Türkler İsveç’i üzmüş! Bizi küçük düşürmek istiyorlar

Dünyanın en zengin ülkesi olan ve 200 yıldır savaşmayan İsveç, yumurta kapıya dayanıp güvenlik korkusu duydukları için ‘ağlamaya’ başladı.

İsveçli yayın kuruluşu Aftonbladet'in yazısında, “Finlandiya, en geç dün Macaristan parlamentosu tarafından NATO üyesi olarak onaylanmak üzere. İsveç ise kabul edilmiyor. Amaç bizi küçük düşürmek, Budapeşte'den hiçbir güvenlik politikası argümanı ileri sürülmedi” denildi. Türk Devletleri Teşkilatı’nın iki üyesi olan Macaristan ve Türkiye’nin ortak hareket etmelerini eleştiren İsveç medyası, bugüne kadar alışık olmadıkları bu durum karşısında ne yapacağını bilemez hale geldi.

Yazıda şöyle denildi: “İki yüz yıl boyunca başarılı bir şekilde askeri olarak tarafsız kalmaktan, Viktor Orban ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından ikinci sınıf Avrupalı ​​muamelesi görmeye kadar.

Macaristan 2004 yılında AB üyesi olduğunda itici güç olan İsveç, Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik olumlu bir tutumu uzun süre savundu.

İsveç'in yeni bir imajı, NATO'nun kapısında, kabul edilmeden elimizde şapkayla durduğumuz yerde şimdi şekilleniyor. Dünyada demokrasi, insan hakları ve liberal demokrasi için önde gelen bir ses olmaktan buna oldukça sert bir düşüş.

Artık bunun yeterli olduğunu tartışmaya başlayan daha fazla insan duyuyorum. Finlandiya üye olsun, biz dışarıda kalalım. Kapellskär'dan Rusya'ya hala oldukça uzak.

Baltık Denizi'nin derinliklerinin ve sığlıklarının arkasında, değişen zamanlarda sıklıkla olduğu gibi, burada nispeten güvendeyiz.

Şahsen, NATO üyeliği için B Planını ciddi bir şekilde tartışmaya başlamadan önce bu yaz Vilnius'ta yapılacak NATO zirvesine kadar beklememiz gerektiğini düşünüyorum. Ama sonra bunu yapma zamanı.

NATO bizi içeri almak istemiyorsa, güvenliğimizi başka bir şekilde ayarlamamız gerekiyor, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra askeri uyumsuzluk yeterli değil.

Bu durumda, ABD ile doğrudan anlaşmalar, İngiliz liderliğindeki kuvvet JEF'e artan katılım veya daha güçlü bir AB boyutu gibi ileriye dönük birkaç olası yol vardır. NATO'dan daha kötü olurdu ama elde şapkayla ayakta durmaya devam etmekten daha iyi olurdu.

İsveç'in stratejik konumu, Finlandiya ve Baltık ülkelerinin bizsiz savunulmasının zor olacağı anlamına geliyor. Bir savaşta, ne yaparsak yapalım, muhtemelen onun içine çekileceğiz ve o zaman hazırlıklı olmak daha iyidir. Bu nedenle, nihayet üye olmamız NATO'nun da çıkarınadır.

Türkiye ve Macaristan oyunlarını oynamaya devam edecek ve bu konuda fazla bir şey yapamayız. Ama artık daha fazla taviz veremeyiz.“