"Türkler Hıristiyan olursa Hz. İsa dünyaya daha çabuk geri gelecek!"
Star yazarı Aziz Üstel, FETÖ'nün İslam düşmanlığını dindarlık maskesi altında nasıl pazarladığını bugün köşesinde okurlarıyla paylaştı.
2015 yılından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazetecilerle uçakta yaptığı bir sohbete değinen ve FETÖ'nün 'Opus Dei'ye benzetilmesine neden itiraz ettiğini anlatan Üstel, örgütün evanjelist bir yapı olduğunu vurguladı.
Aziz Üstel yazısında şu ifadeleri kullandı;
"Fetullah Gülen'în batıdan aldığı emirler doğrultusunda yaymaya çalıştığı dinler arası diyalog fikri, Hıristiyanlığı Türk milletine sevimli göstermek ve İslam yerine Hıristiyanlığın benimsenmesini sağlamak amacını gütmekte. Evanjeliklere göre Türkler ne kadar çabuk Hıristiyan olura Hz. İsa, o kadar çabuk dünyaya geri gelecektir!!"
İşte o köşe yazısı;
- ‘Paralel yapı (FETÖ) evanjelisttir!’
Tarih Ekim 2015, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Güney Amerika'ya giderken, uçakta gazetecilere Paralel Yapı konusunda düşüncelerini açıkladı. Kimi yazarlar Paralel Yapı'yı 'Opus Dei'ye benzetince Tayyip Bey anlatmaya başladı:
"Bunlar tarikat havasında değiller. Bu Amerika'da fazla yaşamanın getirdiği bir şey de olabilir. Türkiye'den 1999'da gidiş, sonrasında ABD'de yapılan şeyler ortada. Ama tabanları bunu bilmiyor. Meşruiyet olarak algılıyor... Öyle şeyler vardır ki bulunduğunuz makam bunları söylemenize izin vermez. Bunlarda bir kere insana acıma diye bir şey yok. Geçenlerde bir başlık atmışlardı: Kod adı Süfyan yeri Sincan! Kimin kod adı Süfyan? Beni kastediyorlar. Beddua ediyorlar sürekli..."
Peki Tayyip Bey'in Paralel Yapı'yla ilgili 'Opus Dei' benzetmesi yerine evanjelistlere daha çok benziyor açıklaması ne anlama geliyor? ABD'de en etkili Hıristiyan tarikatlardan birine dönüşen evanjelistleri, diğer Hıristiyan tarikatlardan ayıran en önemli özellik, siyonizme olan bağlılıkları. Musevilere değil siyonizme! Bu ayrım çok önemli çünkü biri inancı diğeriyse siyasal bir görüşü anlatıyor. Anadolu coğrafyası, Hıristiyanlar için çok önemlidir. Çünkü Hıristiyanlık, havariler döneminde iyiden iyiye yayılmış, bunun sonucu gerçekleşen kurumsal yapılanmanın temellerini Tarsuslu Pavlus atmış. Böylece bu coğrafyada Hıristiyanlık resmi din olarak kabul edilmiş. İslam'ı kucaklayan Osmanlı her inanca da saygılıydı ancak kendi inançlarından da hiç ödün vermezdi. Bu yüzden Osmanlı döneminde açılan misyoner okulları ve onlarca kilise Türk milletini pek de etkilememiştir.
Türkiye'deki ekonomik, siyasi ve toplumsal olaylar dikkate alındığında hem Türkiye istikrarsızlaştırılmaya çalışılmakta hem de Türkiye'nin Ortadoğu coğrafyasında etkili olması engellenmekte. Fetullah Gülen'în batıdan aldığı emirler doğrultusunda yaymaya çalıştığı dinler arası diyalog fikri, Hıristiyanlığı Türk milletine sevimli göstermek ve İslam yerine Hıristiyanlığın benimsenmesini sağlamak amacını gütmekte. Evanjeliklere göre Türkler ne kadar çabuk Hıristiyan olura Hz. İsa, o kadar çabuk dünyaya geri gelecektir!!
Bütün bunlar bize FETÖ'nün tehlikeli bir terör yapılanması olduğu kadar akıllara ziyan bir hainler güruhu olduğunu, İslam düşmanlığını dindarlık maskesialtında nasıl pazarladığını da kanıtlamaya yeter sanırım.