Türkiye'nin yeni dış politika açılımı: 360 dereceli politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum sonrası uluslararası diplomasi atağına geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum sonrası uluslararası diplomasi atağına geçti.

Cumhurbaşkanı ilk olarak Hindistan'ı, hemen ardından Rusya'yı ziyaret etti.

İki ülkedeki görüşmelerde önemli anlaşmalar imzalanırken, Erdoğan'ın seyahatine eşlik eden gazetecilerden Hürriyet yazarı Verda Özer temaslarla ilgili önemli detaylar verdi.

Hindistan ve Rusya ziyaretlerinin ardından sırada Kuveyt, Çin, ABD, Brüksel’deki NATO Zirvesi ve AB ile görüşmeleri olduğunu belirten Özer; "Hepsi de peşpeşe ve bu ay içinde. Hatta bu o kadar yoğun bir trafik ki, Cumhurbaşkanı çareyi 16 Mayıs’ta Çin’den doğrudan ABD’ye uçmakta buldu!" diye yazdı.

flerkferg

Bu yeni diplomasi atağının Ankara'da “360 dereceli politika” olarak isimlendirildiğini belirten Verda Özer, "Yani dış politikaya sıfır toplamlı oyun gibi bakmıyor. 'Ya Batı ya Asya' ayırımını kaldırarak, tüm dünyayı ve tüm kampları kapsayan bir denge politikası uygulamaya başlıyor." diye yazdı.

İşte o köşe yazısının ilgili bölümü;

ANKARA bu yeni dış politika perspektifine, “360 dereceli politika” diyor. Yani dış politikaya sıfır toplamlı oyun gibi bakmıyor. “Ya Batı ya Asya” ayırımını kaldırarak, tüm dünyayı ve tüm kampları kapsayan bir denge politikası uygulamaya başlıyor.

Bunun arkasındaki asıl sebep ise dünyadaki değişim. Dünyanın ağırlık merkezi yavaş yavaş Batı’dan Doğu’ya doğru kayıyor. Bu da yeni fırsatlar Asya’da demek. Bununla birlikte Batı da ciddi bir değişimden geçiyor. ABD’nin yeni başkanı Trump, tam güven telkin etmiyor. Bu da ABD’yi kırılganlaştırıyor. Diğer yandan AB zayıflıyor. Aşırı sağ da Kıta Avrupası’nı pençesine alıyor.

*

İşte bu ortamda Ankara, tabiri cazise işi sağlama alıyor. Bunun bir ayağı olarak da, Asya’ya açılıyor. ABD’nin meşhur “Pivot Asya” (Asya Ekseni) stratejisi gibi; Ankara da Asya’nın 3 ağır topu Çin, Hindistan ve Rusya ile safları sıklaştırıyor. Bu işbirliği halkası, Orta Asya Türki cumhuriyetlerini de kapsıyor.

Hindistan 1 milyar 300 milyonluk nüfusu ve 2 trilyon dolarlık ekonomisiyle, dünyanın 7. büyük ekonomisi. Eşlik ettiğim Hindistan ziyaretinde öğrendiğime göre; Başbakan Modi, Erdoğan’a “ekonomimizi 20 trilyona ulaştırmayı planlıyoruz” demiş. Türkiye’yi önemli bir ekonomi ortağı olarak gören işte bu dünya deviyle, başkent Yeni Delhi’de önemli anlaşmalar imzaladık.

Erdoğan’ın 2008’den beri ilk kez yaptığı bu ziyaret, bu yeni sürecin sadece başlangıcı. Modi çok yakında Türkiye’ye gelerek, ilişkilere büyük ivme kazandıracak.

RUSYA İLE TAM NORMALLEŞME

ASYA’ya açılma politikasının ana ayağı ise, Rusya. Erdoğan’ın dünkü Rusya ziyareti, uçak krizinin ardından Haziran 2016’da başlayan normalleşme sürecini adeta taçlandırdı. Ziyaretin hedefi “tam normalleşme” idi. Ancak Erdoğan ve Putin ortak basın toplantısında, “normalleşmenin de ötesine geçildiğini” açıkladı. Bundan kasıt, ticarete ilişkin yaptırımların (domates dışında) tamamen kaldırılması. Ve vize rejiminin kolaylaştırılması.

Suriye ise bu ziyaretin 2. başlığı oldu. Buradaki asıl konu da, Esad ve geçiş süreci. Putin’in artık Esad üzerindeki etkisini kullanması ve geçiş sürecini hızlandırması bekleniyor. Yani rejimle muhaliflerin bir uzlaşı hükümeti kurması. Rusların Ankara’yla her görüşmede “biz Esad’a bağlı değiliz” mesajı verdiği özellikle vurgulanıyor.

Putin, Esad sonrasında da Suriye’deki çıkarlarını koruyabileceğini garanti ederse bunu yapabilir. Yani Suriye’de kurduğu iki üssü ve Doğu Akdeniz’e erişimini garantiye alırsa. Ne var ki bu, bugünden yarına olabilecek bir gelişme değil.

*

Dolayısıyla Rusya’yla asıl odaklandığımız konu, iki gündür gündemde olan “çatışmadan arındırılmış bölgeler” oldu. Putin, Suriye’de 4 ayrı bölgede ateşkes ilan edilmesini ve buraların Nusra ve DEAŞ’tan temizlenmesini öneriyor. Bu güvenli bölgelere denetim için de Rus, İran ve Türk askerlerinin yerleşmesini istiyor. Görünen o ki, bu plan devreye sokulmak üzere.

Rus liderin Erdoğan’ın ziyaretinden bir gün önce Trump’la telefon görüşmesinin ve bugün Astana’da 4’üncüsü yapılan Suriye toplantısının da ana gündemi bu.

YPG, RUSYA İLE ‘ARAÇSAL’ KONU

SURİYE’nin kuzeybatısındaki Afrin’de Rusya’nın YPG güçleriyle ilişkisi ise Ankara için doğrudan bir konu değil. Şöyle ki: Amerikan askerlerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG’lilerle görüntü vermesi, Ankara’da ciddi rahatsızlık yarattı. Ancak buna mukabil Ankara, Rusya’nın YPG ile ilişkisine farklı bir pencereden bakıyor. Moskova’nın bu ilişkiyi, ABD ile rekabetinde bir araç olarak kullandığını düşünüyor. Dolayısıyla Rusya’yla aramızdaki YPG meselesi, dolaylı ve araçsal bir konu.

Zaten Erdoğan’ın Hindistan dönüşünde bizlere uçakta verdiği mülakatta, “Rusya’nın YPG ile ilişkisi, bizim Suriye’deki mücadele alanımızda değil” sözleri de bunun yansıması.

*

Bu denge politikasının diğer ayağı ise, Batı ile yeniden entegrasyon.

Türkiye'nin yeni dış politika açılımı: 360 dereceli politika ile ilgili etiketler Rusya Hindistan Erdoğan
GÜNÜN VİDEOSU

AZ Alkmaar - Galatasaray maçı öncesi tansiyon yükseldi: Polisten coplu müdahale!

UEFA Avrupa Ligi 5. hafta maçında temsilcimiz Galatasaray, Hollanda ekibi AZ Alkmaar'a konuk olacak. Karşılaşma öncesi taraftar arasında kavga çıkarken Hollanda polisi olaya sert bir şekilde müdahale etti.