Türkiye’yi işgal etmek istiyorlar!
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, NATO skandalı ve Zarrab davası ile ilgili SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuştu.
NATO, skandalın üstünü özür ile örtmeye çalışırken Türkiye’den gelen tepkiler sürüyor. Konu ile ilgili olarak SuperHaber’ konuşan Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, NATO ile Türkiye arasında çok ciddi problemler yaşandığına dikkat çekti. Orakoğlu, NATO skandalının arkasındaki FETÖ detayına vurgu yaparken “Türkiye’de işlenen bütün darbelerin arkasında ‘Türkiye Ortadoğu’da ve dünyada güçlü olmasın bizim uydumuz olsun’ meselesi vardır” dedi.
NATO TÜRKİYE’Yİ DÜŞMAN OLARAK GÖSTERDİ
-NATO skandalı ile ilgili neler söylersiniz?
NATO ile Türkiye arasında çok ciddi problemler yaşanıyor. Bilhassa 15 Temmuz kalkışmasında ABD, ve NATO’nun olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. 15 Temmuz ile ilgili 200’e varan iddianame hazırlandı. Ankara ve İstanbul’daki ana iddianamelerde ortaya konuldu. NATO’nun son olarak yaptığı iki tane tatbikattan bir tanesi Almanya, Yunanistan ve ABD ile yapılan Artemis füze tatbikatıydı. Bunlar Türkiye’yi işgal edelim lobisinin en ileri gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Bu tatbikatta NATO, Türkiye’yi düşman olarak gösterdi.
TÜRKİYE’Yİ İŞGAL ETMEK İSTİYORLAR
-Araya girecek olursak buradaki amaçları nedir?
Eskiye dayanan bazı anlaşmaları kullanmaya çalışıyorlar. Türkiye’yi işgal edelim diyorlar. Ülkemizi düşman ülke ilan etmiş bulunuyorlar. Bu Norveç’teki skandalla da ortaya konuldu. Birkaç gün önce Sayın Erdoğan’ın avukatlarından biri şunu söyledi; Fethullah Gülen ile ABD ve NATO arasındaki ilişkiler derine iniyor. Türkiye’deki sızmaların bir benzeri de ABD’de var. Bunu niye söyledi; ABD’deki yeni Türkiye’deki yeni darbe teşebbüsünün adı Zarrab davası gibi gözüküyor. 17-25 Aralık meselesi ile hepimiz çok iyi biliyoruz ki polis ve yargı örtüsü altında FATÖ’cüler darbe yapmaya çalıştılar. Bunları yaparken çok ciddi manada hukuksuzluklar yapıldı. Yargı ise neticesinde takipsizlik kararı verdi. Bağımsız bir ülkenin, bağımsız yargı organlarında alınan bir kararı siz tanımayacaksınız. 15 Temmuz’dan sonra ABD’de kaçan FETÖ’cülerin savcısı ve hakimleri diyebileceğimiz isimlerle yeni bir kumpas kuracaksınız. Öte yandan Zarrab’ın Türkiye’nin içine sızdırıldığı gibi bir durum da ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaptı. 17-25 Aralık tekrardan Amerika’ya taşındı. Türkiye’ye kurulan tuzak burada devam ettiriliyor şeklinde… Şimdi burada ne yapıyorlar? 1959- 60’lı yıllarda Türkiye’nin NATO’ya girdiğinde imzaladığı bir takım anlaşmalar var. Bunu canlandırmaya çalışıyorlar. Star gazetesinde de yer aldı. NATO niye bizi işgal etmeye çalışıyor? Bu nokta çok önemli…
ABD GLADYO TİPİ YAPILARI KULLANIYOR
-Peki, Türkiye’den ne istiyorlar?
