Uçak kazası Türkiye'nin risk primini artıracak!

Habertürk'ün havacılık uzmanı yazarı Güntay Şimşek, uçak kazasına ilişkin hatalar zincirini anlattı. "Pistte sorun var, havaalanı yönetiminde sorun var, 2 yılda 3 kez pistten uçak çıkardığı için Pegasus Havayolları'nda da sorun var." diyen Şimşek, bunun Türk havacılığına yansımaları olacağını söyledi. Güntay Şimşek "Böyle kaza yapan, pistten uçak çıkaran ülke olarak uçak almaya kalktığınızda rakamlar değişecek. Çünkü sigorta risk priminiz çok yukarı çıkacak." dedi.

Pegasus Havayolları'na ait bir uçak bu akşam saatlerinde Sabiha Gökçen Havalimanın'da pistten çıktı. Kazada uçak 3'e bölünüp sonra da yanmaya başladı. Neyseki yangın büyümeden söndürülürken, çok sayıda kişi yaralandı. 

Peki, kazaya neler sebep oldu? Kule, pilota bir önceki uçağın pilotunun verdiği şiddetli kuyruk rüzgarı uyarısını aktarıyordu. Ancak buna rağmen pilot inmeyi tercih etmişti. Bu noktada hata pilotta mıydı? Hava Kontrol Kulesi'nin hatası neydi? Havaalanı ve pist şartları kazayı etkiledi mi?

Habertürk'te Ceren Bektaş Atuk'un konuğu olan havacılık yazarı Güntay Şimşek bu sorulara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Pistin ne durumda olduğu hakkında net bir bilgi bulunmadığını hatırlatan Güntay Şimşek, "Şiddetli fırtınadan bahsediliyor. Dolayısı ile burada hava trafik kontrolünün uyarılarını yapması gerekiyor. Bu ölçümleri yaptığınızda fırtına rüzgar şiddetliyse zaten o meydana inmemeniz gerekiyor. Pilot da o değerlendirmeleri neye göre yaptı bilmiyorum ama kule hem hava hem de yerdeki tutarsızlığı, kuyruk rüzgarının etkili olduğunu söylemiş. Pistte su yastığı oluşturacak, su tutacak çukurlar söz konusu mu o da önemli. Uçağın aldığı rüzgar, pistin yönünü değiştirelim yaklaşımları da var. Bunların hepsini alt alta koyunca bir de tecrübe de çok çok önemli tabi o riski yönetmek, o kararı vermek için..." ifadesini kullandı. 

"KULENİN İNİŞ İZNİ VERMEMESİ GEREKİYORDU"

Pilotun "hiçbir uçak 15 nattan fazla arka rüzgarda indirilmez" diye şikayet ettiğini hatırlatan Şimşek, "Yani kulenin de hatası var burada. Bu şiddette bir rüzgar varsa kulenin inişe izin vermemesi lazım. Çünkü belirli limitlerde siz kaptanı bilgilendiriyorsunuz, kararı o veriyor nasıl verecekse ama belirli limitlerin üzerine çıkınca o meydana iniş kalkış yaptırmıyorsunuz trafiğe kapatıyorsunuz otomatikman. Uçakları başka meydanlara yönlendiriyorsunuz. Pilotun dikkat çektiği husus bu. Her halükarda kule bilgiyi verip siz değerlendirin denmiyor. Bu durumda kule pas geçin diyecek. İniş müsait değil inmeyin sizi İstanbul Havalimanı'na yönlendiriyorum diyecek. Pist başı değiştirme ise başka bir şey. Kule '10 dakika operasyona ara verip pist başı değiştireceğiz' derken bu uçak için mi diyor sonrası için mi belli değil. Kule diyecek ki iniş müsait değil. Ama kule limitler içinde görmüş olabilir" tespitinde bulundu. 

