Unutanlar için, "adamlık" hatırlatması!

İşte Ünal'ın o satırları:

"Adamlık dik durmaktır. Adamlık rüzgar karşısında eğilmemektir. Adamlık sözünün, davasının, mücadelesinin eri olmaktır. Adamlık millet, memleket, bayrak, din sevgisini ikbal için, makam için, paye için satmamaktır.

Adamlık, pusuya yatmış çakal edasıyla ihanet için fırsat kollamak değil; en zor zamanda, en kritik zamanda liderin yanında çelik gibi durmaktır.

Adamlık, başarısız 15 Temmuz darbe girişimini sandık yoluyla gerçekleştirmeye çalışanlara boyun eğmemektir. Adamlık, sandığa kurulan pusularla, kurgularla 15 Temmuz’u diriltmeye çalışanlara direnebilmektir.

Adamlık Fetullah Gülen’e ve onun ipini tutanlara oyuncak olmak değil; onlar karşısında ölümüne cesur, ölümüne mert olmaktır.

Adamlık, Fetullah Gülen’le, PKK ile, CHP ile, bir şer ittifakı çatısı altında, Türkiye üzerine bir oyunun, bir kurgunun, bir tasarımın maşası olarak milletin karşısında rezilliğe aday olmak değil; büyük, güçlü, bağımsız bir ülke için “ölümüne, ölümüne” yürümek, yürüyenlerle yol arkadaşlığı yapabilmektir.

Adamlık, Şehit Erol Olçok’un, oğlu Şehit Abdullah Tayyip Olçok’un aziz hatırasına layık olabilmektir.

Adamlık, hiçbir meziyeti, yeteneği olmadığı halde koca koca makamları talep edip oralara oturanların, koltuklardan kalktıktan sonra, insani miktarda bari vefa duygusuna sahip olabilmeleri demektir. Adamlık kadir kıymet bilmektir.

Adamlık zor zamanda çekip gitmek değildir. Adamlık zor zamanda susmak değildir. Adamlık kavga olunca kaybolmak, sinmek, pısmak, tırsmak değildir. Adamlık, zor zamanda da dimdik durabilmek demektir.

Adamlık, zafere, başarıya, kazanıma ortak olduğu kadar derde, kedere, hüzne de ortak olmak demektir.

Adamlık, fedakarlığıyla, cefakarlığıyla, alın teriyle kendisini zafere taşıyanlara, büyük bir teşkilata sırtını dönmek, burun kıvırmak, o teşkilata kibirle bakmak değil; o teşkilatın emeğine saygı duymak, o teşkilatın liderine hürmet göstermektir.

Adamlık, sükut ederek bir teşkilatı sükutu hayale uğratmak değildir. Adamlık, büyük bir teşkilatın, her şeye rağmen az da olsa duyduğu muhabbeti çar çur etmek değildir. Adamlık kendisine hayal edilemeyen payeleri veren teşkilata ahde vefadır.

Adamlık akıllı olmaktır. Oynanan oyunu görmek demektir. Oynan oyunda kendisine biçilen rolü hissetmek, kendisine biçilen maşa rollerini peşinen reddetmek demektir. Adamlık, Türkiye üzerine oyun kuran şer cephelerinin sofralarında meze olmaktan kaçınmak demektir.

Adamlık, şikayeti olsa bile, eleştirisi olsa bile, hareketi, davayı, mücadeleyi bir kalemde silip, arkadaşını, dostunu, kardeşini satıp, küsmüş görüntüsüyle rakibin safına geçmekten sakınmak demektir. Adamlık, şikayetini, eleştirisini, şer oluşumlarının kürsüsünde değil, dost hanesinde dile getirebilmek demektir.

Adamlık düşmanı güldürmek değil, dostu sevindirmek demektir.

Adamlık, ezeli rakibin sofrasında yanaşma olmak değil, yurdunun ve yuvasının sofrasında bey olmak demektir.

Adamlık dolduruşa gelmemek demektir. Adamlık, evin içindekilerinin, dışındakilerinin gazına gelmemek demektir. Adamlık kendi iradesiyle hareket edebilmek demektir.

Adamlık, dün kendisine “kardeşim” hitabıyla en yüksek payeyi verene karşı vicdanlı ve vefalı olabilmek demektir.

Adamlık, “gavura” şirin gözükmeye çalışmak değil, Müslüman’a emin gözükmeye, Müslüman’a kardeş gözükmeye çalışmak demektir. Adamlık Gavur’un her saldırısında Gavur’a hak vermek değil, Adamlık güçlüden yana değil, haklıdan yana durabilmek demektir. Adamlık hasbiliktir. Adamlık samimiyettir.

Adamlık istediğini alamayınca çekip gitmek, her şeyi bir kalemde silmek, düşmanın safına geçmek değil; iyi günde, kötü günde dostunun, arkadaşının yanında sapasağlam durabilmek demektir.

Adamlık adam olmak demektir. Adamlık, adam gibi adam olmak demektir.

Adamlık zordur. Adamlık sınavı pek zordur.

Millet, bugünlerde adamlık sınavına girenleri dikkatle izliyor. Kimlerin adamlık sınavından başarıyla geçtiğini, kimlerin kaldığını, kimlerin de gözünün, gönlünün sağa-sola kaydığını o derin ferasetiyle hafızasına kaydediyor.

Millet de, teşkilat da, en kritik zamanda, tarafsız görüntüsü içinde fırsat kollayanları not etmiştir. Bundan sonrası beyhude çabadır. “Doğrusu insan gerçekten hayret ediyor” numarasıyla hiçbir şey olmamış gibi sükutunu ve pususunu gizlemeye çalışanları da millet ve teşkilat silinmez mürekkebiyle not etmiştir.

Millet, “milletin adamı”na da, adamlık sınavında tökezleyenlere de 24 Haziran’da notunu verecektir."