Franz Kafka
Yahudi edebiyatçı Franz Kafka’nın inancı gereği yaşadıkları buhranlar az çok bilinir. Bunlardan akla en çabuk gelenleri arasında utanç yer alır. Ayrıca babasının da ona olan otoriter tavrı Kafka’nın içe dönük, narin bir tabiata sahip olmasında önemli etkenler arasında. Bu onda karanlıkta kalma, gizlenme, açığa çıkmama şeklinde belirir. Yaşadığı dönemde edebî bir şöhrete de kavuşamayan Kafka, bu hususta yakın arkadaşı Max Brod’a kendisinden kalan her şeyi yakmasını rica ettiği bir mektup yazar. Eğer Max Brod Kafka’nın bu isteğini yerine getirmiş olsaydı biz belki de bu büyük çağdaş dünya edebiyatçısını tanımayacaktık. Yazdığı iki mektup şöyle:
Sevgili Max
Son arzum: Benden geriye kalan her şey… defterler, el yazıları, mektuplar, bana ait olanlar ve başkalarından gelenler, taslaklarım olduğu kadar –sende veya başkalarında kalan ve senin benim için onlardan geri alacağın– yazı ve notlarım da okunmaksızın son sayfasına kadar yakılmalı. Sana teslim edilmeyen mektuplarsa en azından onlara sahip olanlar tarafından dürüstçe yakılmalı.
Sevgilerimle, Franz Kafka.
Yazarın bazı eserlerini ayıkladığı diğer notu da şudur:
Sevgili Max,
Bir ay kadar süren, zatürre olması muhtemel akciğer ateşinden sonra muhtemelen bu sefer iyileşemeyeceğim. Ve iyileşemeyeceğimiz yazmak bile –yazmakta net bir güç olmasına rağmen– onu engelleyemez. Dolayısıyla bahsettiğim olasılığa göre yazdığım her şeyle ilgili son arzum: Bütün yazılarım içerisinde kalabilecek olanlar Yargı, The Stoker, Dönüşüm, Ceza Kolonisi, Köy Hekimi ve kısa öykülerden oluşan Açlık Sanatçısı… Ancak bunların haricinde bana ait olan her şey… bütün bu şeyler istisnasız yakılmalı, ve sana yalvarırım mümkün olan en kısa sürede yap bunu.