Türkiye'nin yeni belası: "FETÖ" mafyası

Türkiye'nin başına yeni bir mafya yapılanması mı musallat oluyor?

İş adamalarını 'FETÖ'cü damgası' vurmakla tehdit ederek, çok sayıda kişiden bu yöntemle para isteyen yerel bir televizyon kanalı yöneticisi geçtiğimiz günlerde tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Şantaj skandalının ortaya çıkması medya dünyasında geniş yankı uyandırdı.

AK Parti Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal da konu hakkında bir yazı kaleme aldı ve tehlikenin sanıldığından da büyük olduğunun altını çizdi.

FETÖ ile mücadelede yeni çıkar çetelerinin ortaya çıktığını belirten Ünal, bu "mafyatik" yapılanma hakkında, "Gerek 17/25 Aralık sonrasında, gerekse 15 Temmuz sonrasında, FETÖ ile mücadeleyi bir rant alanı olarak gören ahlaksız bir güruh ortaya çıktı. Bu güruh, ya itibar suikasti yapıyor, ya da şantajla, tehditle “FETÖ ile mücadele” adı altında maddi çıkar sağlıyor." diye yazdı.

İşte o köşe yazısı;

- Şantajın hesabı sorulur

15 Temmuz darbe girişiminden hemen 2 hafta sonra, 28 Temmuz 2016’da “Ensenizdeyiz” başlıklı bir yazı kaleme almış, FETÖ ile mücadeledeki bazı kaygılarımı dile getirmiştim.

Türkiye tek yürek halinde FETÖ ile mücadele ederken, kimilerinin arada şahsi meselelerini halletmeye çalıştığını, kimilerinin de mücadeleyi kendisi için bir ranta çevirmeye çalıştığını vurgulamıştım.

Aradan yaklaşık 1,5 sene geçti… FETÖ ile mücadeledeki kararlılığımız aynı keskinlikte devam ediyor. 15 Temmuz öncesi neredeyse sadece Recep Tayyip Erdoğan ve çevresindeki dar bir kadronun meselesi olan FETÖ, bugün artık tüm Türkiye’nin meselesi. Bütün ülke, bu tehlikeli örgütün gerçek yüzünü gördü. FETÖ ile mücadele kesintiye uğramaz. Bu topraklarda FETÖ’nün yeniden dirilmesine millet izin vermez.

FETÖ ile mücadeleyi istismar edenlerle, ayrımcılık yapanlarla, yakınlarını kayıranlarla, arada kendi şahsi işlerini görenlerle, FETÖ ile mücadeleyi ranta tahvil etmeye çalışanlarla, FETÖ’yü bir şantaj aracı olarak kullanıp çıkar sağlamaya çalışanlarla mücadelemiz ne durumda?

Gerek 17/25 Aralık sonrasında, gerekse 15 Temmuz sonrasında, FETÖ ile mücadeleyi bir rant alanı olarak gören ahlaksız bir güruh ortaya çıktı.

Bu ahlaksız güruh, kimi durumlarda örgütlü çalışıyor, kimi durumlarda bireysel iş görüyor.

Bu güruh, ya itibar suikasti yapıyor, ya da şantajla, tehditle “FETÖ ile mücadele” adı altında maddi çıkar sağlıyor.

Hepsinin ortak bir yanı var: Samimi değiller! Samimi olmadıkları bir bakışta anlaşılıyor. Hepsinin geçmişi karanlık. Her yere girip çıkmışlıkları, hep kazananın yanında durmuşlukları, çok kolay manevra kabiliyetlerine sahip oldukları belgeleriyle sabit.

Dün Fetullah’a övgüler düzüyorlardı, bugün FETÖ ile mücadeleye övgüler düzüyorlar. Olabilir. Ama dün Fetullah’ı överken aşırı abartılıydılar, bugün FETÖ ile mücadeleye, işi sulandıracak kadar abartılı yaklaşıyorlar.