Türkiye’nin ABD’nin yörüngesinden çıkmasını kabullenemiyorlar. Türkiye’yi bitirmek istiyorlar. Dayandıkları bir takım dandik anlaşmalar var. Bunlardan bir tanesi 1956 yılında çıkarılan Eisenhower doktrini… ABD’yi tehlikeye sokan ülke veya liderlerine Amerika müdahale eder diyor. Bu doktrini şu anda Türkiye’ye uygulamaya çalışıyorlar. İkinci dayandıkları bir şey de Londra Deklarasyonu… Eğer siz NATO’dan bir askeri yardım alırsanız Türkiye’de bir ihtilal ya da iç karışıklık, bir kaos çıkması durumunda ABD Türkiye’ye müdahale edebilir deniliyor. Şimdi de bu öne çıkarılıyor. Bundan dolayı da ABD, Türkiye’de FETÖ’cüleri kullanmak sureti ile durmadan darbe düzenlemeye çalışıyor. Yedi tane açık darbe teşebbüsleri var. Daha önce başardıkları 60-71-80 darbeleri ve 28 Şubat var. Bunların arkasında Türkiye’nin NATO yörüngesinden çıkıp Avrasya ittifakına kayması ve S-400 füzelerinin alınması gibi nedenler yatıyorsa da bunlar birer bahane… Aslında ABD kendi içerisinde NATO ittifakına girmiş birçok ülkede gladyo tipi yapıları kullanıyor. Bunlar vasıtası ile o ülkelerdeki siyasi hayata müdahale ediyor. Türkiye’deki meselede böyle bir şey… Sayın Erdoğan’ın bulunduğu süreç içerisinde bu darbelere kafa tutuldu. Hele ki 15 Temmuz kalkışmasındaki tutum bunların beklemediği bir şeydi. 15 Temmuz başarılı olmayınca Türkiye’yi ekonomik olarak ve Zarrab davası üzerinden bitirmenin peşindeler. Ayrıca bir Metin Topuz vardı. ABD büyükelçinde FETÖ’cü CIA ajanı olan… Bu şahıs Zekeriye Öz ile yanındaki savcı Celal Kara olabilir, ABD’den gelen heyetle bunları Çağlayan Adliyesinde buluşturduğu ortaya çıkmıştı. Hatta Metin Topuz’un telefonu problem olmuştu. Bu telefonu bizden istediler. İçerisinden çok önemli bilgiler çıktı. Özellikle John Bass’ın büyükelçiliğe başlamasından sonra Amerikan büyükelçiliğinin darbelerin merkezi olduğu, 15 Temmuz’un neredeyse büyükelçilik kanalı ile bir merkez olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Türkiye ilk defa belki de cumhuriyet tarihinde iş üstünde CIA ajanlarına operasyon çeken bir ülke konumuna geldi. Bu tabi ABD’yi çok rahatsız etti. Bir yandan da şöyle bir durum var; Diyorlar ki 15 Temmuz tiyatrodur. Psikolojik harp kokan ifadeler kullanıyorlar. O zaman 15 Temmuz’da yurt dışına kaçan ve şu an NATO’da 237 FETÖ’cü subay bulunuyor. Bunların ancak 20’si 30’u geldi Türkiye’ye geldi, büyük kısmını ise NATO koruyor. Norveç’teki olaya baktığımız zaman burada açık bir şekilde FETÖ var. Özür dileyip bunlar bireyseldir diye saçma sapan bir şey söylediler. Şimdi de diyorlar ki 15 Temmuz gibi bu da bir tiyatro… Erdoğan’a bunun ne gibi bir faydası olabilir?
ELLERİNDE DOĞRU DÜRÜST DELİL YOK
-Türkiye’ye karşı başarılı olabilirler mi?
