemez hale getirmek." dedi. 

ERDOĞANSIZ TÜRKİYE PROJESİ

Bir şekilde Erdoğansız bir Türkiye projesi uygulanmaya çalışıldığını ifade eden Yusuf Kaplan, bunun sebebini ise şöyle anlattı:

"On senedir, Gezi ile birlikte, daha öncesi de var bu sürecin. Neden Erdoğansız bir Türkiye projesi var. Çünkü Erdoğan 'One minute' ile birlikte küresel sisteme meydan okudu. Yani Türkiye'nin Washington'dan, Londra'dan, Brüksel'den bağımsızlaşma sürecinin bir şekilde başlatıcısı bu. Muhalefeti iktidarı bunu takdirle karşılaması gerekir. Bunun bir şekilde zaafları, eksikleri varsa konuşulur. Türkiye'nin bağımsızlaşma sürecine darbe vurulması için bir şekilde Erdoğan'ın devre dışı kalması lazım."

GEZİ KARARI VE TÜRKİYE'YE ÇEKİLEN OPERASYON

Türkiye'nin kaosa sürüklenmesi için her şeyin denendiğini vurgulayan Kaplan, "Yani Türkiye'nin yeni bir kaosa sürüklenmemesi için her şeye rağmen görüyorsunuz işte etrafı denizden, karadan kuşatıldı. Bir de içeriden yeni bir tartışma ki öyle bir yargı olmaz. Tutukluyor içeri atıyorsun, sonra serbest bırakıyorsun, tekrar içeri alıyorsun. Bu Türkiye'de birilerinin operasyon çektiğini gösteriyor." diyerek dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulundu...

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.