Ünlü Türk iş adamı Ekim Alptekin ABD'lilere FETÖ'nün gerçek yüzünü anlattı

 ABD'de hakkında açılan davada 35 yıl hapsi istenen Türk iş adamı Ekim Alptekin ile röportaj gerçekleştirildi. Hakkındaki iddialarla ilgili kendisini savunan Alptekin, FETÖ'nün de gerçek yüzünü dile getirdi. FETÖ'yü ABD'liye anlatabilmenin kolay olmayacağını belirten Alptekin, "Aslında kimseye göstermek kolay değil, yaptıkları Dan Brown romanlarını hatırlatıyor" dedi. Alptekin ayrıca, FETÖ'cü okulların federal hükümetten her yıl ortalama 750 milyon dolar yardım aldığını söyledi.

Alptekin hakkındaki iddianame, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı olan ancak görevde 24 gün kalabilen Michael Flynn hakkında, Rusya’nın 2016 yılında ABD’de yapılan başkanlık seçimlerine müdahalesiyle ilgili Virginia eyaletindeki bir mahkemede açılan dava kapsamında hazırlandı.

Flynn’in eski iş ortağı Bijan Rafiekian ile birlikte hakkında, “Türkiye adına yasadışı lobicilik yapma” suçlamasıyla iddianame hazırlanan Alptekin, FBI’a “yalan beyanda bulunma” ve “bir Türk vatandaşını karalama çalışmaları yürütme”nin de aralarında bulunduğu altı ayrı suçu işlemekle itham ediliyor.

İddianamede her ne kadar ismi anılmasa da, Alptekin’in hakkında karalama faaliyeti yürüttüğü kişinin Fethullah Gülen olduğu biliniyor. Zira iddianamede söz konusu Türk vatandaşından; “imam, yazar, siyasi figür ve dünyanın birçok yerinde okullar ve yardım kuruluşları vasıtasıyla faaliyet gösteren bir organizasyonun başı” olarak bahsediliyor.

Ekim Aptekin'le yapılan söyleşinin bir bölümü şöyle;

"FETÖ'NÜN GERÇEK YÜZÜNÜ BİR ABD'LİYE GÖSTERMEK KOLAY DEĞİL"

"15 Temmuz 2016'da Türkiye'de bir darbe girişimi gerçekleşti. Bijan iyi olup olmadığımızı sormak için beni aradı. Kendisine Türkiye'nin ABD'de FETÖ'yü gözler önüne sürecek bağımsız ve tarafsız bir araştırmayı kesinlikle yaptırmasını gerektiğini söyledim. Tabi bu grubun gerçek yüzünü ABD'liye göstermek kolay değil. Aslında kimseye göstermek kolay değil yaptıkları Dan Brown romanlarını hatırlatıyor. Belki bu yüzden biz Türkler bu grubu anlattığımızda ABD'li birinin inanması biraz zor oluyor. Bende ABD'de sözüne güvenilen araştırmacıların bu grupla ilgili objektif bir çalışma yapmasına ve ABD kamuoyunu bilgilendirmesine ihtiyacımız olduğuna inandım.

"DARBENİN MERKEZİ PLANLAYICISI BU GRUPTUR (FETÖ)"

Darbenin merkezi sinir sistemi yani planlayıcısı ve yöneticisi bu gruptur. Türkiye hakkında biraz olsun bilgi sahibi olan kimse bunu reddedemez. Tabi bazı sebeplerden ötürü durumu yeterince etkili şekilde anlatamadık. 

Mali sebeplerden ötürü Türkiye Hükümeti'nin onlarla (Flynn grubuyla) çalışması gerektiğini düşünüyordum. Bunun için gereken parayı ben ödemek istemedim. Hala bütçemin bu konuda harcanması gereken miktardan çok daha küçük olduğuna inanıyorum. Türkiye Hükümeti avukatlar tuttu. Başka alanlardan insanlarla da çalıştı ama bence bu yeterli değil. Ben de bunu hükümete açıkladım, onları ikna etmeye çalıştım ve ikna ettim ama hükümetin çok yoğun olduğu bir dönemdi.

"ANLAŞMAYI KENDİM YAPMAYA KARAR VERDİM"

Dolayısıyla anlaşma süreci gereken hızla ilerlemiyordu ve ben devreye girmek zorunda kaldım. Anlaşmayı kendim yapmaya karar verdim. Süreç hızlı bir şekilde tamamlandı. Savcılık tarafında ilk başta bir kafa karışıklığı yaşanmış olmasını anlayabiliyorum. Konuyla ilgili basında yayınlanan tüm o haberleri okuduktan ve bizim kendilerine gönüllü olarak verdiğimiz bazı yazışmalarda geçenleri gördükten sonra Flynn Intel Grup'la anlaşmayı kimin yaptığına dair ilk başta bir kafa karışıklığı olmuş olabilir. Ama hep şunu belirttik; Türkiye Hükümeti Flynn Intel Grup'la anlaşma fikrini değerlendirdi ama sonuçta anlaşmadılar. Devreye girdim ve çok daha küçük bir bütçeyle anlaşmayı ben yaptım.

"AMACIM TRUMP YÖNETİMİNİ DESTEĞİNİ KAZANMAK DEĞİLDİ"

Amacım Trump yönetiminin desteğini kazanmak değildi. Çünkü benim anlaşmayı yaptığım dönemde Trump'ın ABD başkanı olacağını bilmem mümkün değildi. Anlaşma tarihi Ağustos 2016'ydı ve o günlerde seçimi Hilary Clinton'un kazanacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Eğer benim amacım ABD Hükümeti'nin desteğini kazanmak ve yasadışı lobicilik yapmak olsaydı Podesta'nın lobi şirketiyle anlaşırdım. Hillary Clinton'a yakın biri.

"FETÖ FEDERAL HÜKÜMETTEN HER YIL 750 MİLYON DOLAR YARDIM ALIYOR"

Asıl problem FETÖ'nun ABD'de 200'den fazla paravan kuruluşu ve 300'e yakın okulu olması ve Hillary Clinton'un çevresindekilere de çok yakınlar. Resmi kayıtlara göre FETÖ'cülerin okulları federal hükümetten her yıl ortalama 750 milyon dolar yardım alıyor. ABD'li vergi mükelleflerinin parasının, Poconos Dağları'nda yaşayan İslamcı bir imammın etkisi altındaki okullara harcandığını ve ABD'lilerin bunları öğrendiğini düşün.

"ABD'DE BÖYLE BİR ŞEY YAŞANDIĞI İÇİN HALA ŞOKTAYIM"

General Flynn çok suçlamalara maruz kaldı. Hukuk danışmanım beni General Flynn'le ilgili konuşmamam konusunda da uyardı. Aslında bu benim işim değil. Avukatları ve kendisi zaten bunu gayet iyi yapıyorlar. Vatan hainliğiyle suçlandı. 33 yıl boyunca ülkesi için hayatını ortaya koymuş birisi için vatana ihanetle suçlanmak. Kabullenmesi son derece zor bir durum olsa gerek. Ve benim vesile olduğum bir ticari faaliyet için... Bu da beni üzüyor. Şunu söyleyebilirm ki General Flynn'i tanıyan herhangi biri ona ülkesine ihanet etmesini gerektirecek bir teklifte bulunmanın büyük bir cesaret istediğini bilir. Çünkü, ne kadar para teklif ettiğin hiç mühim değil öyle bir görüşmeden sağ çıkamazsın. Gülünç bir durum. ABD'de böyle bir şey yaşandığı için hala şoktayım."

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.