Türkiye’nin kuzeyinden güneyine her yeri kültürel ve tarihi zenginliklerle doludur. Bunlara verilebilecek en güzel örneklerden biri de köprülerdir. İşte binlerce yıllık tarihin tanığı Türkiye’nin en eski köprüleri!
Tarihin en görkemli tanığı! Türkiye’nin en eski köprüleri
Türkiye, geçmiş tarihi boyunca pekçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Tarihsel ve kültürel açıdan oldukça önemli bir yere sahip olan Türkiye’nin kuzeyinden güneyine her yeri bu zenginliklerle doludur. Binlerce yıllık geçmişe sahip köprüleri tarihi, mimarisi ve konumuyla gerçek anlamda tarihe tanıklık etmiş eserler arasında yer almaktadır. İşte binlerce yıllık tarihin tanığı Türkiye’nin en eski köprüleri!
ALAEDDİN KEYKUBAD KÖPRÜSÜ
Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginlikler açısından önemli bir yere sahip olan Alaeddin Keykubad Köprüsü, Antalya’da yer almaktadır. 220 metre uzunluğu ve eşsiz mimari yapısı ile de dikkatleri üzerine çeken köprü, bölgedeki köylüler tarafından hala kullanılmaktadır. Pamfilya döneminin de en önemli geçiş güzergahları arasında yer alan Alaeddin Keykubad Köprüsü, Roma döneminde yapıldı ve doğal afetler sonucu yıkılarak Selçuklu döneminde yeniden inşa edilmiştir.
MALABADİ KÖPRÜSÜ
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yer alan Malabadi Köprüsü, bölgenin önemli tarihi miraslarından biridir. Artukoğulları Dönemi'nde Timurtaş Bin İlgazi Bin Artuk tarafından inşa ettirilen köprü 12'nci yüzyıl Selçuklu Dönemi anıtsal mühendislik ve mimarlık başyapıtları arasındadır. Malabadi Köprüsü, aynı zamanda dünyanın bugüne ulaşan en büyük kemer açıklığına sahip taş kemer köprüsüdür. Kemerin her iki yanından kervan ve yolcular için iki barınak oda bulunmaktadır. Üzerinde bulunan insan, güneş ve arslan figürlü kabartmalarıyla da özgün ve dikkat çekici yapılar arasındadı
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN KÖPRÜSÜ
İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde yer alan Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle başlayan köprü, II. Selim döneminde tamamlanmıştır. Mimar Sinan’ın ustalığını ve hatta dehasını gösteren bu önemli yapı, mimarisi ve çok geniş bir alanda kurulması bakımından Osmanlı dönemi Türk mühendisliğinin başta gelen eserleri arasındadır.