Dün, Fetullah’a neredeyse tapacak kadar Fetullahçıydılar; bugün ise, “FETÖ ile sadece ben mücadele ediyorum” havasında, sosyal medyayı, yerel ve ulusal medyayı, gazete köşelerini, ekranları kullanarak itibar suikastleri yapıyor, tehditle, şantajla çıkar peşinde koşuyorlar.

İlçe, il başkanlarını tehdit ediyorlar, belediye başkanlarına şantaj yapıyorlar, devlet memurlarını tasfiye ediyorlar, bürokratlara haksızca ve ahlaksızca saldırıyorlar, milletvekillerine, bakanlara kadar dil uzatıyorlar, işadamlarını korkutuyorlar, işadamlarından “sende Bylock çıkmış, ama biz seni kurtarırız” diyerek yüklü miktarlarda paralar çalıyorlar…

Yaptıkları, kontör dolandırıcılığının biraz daha niteliklisi, ama sonuçları daha ağır olabiliyor.

Neredeyse her ilçede, her ilde böyle ahlaksız operasyoncular türedi. Tetikçiler. Kiralıklar. Arkalarına, saldıracakları kişinin rakip ya da rakiplerini alıp, sorumsuzca, pervasızca, ahlaksızca operasyon yapıyorlar.

Aramızdaki dürüst insanlara nişan alıp onları tek tek düşürüyorlar. Namuslu, ahlaklı, temiz, bu davanın fedakâr neferi olan isimleri hedefe koyup, “FETÖ’cü” diyerek ya da “FETÖ ile mücadele etmiyor” iftirası atarak kollarını, kanatlarını kırıyorlar.

Çoğu kişi bu ahlaksız, şirret, yüzsüz, hiçbir ilkesi olmayan güruhla mücadeleyi göze alamıyor. Açığı olanlar, korkanlar, tehlikenin boyutlarını görmeyenler, bu çirkin operasyonlara boyun eğiyorlar.

Bunlarla mücadele etmek gerçekten zor. Çünkü FETÖ ile mücadele ediyor maskesi altında FETÖ yöntemlerini kullanıyorlar. İyi insanlara, onların asla kullanamayacakları, asla kendilerini savunamayacakları yöntemlerle saldırıyorlar.

Neyse ki, bu itibar suikastçilerine, şantajcılara yönelik mücadele de artık başladı.

Sosyal medya ve medya üzerinden, FETÖ ile mücadele görüntüsü altında sağa sola ayar vermeye çalışan bazı isimler, işadamlarına şantaj yapmaktan gözaltına alındılar.

Bu daha başlangıç… FETÖ ile mücadeleyi ranta çevirmeye çalışan kim varsa, FETÖ ile mücadele görüntüsü altında Fetullahçılığın âlâsını yapan kim varsa tasfiye olacak ve hesap da sorulacak.

Siz siz olun, çevrenizde FETÖ’ye abartılı şekilde tepki veren, mücadeleyi sulandırmaya çalışan kim varsa ona kuşkuyla yaklaşın. Bir de şantaja boyun eğmeyin. Şantaja boyun eğmek, umutsuzluğa kapılmak, mücadeleden vazgeçmek bu ahlaksız güruha boyun eğmektir. Hepsinin maskesi düşecek. Meydanı onlara bırakmayın…

Türkiye'nin yeni belası: "FETÖ" mafyası ile ilgili etiketler Aydın Ünal FETÖ
GÜNÜN VİDEOSU

Kokoreççide öldürülmüştü! Ölmeden önce çektiği video ortaya çıktı! "Ben ölürsem bunu paylaşın"

Adana'da bir kokoreç dükkanındaki saldırıda ölen 17 gencin, ölmeden önce çektiği video ortaya çıktı. İşte o gencin "Ölürsem yok mu bu video, hepiniz beni paylaşın diye kalsın" notuyla paylaştığı o video...