Uğur Çavuşoğlu: “Üretkenlik açısından hayatımın baharındayım”

“Meryem” dizisiyle seyirciyle buluşan oyuncu Uğur Çavuşoğlu röportajıyla kendisini daha iyi tanıyalım:

Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

- "Çok iyi... Yeniden ekranda olmak heyecan verici. 'Meryem' sayesinde genç, dinamik, uyumlu bir ekiple buluştum, yoğun bir çalışma temposunun içine girdim. Üretkenlik açısından hayatımın baharı diyebilirim."

Kaç yaşındasınız?

- "49... Tiyatro, sinema ve televizyonda uzun yıllar oyunculuk yaptığım için artık işimde daha verimli, belki biraz daha bilinçli ve kontrollüyüm. O anlamda olgunluk dönemimi yaşıyorum. Eğitimin önemine inandığım için mesleğimle ilgili eğitimlerim de devam ediyor. Bir insan olarak, bir aktör olarak gelişimim için her gün kendimi yeniliyorum. Özetle her şeyi daha bilinçli bir coşkuyla yaptığım bir dönemdeyim."

“Meryem” başladığı günden bu yana başarı grafiğini hep yukarı taşıyarak yola devam ediyor. Siz dizinin bu denli başarılı olacağını tahmin etmiş miydiniz?

- "Evet, başarılı olacağını tahmin etmiştim. Başarı çıtasının daha da yükseleceğini önümüzdeki bölümlerde hep birlikte göreceğiz. Fakat samimiyetle söylüyorum, çok başarılı bir dizi oldu. Fırsatını bulmuşken, buradan senaristleri bir kez daha tebrik ediyorum. Oyuncu seçimi de mükemmel yapılmış bana göre..."

ADAM KÖTÜ OLABİLİR AMA İNSANİ YÖNLERİ DE VAR

Dizide canlandırdığınız Yurdal Sargun, son derece kötü bir karakter olmasına rağmen üslubu bilindik kötü karakterlerden çok farklı. Bununla ilgili ne tür tepkiler alıyorsunuz?

-"Henüz yolun başındayız ama aldığım tepkilerden rolün iyi bir yere doğru gittiğini söyleyebilirim. Bunu hem çalıştığım arkadaşlardan hem de dizinin senaristi ve yapımcısından aldığım geri dönüşlere istinaden söylüyorum. Adam kötü olabilir ama insani yönleri de var. Ben de senaristlerin oluşturduğu karakteri hakkıyla canlandırmaya çalışıyorum. Başarabiliyorsam ne mutlu bana."

Özel hayatınızla ilgili hiç fikir sahibi değiliz. Evli misiniz, bekar mısınız, çocuğunuz var mı?

- "Evli değilim. Bir oğlum var ve şu an Budapeşte’de yaşıyor."

Çok yoğun ve stresli zamanlarınızı atlatmak için yaptığınız veya sevdiğiniz bir hobiniz var mı?

- "Müzikle uğraşıyorum. Yarı profesyonel seviyede. Gitar çalıyorum. Biraz şarkı söylüyorum. Piyanoyla haşır neşir oluyorum. Kafamı rahatlatıyor. Tamirat ve bahçe bakımıyla ilgilenmeyi de seviyorum. Çiftçi bir ailenin çocuğuyum, tarlada çalışmak, toprakla uğraşmak bana iyi geliyor."

Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Hakkınızda yazılanları takip eder misiniz?

- "Evet, sosyal medyayı takip etmeye çalışıyorum. Mesleğimle ilgili konuları veya güncel projeleri paylaşıyorum. Ama yeni nesil kadar aktif kullanamadığımı da itiraf etmeliyim."

Son olarak “Meryem” izleyicilerine neler söylemek istersiniz?

- "Senaryo harika, her bölüm öncesi merakla okuyorum neler olacak diye... İzleyici de aynı duyguyu hissedecektir. Ekip çok iyi. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Bizi izlemeye devam etsinler."

Şu ana kadar kendinizle ve hayatla ilgili en önemli keşifleriniz nedir?

- "İki üniversiteye gitmiş olmama rağmen akademik ve mesleki anlamda eğitim konusunda yeterince tatmin olamadığımı gördüm. Bu yüzden yurtdışında kaldım, yabancı dilimi ve vizyonumu geliştirdim. Onun dışında sabretmenin ne kadar değerli olduğunu öğrendim."

Kendinize dışarıdan baksanız, değiştirmek isteyeceğiniz neler görürsünüz?

- "Kendimde değil ama dünyada değişmesini istediğim birkaç şey var; savaşın bitmesi, dünyadaki tüm din kavgalarının sona ermesi, açlığın bitmesi... Gücüm olsaydı bütün bunları değiştirmek isterdim."