Ünal: Hukuksuz şekilde arazi tahsisi söz konusu...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Şehir Üniversitesi'ne ilişkin Tarafsız Bölge programında açıklamalarda bulundu.
Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan Ünal şu ifadeleri kullandı;
Ahmet Hakan: Şehir Üniversitesi Ahmet Davutoğlu'na yakın bir üniversite mi siz nasıl tanımlıyorsunuz? Davutoğlu ve Şehir Üniversitesi arasındaki ilişkiye ben çözemedim açıkçası.
Mahir Ünal: Bir üniversitenin bir siyasi kişilikle anılmasını ben doğru bulmam fakat şimdi bu konu siyasalastırıldı AK Parti ile ve siyaset ile hiçbir ilgisi olmayan...
Ahmet Hakan: Sanki Ahmet Davutoğlu'na yakın olduğu için AK Parti bilhassa bu üniversiteyi hedef almış bu üniversiteyi bitirmeye çalışıyor gibi bir algı var.
HUKUKSUZ ARAZİ TAHSİSİ
Mahir Ünal: Ve maalesef bunun üzerinden de birileri siyaset devşirme ve bir mağduriyet oluşturup kendi siyasetlerini haklılaştırma gibi bir yola girdikleri için Ömer Çelik Parti sözcümüz bu konuya açıklık getirmek durumunda kaldı. Yoksa bu mesele AK Parti'nin ya da siyasetin meselesi değil. Bu mesele Mimarlar Odası bu konuda dava açmış bu konu Danıştay'a kadar gelmiş Danıştay bir karar vermiş ve Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde diğer üniversitelere olduğu gibi buraya bir arazi tahsisi olmuş fakat bu arazi tahsisi hukuksuz bir şekilde Cumhuriyet tarihinde hiçbir örneği olmayan bir şekilde bilabedel bu üniversiteye verilmiş. Bu üniversiteye verilmesini Mimarlar Odası itiraz etmiş ve bunu yargıya taşımış. Daha sonra da yargı bir karar vermiş yargının kararı ile beraber şöyle bir durum ortaya çıkmış. Hukuksuz bir şekilde bilabedel bir üniversiteye verilen arazi teminat gösterilip bir kredi çekilmiş fakat Danıştay'ın kararı ile beraber bu teminat olarak gösterilen arazi teminat olmaktan çıkınca üniversitede bunlara demiş ki siz burayı teminat olarak göstermiştiniz ama yargının böyle bir kararı var. Dolayısıyla hukuki olarak artık burası teminat olamayacağı için yaklaşık 300 milyonun üzerinde bir kredi ile ilgili yeni teminat istemiş
Ahmet Hakan: Bu mu sorun?
Mahir Ünal: Sorun bu bunun bizimle bir ilgisi yok. Şimdi sistem açısından baktığımızda da hami bir üniversite var. Hami üniversitenin yani bu hami üniversite olan Marmara Üniversitesi'nin YÖK'ün Danıştay'ın ve ilgili bankanın meselesi iken maalesef bu mesele siyasetin meselesi haline getirildi ki bu hoş bir durum değil bir üniversite üzerinden ve öyle bir hava oluşturuldu ki üniversitenin akademik bilgi birikimi sanki yok ediliyormuş gibi öğretim görevlileri öğrencileri üniversitenin tüzel kişiliği yok ediliyormuş gibi bir hava oluşturuldu
Ahmet Hakan: Yok edilmiyor mu bunlar?
AK PARTİ'NİN MESELESİ DEĞİL
Mahir Ünal: Böyle bir şey olur mu Efendim zaten Hami üniversitenin görevi nedir üniversitenin görevi Eğer bir yönetim zafiyeti ortaya çıkarsa ki burada daha önceki Mütevelli ve finansörü olan Murat Bey'in açıklaması çok net burada bir yönetim zafiyeti var diyor şimdi yönetim zafiyeti ortaya çıkınca doğal olarak Hami üniversite buranın tüzel kişiliğini akademik yapısını ilmi birikimini öğrencisini bunların hepsinin zaten hami üniversitenin görevi bunları muhafaza etmek. Ama bunun üzerinden siyaset üreten bir siyasal akıl bunu kendi siyasetinin malzemesi haline getirdi ve bu siyasal akılda geçen gün kendisini bir kez daha ele verdi Ömer Çelik Bey bu konuyla ilgili açıklama yaptığında yani bu bizim meselemiz değil bu siyasetin AK Parti'nin meselesi değil meselenin aslı da şudur diye izahat yaptığında baktık ki ses tekrar oradan geliyor oradan cevap geliyor. Dolayısıyla bu meselenin nasıl siyasallastirıldığını anlamak için oraya bakmak gerekiyor. Yoksa bizimle meselenin bizimle bir ilgisi söz konusu değildir.
Ahmet Hakan: Yani siz İstanbul Şehir Üniversitesi'nin bilgi birikiminin akademik birikiminin öğrencilerinin herhangi bir mağduriyet yaşamayacağını söylüyorsunuz
Mahir Ünal: Bu olamaz
Ahmet Hakan: Oradaki tek şey...
YÖNETİM ZAFİYETİ VAR
Mahir Ünal: Orada bir yönetim zafiyeti söz konusu hukuksuz bir durum söz konusu ve bu hukuksuz durumunda muhatabı olan kurumlar belli. Bunun AK Parti ile ya da Cumhurbaşkanımızla bir ilgisi yok Efendim bunların borçlarını neden yapılandırmıyorsunuz bu bizim işimiz değil kaldı ki efendim özel sektörde birçok borcu yapılandırıyorsunuz. Özel sektörde şirket mal varlığını teminat olarak gösteriyor ve borcunu yapılandırıyor. Ama burası bir üniversite üniversitenin daha önce teminat olarak gösterdiği bir arazi varmış ama Mimarlar odasının başlattığı yargı süreci ile Danıştay bir karar vermiş bu araziyi Hukuksuz bir şekilde bilabedel verilen bu araziyi teminat olma niteliği kaybolunca da banka yeni bir teminat istemiş. Şimdi şunu mu söylüyorlar yani hangi siyasetçi bir kamu bankasının 300 milyonun üzerindeki borcunun affedilmesi için bir imza atabilir mi öyle bir siyasetçi ben tanımıyorum. Dolayısıyla Burada açık bir siyasal istismar söz konusu.