Üst akıl mı, aşağılık akıl mı?

HaberTürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman, bugünkü köşesinde son günlerin en yoğun ana gündem maddesi olan Katar krizine değindi. Yılman, "Biz bu aşağılık oyunların senaristleri için “Üst akıl” falan demeyelim artık. Böyle diyerek sanki onların üstün akıllı olduklarını kabul ediyoruz. Üstün müstün değil bunlar" dedi.

Katar meselesiyle ilgili endişelerimi dile getirdiğim yazıma epeyce destek aldım. Özellikle ülkenin gündemini meşgul eden ipe sapa gelmez mevzulara dair gösterdiğim tepkiyle ilgili. Destek mahiyetinde verilen mesajların birinde aynen şöyle yazıyordu değerli okurlarım: “Biz de diyoruz bize ne Arda Turan’dan, Ceceli’den, Deniz Seki’den, ama medya maalesef bunu görmüyor Sevilay Hanım! Nedense ısrarla halkın önüne bu saçma sapan konuları getirip asıl konuşulması gereken gündemi perdeliyorlar!”

Bilmiyorum özellikle yönetici olan meslektaşlarım dikkate alır mı kamuoyunun bu haklı isyanını. Anlarlar mı onların ne demek istediklerini, ama anlasalar da anlamasalar da kusura bakmasınlar halkın gerçeği ne Arda, ne Ceceli, ne de Deniz Seki! Vatandaşın tek derdi tam da göbeğinde bulunduğumuz Katar krizinin ekonomimize nasıl etki edeceği.

‘OYUN İÇİNDE OYUN’

Bu arada dünkü yazımda Katar’a destek konusunda fazla aceleci davrandığımıza dair endişelerime de itirazlar geldi. Mesela eski Devlet ve AB Bakanı Egemen Bağış. Dün sırf bu konu üzerine uzun uzun sohbet ettik. Dış siyasetteki öngörülerine çok güvendiğim Bağış olaya benden farklı bir açıdan yaklaşıyor. Ona göre Katar krizi de yine “Aşağılık akıl” şeklinde tabir ettiği dış güçlerin işi.

Diyor ki: “Davos’taki ‘One minute’ çıkışı sonrası tezgâhlanan ve 4 yıldır yaşanan Gezi, 17-25 Aralık, Kobani, Rus uçağı, çukur siyaseti, artan terör ve 15 Temmuz kalkışması gibi krizlerin teki bile başka bir ülkede yaşansa darmadağın olurdu. Milletimizin feraseti sayesinde çok şükür dimdik ayaktayız. Becermediler bu millete diz çöktürmeyi, şimdi de Katar üzerinden oyun oynuyorlar.

Biz dahil bölgeye verilen mesajın bu zincirden bağımsız olduğuna inanmıyorum. Ve üzücü olan, İslam dünyasının maalesef ramazan ayının ruhuna aykırı bir şekilde Ortadoğu’daki haritaları çıkarlarını gözeterek değiştirmek isteyenlerin tuzağına düşmesi.

15 Temmuz’da bize ilk yardım elini uzatan, ülkemize ciddi yatırımlar yapan Katar’a yapılan ithamlar, bu coğrafyada itham edenler dahil tüm ülkeler için iddia edilebilir. Oyun içinde oyun çok. İslam ülkeleri maalesef birlikte hareket edemiyor.

Doğu’nun en batılı, Batı’nın da en doğulu ülkesi olarak konumumuz, bizi tüm küresel ve bölgesel güçlerle barışık kalmaya zorluyor. Stratejik derinlik yerine Sayın Binali Yıldırım’ın dostlarımızın sayısını artırma siyasetine daha çok yoğunlaşmalıyız. Katar’a verdiğimiz destek, uzlaşı masasında tarafların cesaretini artıracaktır!”

‘LİDERİMİZ TECRÜBELİ’

Özetle Mehmetçiğin konuşlandırılması dahil Katar’a verilen desteğin aceleci olduğu görüşüne katılmıyor Egemen Bağış. Ben de bunun üzerine kendisine Washington Temsilcimiz Serdar Turgut’un yazısından alıntı yaparak, oradaki uzmanların, bu ortamda Türkiye’nin son derece sakin ve dikkatli olması gerektiği yönündeki uyarılarını anımsattım.

Cevabı bu kez de şöyle oldu: “Paniğe gerek yok! Çünkü çok şükür Erdoğan gibi tecrübeli ve rakiplerinin bile sözüne saygı duyduğu bir lidere sahibiz ülke olarak. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, bu krizi de en ufacık bir yara almadan atlatmamız için çok farklı bir strateji izleyeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın!”

Umuyorum gerçekten öyle olur; çünkü aksi Türkiye’ye büyük zarar verir. Hem de çok büyük!

Not: Bu arada biz bu aşağılık oyunların senaristleri için “Üst akıl” falan demeyelim artık. Böyle diyerek sanki onların üstün akıllı olduklarını kabul ediyoruz. Üstün müstün değil bunlar, tıpkı Bağış’ın dediği aşağılıklar ve bu aşağılıklarını, her daim “Aşağılık akıl’ betimlemesini kullanarak yüzlerine vuralım!

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.