Türkiye bunları atlatır. Davanın uzatılmasının 2 tane nedeni var. Ellerinde doğru dürüst bir delil yok. Bütün deliller FETÖ’cülerin Metin Topuz vasıtasıyla ABD’ye savcı Bharara’ya kaçırdığı sahte delillerden oluşuyor. Türkiye bağımsız bir ülke ve bunlarla ilgili takipsizlik kararı verdi. İşin içerisinde FETÖ’nün olduğu çok açık. FETÖ’yü çok hafife aldık. Bunlar Türkiye içerisinde devletin kurumlarına nasıl sızmışlarsa ABD’ye de aynı şekilde sızmışlar. ABD yargısı içerisinde FETÖ’cü hakim ve savcılar var. ABD’nin bütün kurumlarına sızmış vaziyetteler. Biz bu FETÖ’yü halledemezsek, bu adam ABD’de oturarak başımıza çok çorap örecek. Mesela bu kontrollü darbe söylemini Kemal Kılıçdaroğlu dillendirdi ama yine NATO’da görevli, Türkiye’ye teslim edilmeyen hatta aynı görev yerlerinde çalışan bir takım askerler 138 sayfalık Erdoğan aleyhinde bir rapor hazırladılar. Kontrollü darbe söylemi tamamen buradan çıktı. Şimdi mesela yine son olarak Norveç’teki olayda Türkiye’nin kurucusu ve Erdoğan hedef alınıyor. Birileri de çıkıp bu Erdoğan’a yarıyor diyor. Yani bunu yine Erdoğan yaptı demek istiyorlar. Bunu neye dayanarak söylüyorlar hiçbir karşılığı yok. Türkiye’de yabancı güçler örgütlendiler. ABD’nin Türkiye içerisindeki ilişkileri olduğu ajanlar sadece FETÖ’cülerden ibaret değil. Türkiye burada devletin kurumlarını temizlerken diğer bir takım yapıları da temizlemeli. Milli İstihbarat Teşkilatı olarak çok güçlüyüz. Türkiye bugün Ortadoğu’da sözü geçen, dengeleri değiştiren bir pozisyonda bulunuyor. Örneğin Fırat Kalkanı operasyonu arkasından İdlip operasyonu ve şu anda yapacağımız Afrin operasyonu ABD’yi çok rahatsız ediyor. Hatta Fırat Kalkanı ve İdlip operasyonu ABD’yi Ortadoğu’dan dışlamış durumda. Şimdi yeniden Suudi Arabistan üzerinden Ortadoğu’ya dönüş yaptılar. Dünyada kaos çıkarmanın sonu yok. Türkiye ikinci bir Kurtuluş Savaşı’nın mücadelesini yaşarken ülke içerisinde bir takım insanların gözlerini Erdoğan fobisi kör etmiş. Bırakın bunları… Türkiye tehdit halinde. Bunu ise millet önler. 15 Temmuz’un en önemli şeyi Yenikapı ruhuydu. Bunlar ikincisini üçüncüsünü yaparlardı ama Türk milletinin karşı reflekslerinden korktular. Küresel operasyonlara karşı panzehir milletin birlik beraberliği ve devlet- millet işbirliğinden geçiyor. Bu da bugün Türkiye’de ciddi anlamda sağlanıyor. Şer güçler şer’liklerini yapacaklar ama az öncede söylediğim gibi kendi silahını kendi uçağını, kendi İHA’larını bilhassa silahlı İHA’larını yapan PKK’nın Amerika’nın veya NATO’nun yönettiği PKK-PYD-DEAŞ-FETÖ gibi terör unsurlarına karşı mücadele ediyor ve bunda da çok başarılı olunuyor. Bütün mesele Türkiye’nin Ortadoğu’dan ve dünyadan dışlanmasıdır. Zaten Türkiye’de işlenen bütün darbelerin arkasında “Türkiye Ortadoğu’da ve dünyada güçlü olmasın bizim uydumuz olsun” meselesi vardır. Türkiye bağımsız bir ülkedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimi ve bundan sonra gelecek yönetimlerin hiçbiri izin vermeyeceklerdir bu aşikar gözüküyor.