"HAVAALANI YÖNETİMİNDE BECERİKSİZLİK VAR"

Sabiha Gökçen Havalimanı'nın yönetiminde de sıkıntı bulunduğunu ifade eden Şimşek, "Çünkü burası Devlet Hava Meydanlarına ait bir havalimanı değil. Dikkat ederseniz 7 Ocak'ta pistten çıkan uçağı bu havaalanının yetkili birimi HEAŞ var 21 saatte bir uçağı, basit bir şekilde pistten çıkmış bir uçağı kurtaramadılar. Bu havaalanının yönetiminde ciddi bir beceriksizlik, tecrübesizlik söz konusu. Orada havacılıktan anlayan yönetici yok. Orada Türk Hava Yolları teknik ekibi olmasaydı o uçağı kurtaramayacaklardı. Yine Pegasus'un teknik ekibi de bu konularda beceriksiz olduklarını uçak pistten çıktığında ortaya koydular. Kendi uçaklarını kurtaramadılar. 21 saat sürdü kurtarma ve havalimanı 21 saat uçuşlara kapatıldı. Ülkenin havacılık algısı için de kötü bir şey." diye konuştu.

"DEVLET HAVA MEYDANLARININ KONTROLÜNE VERİLMELİ"

Kazada kulenin müdahalesinin yetersiz olduğunu, pilotun piste süratli inmesi ve hava şartlarına ilişkin analitik bakışında sıkıntı olduğunun altını çizen Güntay Şimşek, havaalanındaki sıkıntılara ilişkin ise şunları söyledi:

"Pistin zemininde sık sık onarım yapılıyor. Biriken sular var mıydı. Tekerlere su yastığı oluşturup, durmasını engelleyen, kaymasına neden olan bir durum sözkonusu mu? 4 yılda dünyanın en büyük havalimanlarından birini yaptık ama bir pisti yapamıyoruz. İpe un serildikçe seriliyor. Sabiha Gökçen'de biran önce havacılıktan anlayan bir yönetim oluşturulmalı. Her şeyden önemlisi biran önce orayı Ulaştırma Bakanlığı Devlet Hava Meydanlarının kontrolüne verilmesi gerekir. Bu işten anlayan bir meydan otoritesine verilmeli.

İstanbul Havalimanı'na o şartı koymuşsunuz. Denetim Devlet Hava Meydanları'nda ve bir yönüyle de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğündedir. Hava kontrolünü de Devlet Hava Meydanları verdiği için oradalar. Sivil Havacılık da buraya lisans veren üst kurum.

Sabiha Gökçen'de ise yönetimi sorsam kimse bilmez. Bugün yangın çıksaydı şimdi daha farklı bir sorundan bahsediyor olacaktık."

Kaza kırım ekibinin gelip biran önce analizini, tahlilini ve soruşturmasını yapması gerektiğini belirten Şimşek sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu meydanın yönetimine dair kaç kez yazı yazdım. Orayı şu anda yüzde yüz terminal olarak Malezya Airport işletiyor. Terminal işletmecisi sadece oradan geçen yolcularla ya da meydanın yönetimi ile ilgili değil. Bir de orası Savunma Sanayi Başkanlığı'na ait bir havaalanı. Yine havalimanının otoritesi olarak görülen HEAŞ diye bir şirket var. Başındaki eski denizcilik müsteşarı. Havacılıkla ilgili yatırım yapan, pistleri kontrol eden, bu tip hadise geliştiğinde anında müdahale eden, 7 Ocak'ta Pegasus'un uçağı pistten çıktığı zaman onu kurtaracak teknik ekipman ve donanıma sahip olmalı ama yatırım bile yapmamış. İki kaptandan da mesaj geldi, rüzgarın iniş yönünün yanlış olduğunu, diyor ya pist yönünü değiştireceğiz, madem değiştireceksin orada kulede de sorunlar var. Pistte sorun var, havaalanı yönetiminde sorun var, 2 yılda 3 kez pistten uçak çıkardığı için Pegasus Havayolları'nda da sorun var. Bunları denetleyen Sivil Havacılık ve Ulaştırma Bakanlığı'nda da başka bir sorun var. Şimdi bunun bize yansıması ne olacak. Böyle kaza yapan, pistten uçak çıkaran ülke olarak uçak almaya kalktığınızda rakamlar değişecek. Çünkü sigorta risk priminiz çok yukarı çıkacak."

 

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.